GHOST JENNİE | of master

TWO

Taehyung'dan

"Tehyung! Taehyung. HEY TAE!"

Yerimde hoplayarak uyandım. "Ne oluyor be?"

"Oh,sonunda uyandın. Sabah oldu."

"Ağzına sıçayım tamam mı Jimin? Ağzına sıçayım."derken battaniyemin altından çıkıp çadırdan çıktım. Diğerleri de yeni yeni çıkıyordu.

Jin hyungun jungkook'un çadırından çıktığını görünce,"Hyung sen bizimle yatmamış mıydın?"diye sordum.

Gerinerek cevap verdi. "Gecenin bir yarısı üzerimde jimin'i bulunca çadırdan koşarak çıktım ve buraya geldim."dedi sitemle.  Jimin ise omuz silkti.

"Ben bir daha Hoseok ile uyumam aynı yerde. Söyleyeyim. Bu ne ya?" Namjoon hyung adeta bağırarak çadırdan çıktı.

"Ne oldu hyung?"dedi Jungkook fesat fesat gülerek.

Namjoon omzunu sıvazlarken omzunun üstünden çadırdan kafasını uzatmış Hoseok'a baktı. "Uyutmadı pezevenk. Bir sağa bir sola. Omzum çıktı ya." Çok sınırlı gözüküyordu. Hoseok ise uykulu gözlerle bize bakıp ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Bu görüntüye daha fazla dayanamayıp hepimiz kahkahalarla güldük. Tek gülmeyen Hoseok ve Namjoon'du.

"Yoongi nerede?"dedi Jimin. Ben de etrafıma bakındım. Herkes ikili yatmıştı ama o yoktu.

"Akıllı adam."dedi Seokjin. "Karavanı kaptı. İçerde yatıyor.

Yüzümü yıkamak için gole doğru gittim. Elimi suya atınca o kadar soğuktu ki yüzümü yıkamasam mi diye düşündüm. Fakat yıkadım tabii. Buz gibi su biraz ayılmamı sağlamıştı.

***

"Taehyung bir tane daha buldum."diyerek koşarak yanıma geldi elindeki meyve ile Jungkook. Tam elimdeki sepete atacaktı ki onu durdurdum.

"Jungkook bu Jin hyungun söylediği meyve değil. Zehirli olabilir. At şunu."

Oflqyarak bir kenara attı. Bir şeyler atıştırdıktan sonra Seokjin'in önerisiyle takımlara ayrılıp adını unuttuğum değişik bir meyve aramaya koyulmuştuk. KÜÇÜKLER takımı olarak Jimin,ben ve Jungkook sabahtan beri sadece üç tane toplayabilmiştik.

Arkalardan bir ses gelince üçümüz de kafamızı o tarafa çevirdik.

"Hey çocuklar bir tane daha buldum." Bu Namjoon'un sesiydi.

Oflayarak kendi sepetimize baktım. "Boş ver Taehyung. Alt tarafı bir oyun."dedi Jimin sırtımı sıvazlayarak.

"Sen Namjoon hyung ile inatlaşıp iddiaya girmeseydin alt tarafı bir oyundu. Ama şimdi işin ucunda o utanç verici dans var."

"Ha ha ha haa! Evet var."dedi Jungkook gülerek.

***

Marshmello taktığım çubuğu ateşin üzerine tuttum. Sabahki oyunu tabii ki de BÜYÜKLER takımı kazanmıştı ve üçümüz o komik dansı yapmak zorunda kalmıştık. Ve tabii ki Namjoon videoya almayı ihmal etmemişti.

Daha sonra vakit ikindini bir şekilde vurmuştu ve biraz da gölün içinde vakit geçirdik. Tabii ki sabahki kadar soğuk değildi. Isınmıştı.

Sonra Jin hyung kendi yaptığı sandiviçlerden yedik. Bir ara Yoongi hyungun sandiviçini kokarca gibi değişik bir hayvan kaptığı gibi kaçmıştı ve Yoongi hyung tam yarım saat boyunca onu kovalamıştı.

Bir şekilde karanlığı bulmuştuk ve şimdi ateş etrafında toplanmış sohbet ediyorduk.

"Oha Jin."dedi Jimin. Jin çubuğun hepsini Marshmello ile doldurmuş ateşin içine sokuyordu adeta.