Medya ya Lalin'i koydummmm🌟
💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫
Sesi duymadan gitmek istiyorum ama acıyla inleyen sese karşı koyamadım.
Ya da koymak istemedim.
NightGun'na gitmek istemiyorum. Aslında her zaman gitmek istemiyorum ama bahanem yoktu. Bu sese sadece NightGun'na gitmek istemediğim için karşı koyamadım.
Normalde o arenda ne kadar kan dökmüştüm. Hepsi de acıyla inleyen bu sesin sahibinden çok daha kötü şekilde olmalarına rağmen soğukkanlı bir şekilde arendan çıkmış, üstümü değiştirip paramı alıp gitmiştim.
İç sesimi dinleyerek yaklaşmaya başladım ama beynim tamamen uyarıda bulunuyordu geri dönmem için. Eğer geri dönmezsem başıma gelecekleri iyi biliyorum ama mantıklı tarafımı susturup dikkatlice ilerledim.
Bir çöp kovasıyla iki iri adamların arasında kalan 19-20 yaşlarındaki oğlanı gördüm. Gözlerim onu tararken çok şiddetli dövüldüğünü gördüm.
Yüzü kandan gözükmüyordu burnu kırılmış olmalıydı, kaşı ve dudağı patlamış ve bir gözü kapanmıştı.
Bunlar sadece yüzünde gördüklerim. Eminim ki vücudunun diğer kısımları daha kötü haldedir.
Geri dönmem gerekiyordu ama yapmayacaktım. Sonunun bildiğim halde hatadan vazgeçmeyecektim.
Önümdeki ezilmiş bira şişesine sert bit tekme attım. Yüksek ve kötü bir ses çıkarırken adamlar hızla bana döndü.
Hemen adamları inceledim. Biri 1.70 santim kaslı ve takım elbiseliydi. Diğeri ise ilkinin aynısı ama tek fark 1.75-1.80 boylarında olmasıydı. İkiside oldukça yapılıydı. Ve belli ki birilerine çalışılıyorlardı.
Beni gördükleri zaman yavaşça konuşmaya başladı 1.70 olana adam.
" Senin burda işin yok. Hemen git ve gördüklerini unut." Sert bir sesle söylemişti korkmam için ama korkmamıştım. Neden kokrkuyum ki?
" Hmmm sanırım canım istemiyor. Ve burda kalıp gördüklerimi unutmak istemiyorum" diyip alt dudağımı dışa doğru büktüm.
Söylediklerim ikisnide güldürmüştü. Komik bir şey vardı sanki gerizekalı herifler.
Onlar gülmeye devam ederken koşarak diğerine göre daha uzun olana uçan tekme attım. Bu onları şok ederken adam yere düşüp kafasını taşa vurmuştu ve bayılmıştı. Bu benim için iyidi çünkü iki dağ ayısına benzer adam dövüşemezdim.
Diğer adam hemen üstüme atlamaya çalışırken hızla geri çekildim,yere doğru eğilince diz kapağımı karnına geçirdim. Adam sendelerken yerde yarı baygın oğlanın elinden tuttuğum gibi koşmaya başladım. Vücudumda çok fazla adrenalin salgılıyordu.
Bu his hoşuma gitmişti hemde çok bu yüzden gülmeye ardından kahkaha atmaya başladım oğlan ise yarı baygın, tek gözü kapanmış halde bana deliymişim gibi bakıyordu. Gerçi burada büyüyen birinden normal olmasını beklemek asıl delilik olurdu.
Adam kendini toplayıp peşimizden koşuyordu, yakalanmamak için daha hızlı hareket etmem lazımdı lakin yanımda baygın biri varken nasıl hızlı olabilirdim ki?
Adam aramızdaki mesafeyi kapatıp saçından tuttuğu gibi kendine çekti. Bu canımı acıttı. Hemde çok.
Beni hızla geriye doğru çekerken oğlan orda kalmıştı. Beni geri çekip fırlattı ve oğlana doğru giderken sinirle yerden kalktım. Saçımı çekmişti puşt.
O giderken sağ dizinin arkasına tekme atıp yere çömelttim ardından kafasına tekme atıp yana savurdum. Kalkmasına izin vermeden üstüne oturup yumruklarımı savurdum. Ağızdan burnundan kan geldi ama neyse ki eve yaklaşmıştık.
Adamı orda bırakıp ismini bilmediğim oğlanı alıp hızlıca eve gittik. Tabii biraz zorlandım ağırdı pislik.
Eve girdiğimizde Sera kanapede oturmuş bira içiyordu. Sera benim annemdi ve gayet güzel biriydi. Doğal sarışındı, yeşil gözleri vardı. Sanki ormandı ve ben en çok gözlerini severdim. Ama bunu bilmesine gerek yoktu.
Şuan ciddi anlamda sorunlarımız vardı. Kurallar!
1. Kural; Bu eve erkek giremez!
Bu kural tek ortak noktamızdı ve ikimizin de uyduğu tek kural. Sera babamdan sonra eve hiç erkek almamıştı.
Bir kolumu beline atıp eve girdiğimde Sera kasları çatık bir şekilde bakıyordu. Sera aslında Operatör doktordu ama kendini çok fazla alkole vurunca işine son verilmişti. Ama onun dediğine göre benim yüzümdendi, orasını tam dinlememiştim.
Çattığı kaşlarıyla bana ardından da yanımda getirdiğim oğlana baktı. Oğlanın üzerinde fazlaca oylandı. Eminim hasar tespiti yapıyordu. Bize öylece bakarken
" Yardıma gelecek misin? Ha birde hipokrat yeminini boşa saymazsan oğlana da bir bakı ver." Bunun üstüne yavaşça kalkıp yanıma geldi. Oğlanın diğer tarafına geçip içeriye Sera'nın daha yeni oturduğu koltuğa zarzor yatırdık. Ev küçük olduğu için zorlanmıştık. 2 oda vardı biri benim biri Sera'nın odası, bir salon ve kutu gibi mutfak. Sera'yla bana yetiyordu, misafir gelmediği sürece ama bundan dolayı da kafamız rahattı çünkü kimse bize misafirliğe gelmezdi.
Sera dikkatlice oğlanı inceledikten sonra ilk yardım malzemelerini almaya gitti. Bende öylece dikilmek istemediğim için odama gidip üstümü değiştirip yeni bir kitaba baktım ama yoktu. Bana yine kütüphane yolu gözüktü. Ben kitapları sahaflar veya kütüphanelerden alırdım. Diğer okuyucuların neleri dikkate aldığı, neleri çizdiği, çizerken o an ki duygularını anlamaya çalışırdım. Kitabım olmadığı için yatağıma yatarken Sera içeri girdi.
" Bugün oraya gitmedin değil mi?"
" Cevabını bildiğin soruları sormaktan ne anlıyorsun Sera? Cidden sadece merak ediyorum?"
"Sana neler yapacaklar, onu kurtarmaya değmezdi. Sana yeterince öğretemedim mi? Burda her şeyden önce canını sonra paranı düşün diye. Bakıyorum ikisinide hiçe saymışsın" sessiz kalıp gözlerimi yumdum.
" O işi ne kadar zor bulduk hatırlamıyor musun?"
" Hatırlıyorum!" Burda sesim çok sert ve yüksek çıkmıştı." Hemde çok net bir şekilde. Beni cehenneme atıp gitmeni nasıl unuturum anne!" Anne kelimesini duyan Sera yüzünü ekşitip çıktı odadan. Tartışmak istemediğim konularda ona anne derdim çünkü ona dememi sevmezdi. Aman sevmesin haspam.
Sabaha kadar kesintili kesintili uyudum. Ama uykum derindir. Sıçrayıp uyanmadığım zamanlar, kabuslara alıştığım için kolay uyanmazdım. Ama bu sefer içimde bir kötü his olduğu için kesik kesik uyudum. Sabaha karşı daldığım sırada kapı şiddetli bir şekilde çalınmasıyla uyandım. Kapı sanki can borcunu almaya gelmiş gibi çalınıyordu. Borç? Can borcu? Lan yoksa Sera'nın borcu mu? Ya da salonda baygın yatan mı? Ama nereden bulsunlar ki? Kendimi geçtim çünkü NightGun bana gelmezdi ben ona giderdim.
Çattığım kaşlarım ve beynimde dönen bu düşüncelerke hızla yataktan kalkıp odadan çıktım. Salona geldiğimde dün bulduğum çocuk korkuyla kenara sinmiş, Sera ise boş içki şişesini elini almış ürkekçe bana bakıyordu. Yavaşça kapıya doğru yaklaşıp deliğinden baktığımda hafifçe ürküp, çokça şaşırdım çünkü gerçekten beklemediğim bir şeydi.
✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨
Yeni bölümü nasıl buldunuz?
Dokuz ay sonra ikinci bölüm xbkajdksbf.
Bakalım Lalin'i nereye götürüyorlar?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Masalı
Teen FictionBizim masalımız buydu. Ölüm masalı. Bizim hikayamizde kahramanlar yoktu sadece bizim gibi canavarlar. Ve ölüm.