çattık kardeşim | chanbaek texting

yirmi altı ama smut uyarısı

uyari: utandigim?? için yarim yamalak verdigim ve bahsetmek istemediğim garip ayrintilariyla bok gibi bi smut yazdim, yaşı küçükler okumadan geçsin falan ♡

uyari2: smut okumak istemeyenler için bir bölüm daha var yirmi yedi diye falan onu okuyabilirler bir şey kacirmazsiniz sadece sevisiyolar bu bölümde

bölüm etiket ve uyarilari askloar: #mutfaktaseks #mutfak-masasi-fetisim-var-galiba #ayaksahnesiayakfetisiolanodaarkadasimagelsin #pisirikchanyeol???  #+15amk #amirini-baştan-çıkaran- suçlu

"Ne dedin ne dedin," Baekhyun elindeki bardağı masaya bırakıp kahkaha patlattığında mimik oynamayan ifademle "Nişanlım var benim dedim," dedim. İkinci kere söyleyince daha da yüksek sesle güldü ve elini kendisine doğru çevirip işaret parmağıyla kendini gösterdi.

"Ben miyim o nişanlın?" Bir yandan gülmeye devam ederken bir yandan da uzanıp masadaki kuru yemişlerden ağzına attı birkaç tane.

"Sana da iyi eğlence çıktı bakıyorum, gül sen gül. Senin yüzünden seks hayatı bitmiş olan benim nasılsa."

Masanın üzerindeki tabağı kendi önüne çekti ve içini karıştırıp bulduğu bademi ağzına götürdü. Önce yarısını ısırdı.

"Neden benim yüzümden bitsin senin seks hayatın be?" Çirkefleştiğinde ne kadar tatlı olduğunu biliyormuş gibi her seferinde böyle davranması hoşuma gidiyordu. İnsanları yönetip istediğini söyletmekte çok iyiydi.

"Seni düşünmekten ve istemekten başka bir şey yapamıyorum. Ondan olabilir mesela."

Tek kaşını havaya kaldırıp zaten bildiğini belli etmemeye çalışan tavrıyla bademin kalanını da ağzına attı.

"Sen bana yanıksın amirim, mesela yani." Başını hafifçe yana yatırıp dediği şeyden sonra tepkimi beklemeden pozunu bozdu ve bardağına uzanıp çayından bir yudum aldı. "Kaynamış bu da," diyerek şikayetlendi biraz.

"Öyleyim galiba, ne yapacağız öyleysem?" Oturduğum yerde arkama yaslandım. Bacaklarımı aralayıp kalçamı öne doğru iterken omzumu da geriye attım ve gerindim. Gözlerim gözlerinden başlayarak yavaşça yüzü ve omuzları olacak şekilde gezinmeye başladığında fark ettiğim değişimi onun konuşmasına izin vermeden söyledim.

"Omuzların mı şişmiş sanki senin? Kas mı çalışıyorsun?"

Soruma gülerken o da benim gibi yaptı ve arkasına yaslandı. Kollarını göğsünde birleştirdi ve beni izledi. Gözleri yüzümden inip omuzlarıma gittiğinde üniformamı incelediğini tahmin etmek pek de zor olmadı.

"Bu evin içinde sabahtan akşama kadar üniformanın içinde bedenini düşünmekten başka bir şey yapamadığım için evet, kafam dağılsın diye çalışıyorum biraz."

Dediği şeyi beğenmiştim. Hafif bir gülüş dudaklarımdan çıktığında o da beni taklit etti ve güldü.

"Demek kalkmıyor amirim ha, üzüldüm şimdi ne yalan söyleyeyim? Güzel planlarım vardı seninle de yazık oldu işte," dedi. Bugüne kadar birlikte vakit geçirdiğimizde genelde pasif kalmayı ve ciddiyetsiz konuşmalar yapmayı tercih etmişti ama şu an baskınlık kurmaya çalışıyordu. Yaptığı harekerler ona ne kadar yakışıyor bilseydi keşke.

"Denemeden inanmam, beni kandırmak ve başından atmak için söylüyor olabilirsin," diyerek cümlesini tamamladı. Şeytanın aklına seytani fikirler sokmakta ondan iyisi yoktu.