Part 5

43 2 12
                                    

Bugün toplantı günüydü... o gün erkenden kalktın, duşunu aldın ve ailene kahvaltı hazırlamaya başladın. Daha sonra kızını uyandırmak, ailenle birlikte kahvaltı yapmak, işe hazırlanmak gibi rutin işlerini yaptın. Tek bir fark vardı bugün görünüşüne daha çok özen gösterdin...

                                . . .

Kızını okuluna bıraktıktan sonra toplantıya ev sahipliği yapacak şirkete doğru yola çıktın.

Araba aynasında kendine baktın ve kendine özgüvenli bir şekilde sırıttın ve kendini iyi bir sekreter olarak göstereceğine dair söz verdin.

'Herşey iyi olacak, herşeyi profesyonelce halledeceğim.'

Şirkete vardığında arabanı park ettin ve bir süre bekledin sakin olduğundan emin olduktan sonra arabandan çıktın ve ciddi bir süre boyunca orada bekledin.

'Bahse girerim içeridedir. O burda, bu onun şirketi...'

Seni gördüğünde nasıl tepki vereceğini düşünerek patronunu beklemeye başladın.

Tam o sırada lüks siyah bir arabanın binanın girişine doğru yöneldiğini fark ettin, bir çalışan arabaya yöneldi  ve arka kapıyı açtı. Arabadan siyah şık bir takım elbise giymiş uzun boylu sarışın bir adam çıktı.

Kalbin hızla çarpmaya başladı, gözlerin yaşlarla dolmuştu ne kadar denediysen, sakin kalmaya çalışsan da yapamadın.

Onu gördün yıllar sonra ilk defa nefes alış verişin hızlandı.

Beni gördüğünde nasıl tepki verecek acaba diye düşünmeye başladın, gerilmiştin. Kendini sakinleştirmeye çalıştın, ama başaramadın.

'Lanet olsun ona hala deliler gibi aşıksın...'

"Y/n hanım... Y/n!"

Birden kollarını göğsünde kavuşturmuş önünde dikilen adamın sesiyle irkildin.

Adamın yüzüne baktın ve kendini toparlamaya çalıştın, patronun önünde dikiliyordu.

"Iyi misiniz Y/n hanım? Biraz solgun gibisin, herşey yolundadır umarım."

Adam seni dikkatlice inceledi ve cevabını bekledi.

"B-ben iyiyim bir sorun yok." Patronunu görmek seni biraz olsun sakinleştirmişti, sana bu işin resmiyetini hatırlattı. Bu kişisel değildi, profesyonelce tamamlanması gereken bir görevdi o kadar...

"Iyi olmanıza sevindim. Çünkü içeride gerçekten size ihtiyacım olacak." Baş parmağıyla arkasında kalan binayı işaretledi ve güldü.

Ona çarpık, zoraki bir gülümsemeyle karşılık verdin.

"Haydi o zaman iyi olduğunuzdan eminseniz toplantıya geçelim diğerleri de birazdan burada olur."

"T-tamam geçelim."

Büyük binanın girişine doğru ilerlemeye başladınız. Artık kendine gelmiştin ama hala yeterince sakin değildin.

Girişte sizi birkaç çalışan karşıladı.

"Merhaba efendim, hoşgeldiniz." dedi kızıl saçlı kadın güler yüzle.

"Hoşbulduk." Dedi patronun kadının gülümsemesini karşılık vererek.

"Buyrun lütfen size toplantı odasına kadar eşlik edeyim. Nanami-san sizi orada bekliyor efendim."

Patronun başını salladı ve kızıl saçlı kadını takip etmeye başladı sende elindeki dosyalara sarılırken onu takip ettin.

Kadın sizle beraber asansöre binip en üstteki düğmeye bastı.

Bir süre sessizlik oldu ve bu seni gerdi. Asansör sinyal vererek durdu, kapı açıldı kadın çıktı ve yürümeye devam etti. Bu kat camla kaplı ofislerle doluydu gayet ferah bir ortamı vardı. Çalışanlar çok ciddi bir tempoda çalışıyordu. Havada tatlı bir kahve ve lavanta kokusu vardı. Koridorun sonundaki kapıya kadar kadını takip ettiniz. Kadın durdu ve kapıyı tıklattı.

Içeriden kalın bir ses yükseldi.

"Girin."

Onun sesiydi... Artık kalbin yerinden çıkacakmış gibi hissettin. Onun sesini duymak senin için çok zordu. Gözlerini yumdun ,derin bir nefes aldın ve saçını düzelttin.

"Nanami Bey, Akira Bey toplantı için teşrif ettiler."

Kadın önden içeri girip size de girmeniz için  işaret etti patronunun arkasından odaya giriş yaptın.

"Merhaba, Nanami Bey." Patronun, Nanami'den hiç bir karşılama gelmediği için konuşmayı başlattı.
Zaten sandalyesinden kalkmış, yüzü dehşet içinde, sekreterine (Y/n'ye) bakarken duyduğunu da pek düşünmüyordu.

Sana bakıyordu... Dudaklarını şaşkınlık içinde aralamış gözleri büyümüş ve nefes alış verişi hızlanmış bir şekilde sana bakıyordu. Sende bakışlarını kaçırmaya çalıştın ama kızarmanı saklayamıyordun.

"Nanami-san?"

Nanami boğazını temizledi, kendini hızlıca ve profesyonelce toparlayıp konuşmaya başladı.

"Akira-san... Hoşgeldiniz dalgınlığım için kusuruma bakmayın lütfen, buyrun."
Yanında bulunan sandalyeyi işaret etti.
İçten içe hala gergin olduğunu hissedebiliyordun ne de olsa onu uzun süredir tanıyordun, değil mi?

Onu böyle gergin görmek seni rahatlattı çünkü artık tek gergin olan sen değildin.

"Merhaba Akira Bey ben Nanami-san'ın ortağı Takahasi Rindou." Nanami'nin yanında oturan adam elini Akira'ya uzattı

"Merhaba Takahasi-san, tanıştığıma memnun oldum."

"Rindou demenizi tercih ederim, Akira-san."
Gülümseyerek Akira'ya bakmaya devam etti.

"Tabi, Rindou-san."

Adam bakışlarını sana çevirdi.

"Sekreter hanım sizde oturun lütfen, sizin gibi güzel bir bayanın ayakta kalmasına izin veremem." Hemen yerinden kalktı ve sana bir sandalye çekti oturman için işaret etti ve parmaklarına bir öpücük kondurdu. (Yavaş kardesm) oturdun ve Nanami'nin bakışlarını üzerinde hissettin. O hala sana bakıyordu midende kelebekler hissettin ve bunun için kendini suçladın.

'O beni tek başıma bıraktı.'
'O beni terk etti.'
'Neden hala böyle hissediyorum.'

🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸

Ay çok kısa oldu 😅 jdkdkxkd... Bu arada Rindou'nun adını Tokyo rev. deki Rindou'dan esinlendim jxksks çok severim kendisini de hehe🥺🥺🥺

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 22, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Forget About MeWhere stories live. Discover now