~Hastaneye Veda~

54 4 13
                                    

Minho'dan

Baya bir dövmüştüm onu. Haketmişti pislik. Ama beni şaşırtan şey ise onun hiç tepki vermemesiydi. Adamı dövdüm. Dudagını, burnunu filan kanattım. Bana hiç bir şey yapmadı. Ne yapmaya çalışıyor anlamadım.

Ben hala dövmeye devam ederken odanın içerisine adım sesleri dolmaya başladı. İlk başta güvenlik filan sandım. Ama gelenler hepimizin aşina olduğu tiplerdi.

"Jisung, aşko biz geldik. Nerdesin la... Aaaa Minho."

"Changbin senin ne işin var lan burda?"

Konuşan Seungmin'di. Onun sayesinde şu herifin adının Changbin olduğunü anlamış oldum.

"Minho tamam yeter bak baya dövmüşsün."

"Ne yetecek lan. Bunun gibi tacizci köpekler yaşamağı hak etmiyor"

Ben hala bu herifin üzerindeydim. Ama vurmuyordum. Seungmin ve Felix beni tutuyorlardı.

"Felix hadi siz Minho'yla gidin. Ben şuna birşey söyleyip geleceğim."

"Tamam. Hadi gel Minho hyung."

Felix koluma girdi ve beni odadan çıkarttı. Hala çok sinirliydim.

"Nereden çıktı şimdi bu. Kim bu Felix. Jisungla derdi ne?"

"Bu kıt beyinli varlık Jisung'un eski sevgilisi. Bunlar baya bir yakındı filan. Ama sonra bu Jisung'u aldattı ve 2 yıldır ortalıkta yoktu. Şimdi ne olduysa gelmiş. Piç."

"Hangi cürretle geliyor anlamıyorum. Sen kendi isteğinle kaybetmişsin zaten Jisung'u. Şimdi gelip hala bana o benim, o beni seviyor diyor. Gel de gebertme!"

"Haklısın hyung"

"Jisung nerede?"

"Kafeteryadaymıs. Hyunjin bana öyle mesaj attı."

"Sizde Hyunjin le baya bı yakınsınız ama neyse. Ayrıca ne ara konuştunuz lan. Benim jisung'un odasında olduğumdan bile haberiniz yoktu."

"Hyunjin le yakın filan değiliz. Ayrıca şimdi mesaj attı. Yeni gördüm yani"

Felix'le kafeteryaya gelmiştik. Gözlerim Jisung u arıyordu. Sonunda görmüştüm onu. Hızlı adımlarla yanına gittim.

"Jisung. Dokundu mu o piç sana."

"Hayır. Ama tam öpecekti bende kaçtım. Sonra seninle karsılaştık hyung"

"Tamam sen bunları düsünmemeye çalış. Gitti o pislik"

Hakketen şimdi nerdeydi o. En son Seungminle konuşacaktı. Umarım Seungmin onun ağzına sıçmıştır.

İyi insan lafın üstüne gelirmiş. Tam Seungmini düsünüyordum ki o kafeteryaya giriş yaptı.

Acaba ne yapmastı.? Çok merak ettim.

"Ben geldim. Jisung iyi misin?"

"İyiyim Seungmin. Sen neredeydin."

"Hiç , sadece biraz konuştuk onunla."

...

1 gün sonra

Jisung'dan

Bugün gidiyordum hastaneden. Gittiğum için hem seviniyor hemde üzülüyordum. Sevinmemin nedeni artık özgür olmamdı. Üzülmemin nedeni ise burada kaldıgım 1 hafta boyunca geçirdiğim güzel anılardı.

Herşeyden öte yeni arkadaşlar edinmiştim. Ama hepsi hastanede çalışıyordu. Yani onlarla ne kadar sık göreşebiliriz bilmiyordum.

Minho hyung bana dans dersi verecekti. Hemde yarın başlıyorduk. Bu yüzden birazcık heyecanlıydım. Herşeye tekrardan başlıyordum.

Kapım son kez tıklatıldı. Bu biraz duygulandırmıştı beni. Artık alışmıştım Minho hyungun kapımı çalarak içeri girmesine. İçeri girdi galiba son kez.

"Jisung toplandın mı?"

"Evet evet toplandım. Hatta üstümü bile giyindim."

Üstümü süzdü. Üstümde beyaz bir kazak, altımda ise siyah kot pantolon vardı. İlk defa beni pijamalarım degilde normal bir şekilde giyinikken görüyordu.

"Çok güzel görünüyorsun Jisung. Neyse yarın saat dörtte sana atacağım konuma gel. Derslere başlayacagız."

"Tamamdır hyung"

"Ben seni çıkışa kadar geçeriyim."

Minho hyung benim yanıma geçmiş birlikte yürüyorduk. Son kez hastane odama baktım ve cıktım.

Sonunda hastanenin cıkısına gelmiştik. O süre zarfında hiç konuşmamıştık.

"Görüsürüz Jisung. Kendine dikkat et. Birşey olursa hemen beni ara unutma her zaman yanındayım."

"Biliyorum hyung. Sende kendine dikkat et. Burda psikopatlar filan oluyor. Görüşürüz."

Minho hyung ellerini belime dolamıştı. Bende ellerimi boynuna. Baya bı böyle kalmıştık. Alışmıştım ona. Sanki gitmemi istemiyormuş gibiydi.

Biz hala sarılırken onun bir ara kokumu içine çektiğini hissettim.

Minho hyungun bugün nöbeti vardı. Yoksa o bırakacaktı beni evime. Ama işte nöbeti olduğu için bırakamamıştı.

Bende gelen korna sesiyle taksinin gelmiş olduğunü anladım ve Minho hyungla sarılmayı bıraktık.

Ellerini havaya kaldırmış bana el sallıyordu. Bende ona el salladım ve yüzüme tatlı bir gülücük yerleştirdim.

Daha sonrada taksiye bindim.

Selam kediciklerim.

İşte yeni bölümümüz geldi. Aslında Minho ve Jisung bu bölümde dansa başlayacaklardı. Ama onu bu bölüme yazsam çok uzun olurdu. Bende yarına bıraktım.Bu arada hergün 1 bölüm atmaya çalışıyorum.

Şimdilik görüsürüz kediciklerim...

910    • MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin