dokuz

87 15 10
                                    

hyunjin
ve ocakta kaybettim.

depresif, hayata kızgın dediğim, boş bakışları olan o çocuk artık mutluydu, gözleri hayat doluydu.

belki yine dolu doluydu ama yine gülüyordu. eve gidince kabusu yaşasa bile bir şekilde hayata tutunuyordu.

ve onu ben yaşatmıştım, o da beni yaratmıştı. hayatım boyunca hiç böyle güzel sevilmemiştim, daha doğrusu sevilmeniştim bile. kitaplardan daha güzeldi onun bana olan sevgisi.

uzun ve sarı saçlarımı okşamayı çok sever, sakın kestirme ve başka renge boyama derdi. ben ise onun güzel gözlerinden öpmeyi çok severdim. sonra kollarındaki, bacaklarındaki karnındaki morluklardan öperdim. her gün yanımda krem getirirdim onun için.

babasını şikayet etme fikrini ortaya sunmuştum bir ara ama Jeongin ne olursa olsun babasını çok seviyordu. zaten sevgi de bu değil miydi? ne olursa olsun karşındakini, karşılıksız bile olsa sevmek.

aylar geçti aradan, her şeye rağmen mutluyduk biz, tüm acılarımıza rağmen bir şekilde gülmeyi başarıyorduk. bir gün yine  yerimizdeydik, Jeongin'in saçlarını seviyordum.

"hyung, bir gün bir şey olur da ben gidersem yıldızlara bak tamam mı? ben oradan seni izliyor olacağım." o gün ayın hilal olduğu gece, olacaklardan habersiz kaşlarımı çatmıştım. "öyle bir şey olmayacak Jeongin, çünkü ben seni her zaman koruyacağım, sana bir şey olmasına asla izin vermeyeceğim. çıkar onu aklından." deyip sanki gidecekmiş gibi sımsıkı sarıldım ona.

"biliyorum ama," dudaklarını birbirine bastırdı. "yine de söylemek istedim." kucağıma alıp, sertçe öptümüştüm onu. onu kaybetme düşüncesi delirtmişti beni.

biraz zaman geçti aradan, okul açılmıştı. kaydımı onların okuluna yaptırmıştım. ailemin zaten umurunda değildi.

okul açıldığından beri Jeongin sanki daha bi' durgunlaşır olmuştu. nedenini sorduğumda ise hiçbir şey söylememişti. ben de üstelememiştim. keşke üsteleseymişim.

ve o gün.

beni tüm yıllardan nefret ettiren o gün.

31 aralık, 2014'e girmemize beş dakika kala.

Yang Jeongin, sadece ikimizin bildiği o yerde intihar ederek sadece kendi yaşamına değil, benim de ruhumun yaşamına son verdi.

somewhere only we know, hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin