KÜL KOKUSU | Şeytanın Kızı

DDDY 13!

Davis evine girdi ve tüm hırsıyla annesinin odasına girdi. Annesi elinde sigara valizine eşyalarını yerleştiriyordu. Kızını görünce gülümseyip yanına gelip omuzlarını tuttu.

''Tatlım geldin mi bende çıkıyordum birazdan.'' dedi annesi. Davis kafayı sıyırmak üzereydi. Annesinin elini sertçe ittirdi.

''Yaa hiç zahmet etmeseydin annecim ya. Sen benim bir aydır nerede olduğumu biliyormusun?Hiç sordunmu yada dur, sen beni hiç merak ettinmi? Yook senin kızın hiç umrunda olmadı, hiçbir zaman benim durumumu umursamıyorsun. YA BEN İNTİHAR ETTİM YA İNTİHAR İNTİHAR ANLAYABİLİYORMUSUN ALIYORMU KAFAN AMA SEN O ZAMANDA HİÇBİR ŞEY YAPMADIN. BİR KEZ DAHA YİNE BİR KEZ DAHA BUNU YAPTIM AMA BİL BAKALIM SEN NE YAPTIM YİNE SADECE İZLEDİN. Anne ben gözlerinin önünden kayboldum hiçmi merak etmedin. Anne ben tükendim, yoruldum anne ben, neden bana hiç nasılsın demiyorsun. Yanında, yanındaki odada her geçen gün bitiyordum neden diğerleri gibi merhemim olmuyorsun'' bunları söyleyen Davis çok sinirlenmişti ama ağlamıyordu çünkü hiç önemi olmayan şeylerdi ikisi içinde bunlar.

Ann kızının dediklerini dikkate alıyormuş gibi değildi. Kızını hiç sevememişti hiç umursamak istememişti. Para versem kendi kendine mutlu olur sanmıştı ama yanılmıştı.

Davis annesinin bu umursamaz tavrına sinirden bir kahkaha attı. Valizi hızlıca kapatıp bir eline aldı ve diğer eliyle annesinin bileğinden tutup sürüklemeye başladı. Annesi sarhoş gibiydi ama değildi sadece yürümekte zorlanıyordu.

Davis kapıyı açtı, açtığında kapının önünde babasını gördü. Valizi yana annesini Lucifere doğru sertçe ittirdi, daha doğrusu fırlattı.

''Şimdi ne sikim yemeye gidiyorsan git ve bir daha gözüme gözükme annecim'' dedi ve kapıyı kapatmadan hemen önce babasına bakıp ''Olabildiğince uzağa defolun'' deyip kapıyı sertçe kapatıp içeri geçti.

.

Hava kararmaya başlayınca yorganın altından kafasını çıkardı. Duştan çıkıp üzerine askılı pijamalarını geçirmişti. Ayağa kalktı ve hırkasını giyinip aşağıya indi. Lucifer koltukta oturmuş kızına bakıyordu. Davis göz devirip mutfağa doğru gitti.

Kendisine güzel bir tepsi hazırlayıp salona babasının tam karşısındaki koltuğa çöktü ve tıkınmaya başladı. Kendisine üzgünce bakan babasına bakıp ''ovot bobo oçıklomono bokloyorum'' dedi ağzındakilerle.

Lucifer hemen söze girdi.''Kızım bak öncelikle senden çok özür dilerim-'' sözünü kızı kesti.

''Bir ay boyunca beni hiç merak etmeyip aramadığın için mi yoksa bir şeytan olarak beni istediğin an bulabileceğini bile bile kurtarmadığın için mi?''

''Davis, evet doğru ben seni istediğim an bulabilirdim fakat neden kendi yaptığım bir planı bozayım ki?'' dedi. Davis kaşlarını çatıp önündeki tepsiyi kenara bıraktı ve ''Kendi planım derken?''

''Evet doğru duydun herşey bir plandı. Sebebide-'' bu sefer sözünü kesen şey camdan sokulan bir adet ayaktı. Gelen Derek'ti, Davis ayağa kalkıp adama doğru yürürken Lucifer önüne geçti.

''Sakin ol hayatım. Herşeyi anlatacağım dedim ya lütfen sakin ol. Öncelikle Derek'in bir suçu o sadece senin zarar görmeni istemediği için bana yardım etti.''

-

''Yani ben şimdi doğrumu anladım, ben yarı insan yarı şeytan olduğum için ve hangisi olduğumu belirlemek için o şekilde ölmem gerekiyordu öylemi?'' dedi. Lucifer ve Derek başını salladı.

''Peki neymişim?'' diye sordu tekrar kız. Derek Lucifere baktı ve kızın yanına gelip oturan kızın önüne çöküp ellerini dizlerine yarleştirdi.

''Babanki ile aynı'' dedi kızın dizlerinde parmaklarını hareket ettirip.
Kız bir kez daha dinlemeden yaptığı şey için pişmanlık çekti. Ellerini önündeki adamın boynuna sardı ve adamın hayvanlarınki gibi olan kokusunu içine çekti. Derek'te gülümseyip kıza sarıldı.

"Özür dilerim seni orada o halde görmek Inn benim içinde çok zordu. Affet beni"

İçindeki özlemi gidermek için sarılmak yeterlimiydi acaba.

Lucifer'in öksürme sesiyle ayrıldılar. Davis ayağa kalkıp babasınada sarıldı. İki adamdan aldığı aynı his çok değişikti. Ama tabiki babasından aldığı sevgi hissi daha güzeldi....