Felix her zaman ki gibi iğrenç alarm sesine uyandı. Dün akşam parkta olan olay yüzünden dün okulda olanları hatırlamıyordu.
Hızlıca hazırlanıp çıktı.
Okula erken gelmişti. Sınıfta sadece 2-3 kişi vardı. Sırasına geçip oturdu.
Bir süre sonra bir kaç kişi daha sınıfa gelmişti. Sınıfa bir çocuk girdi ve Felix'in yanına oturdu."Şey...bizim sınıftan mısın? "
"Ah Felix, alay mı ediyorsun?"
"Tanışıyor muyuz? "
Konuşmalarını bölen San olmuştu.
"Ben sana demiştim Jeongin. Bak seni unuttu bile. "
San, Jeongin'den cevap beklemeden sınıftan çıktı.
"Özür dilerim.... "
Felix kendisine kızıyordu. Gene unutmuştu. Ama isteyerek olmuyordu. Jeongin'e alışana kadar onu sürekli unutacağını da biliyordu.
"Niye özür diliyorsun? "
"Sanırım senle tanıştık ve ben bunu unuttum... "
"Ah...şey...bu sıkıntı değil ama....yani nasıl unutabiliyorsun daha dün tanıştık? "
Felix, Jeongin'e yaşadığı sorunu, hastalığını, anlatmıştı. Jeongin, alay etmek yerine Felix'i anlayışla karşılamıştı. Ayrıca dün parkta yaşadığı olayı da unutmadan anlatmıştı.
"İstersen numaramı kaydet. Gene kaybolursan öyle iyi bir yabancı ile karşılaşamayabilirsin. "
"Teşekkürler."
Felix telefonunu çıkarıp Jeongin'in numarasını kaydetti.
San ikinci dersten okuldan kaçtığı için Felix rahattı.
Son derste bitmiş Felix yurda geliyordu.
Felix yurda gelince ilk iş küçüklüğünden belli unutmaması gereken şeyleri ve kişileri kaydettiği defterine Jeongin'i kaydetmekti. İşi bitince rahat bir şeyler giyip yatağa uzandı. Kapı çalınca oflayarak kapıya gitti. Gelen Eunwoo'ydu."Müdür odasında seni çağırıyor. "
"Of tamam geliyorum da bir şey mi oldu? "
"Bilmiyorum ama düzgün bir şey giymeliymişsin. "
"Tamam, saol. "
Kapıyı kapatıp hızlıca yeşil bir t-shirt ve altına mavi bir kot giymişti.
Telefonunu arka cebine sıkıştırıp aşşağı indi.Müdür odasının önüne gelince kapıyı tıklatıp 'gel' komutunu bekledi.
İçerden müdürün 'gel' dediğini duyunca hemen içeri girdi."Geç Felix, otur. "
Felix müdürün gözü ile gösterdiği sandalyeye oturdu.
"Bak oğlum. Dokuz yıldır burdasın. Çok zorluk çektiğinin farkındayım. Bana küçükken hep bir baba istediğini söylerdin. O isteğini gerçekleştirmek isteyen biri var."
Müdür, Felix'ten cevap alamayınca devam etme ihtiyacı duymuştu.
"Bak eğer istemiyorsan seni zorlamicam. Ama bu fırsatı değerlendir bence."
"İstersen bir tanış. Gitmek istersen yarın sabah seni götürecek. "
"Tanıştıktan sonra karar verebilir miyim? "
Sonunda Felix konuşmuştu. Müdür gülümseyip, kafası ile onayladı.
"NONAA! BAY HWANG GELEBİLİR!"
Bir kaç saniye sonra içeri uzun boylu genç bir adam girmişti. Adam Felix'e çok tanıdık geliyordu fakat kim olduğunu hatırlayamıyordu.
Adam başı ile selam verip Felix'in tam karşısına oturdu. Aslında Felix yaşlı biri bekliyordu ne de olsa babası olucaktı. Bu adam abisi yaşındaydı resmen."Selam ufaklık."
"Ben ufaklık değilim. "
Felix'in uyarıcı sesi üzerine Hwang gülümsemişti.
"Bay Hwang, Felix daha kararını vermedi. Sizinle tanışdıktan sonra karar vericekmiş. "
Hwang kafası ile onaylamıştı.
"Ben çıkayım isterseniz daha rahat olursunuz."
Müdür bir cevap beklemeden çıkıp gitmişti.
"Beni zaten tanıyorsun Felix? "
"Ah...şey...emin misiniz? Sizi tanımıyorum?"
"Dün parkta tanıştık ya Felix."
"Ah...şey..hatırlayamıyorum... "
"Sorun değil. O zaman baştan tanışalım. Ben Hyunjin, Hwang Hyunjin. "
Adam elini Felix'e uzatıp gülümsemişti.
Felix'de elini tutup konuştu."Ben Felix. Lee Felix."
"Tanıştığıma memnun oldum Felix."
Yarım saat kadar sohbet etmişlerdi. Sadece genel şeylerden bahsetmişlerdi. Hyunjin Felix'in yaşını, okulunu sorup cevap beklemişti. Kendisini sevdirmeye çalışıyordu.
Bir süre sonra Hyunjin'e gelen telefon ile işi çıktığı için gitmek zorunda kalmıştı.
Felix, Hyunjin gidince müdür odasına Hyunjin'in teklifini kabul etmeye gitmişti.
"Bay Hwang hakkında soruların varsa sorabilirsin Felix."
"Hastalığımı biliyor mu? Belki bilse beni istemez veya bir daha buraya gelmez bil- "
Felix'in sesi titriyordu.
"Ah evet sen çıkınca söyledim. "
Felix teşekkür edip kapıya yöneldi. Elini kapı kulpuna attığında gelen ses ile tekrar arkasını döndü.
"Eşyalarını topla Felix. Yarın erkenden Bay Hwang seni alıcak. "
Felix kafasını sallayıp odasına çıktı.
Odasına gelip eşyalarını tek tek valize düzdü zaten pek bir eşyası yoktu.
Valizi hazır olunca kapının yanına bıraktı. Yatağına geçip gözlerini kapattı. Düşünüyordu. Hiç tanımadığı bir adamın yanında yaşamaya başlayacaktı. Bu adam hem daha önceden Felix'i tanıyor olması, Felix'i korkutuyordu. Ama yine de gidecekti. Zaten tekrar buraya gelebilirdi.
Unutmazsa.Felix her zaman ki gibi alarm sesine uyanmıştı. Ama bu sefer okul için değildi. Hemen alarmı kapattı. Banyoya girip kısa bir duş aldı. Geceden ayarladığı beyaz bir sweat altınada siyah kotunu giydi. Biraz odada vakit geçirdi. Müdürün kendisini çağırması ile Hyunjin'in geldiğini anlamıştı. Eşyaları ile aşşağı indi. Onu gören Hyunjin elindeki eşyaların yarısını aldı. Müdür ile kısa bir vedalaşmanın ardından dışarı çıktılar.
Felix, sanki yurdu ilk defa görüyormuş gibi inceledi. Çocukluğunun geçtiği bu yere uzun uzun baktı.
"Gelmek istemiyor musun? "
Felix kendisine seslenen Hyunjin ile arkasını dönüp Hyunjin'e bir bakış attı. Daha fazla beklemeden arabanın bagajına eşya yerleştiren Hyunjin'in yanına gitti. Elindekileri Hyunjin'e verdi ve işini bitirmesini bekledi. Hyunjin işini bitirince arabaya geçtiler. Arabadan da Hyunjin'in zengin olduğu anlaşılıyordu. Araba çalışmıştı.
"Müzik dinlemek istersen çekinme Felix. "
"Teşekkürler."
Felix kibarca red edip kafasını pencereye yasladı.
Hayatı yeniden başlıyor gibi hissediyordu....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My little baby/Hyunlix
FanfictionFelix'in ailesi onun hastalığı yüzünden onu küçük bir çocuk iken yetimhaneye bırakır. Yıllarca yetimhane de büyüyen Felix bir gün yolunu kaybeder..... 👁️1.000 -> 28/05/23 👁️2.000 -> 13/07/23 👁️3.000 -> 23/07/23