~Kaçırılma~

43 5 1
                                    

Jisung'dan:

Şu anda arabadaydık. Çok komik göründüğümüze yemin edebilirdim.
Minho hyung arabayı sürüyordu. Bende onun yanındaki tekli koltukta rahat bir şekilde oturuyordum. Ama arka taraf için aynı şeyi söyleyemiyeceğim.

Cam kenarındaki Hyunjin'in kucağındaki Felix bir bebek gibi uyuyordu. Onların yanındaki Chan ve Seungmin ikiliside öyle. Jeongin'de diğer cam tarafında sıkışmış bir şekilde uyumaya çalışıyordu.

Araba durduğunda Minho hyungun evine geldiğimizi anladım. Bu sarhoş haliyle herkesi teker teker evine bırakacak değildi.

Önce o sonrada ben arabadan indik. Arkadakiler hala uyuyordu.

Onları zorla uyandırıp içeri geçtik. Herkes bir tarafa yığılmıştı. Bende Minho hyungun ayakta durmakta zorlandıgını gördüm. Onun koluna girip odasının kapısını açtım. İçeri girip onu yatağına yatırdım. Tam odadan çıkıcakken onun o güzel sesini duydum.

"Bebeğim bu gece benimle uyur musun?"

Duyduğum şeyle şaşırmıştım. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Şimdi yatsam sabah kalktığında bunun benim yanımda ne işi var diye düsünecegine emindim.

Ama sabah o uyanmadan önce uyanıp onun yanından kaçarsam hiç bir şey anlamazdı. Demi?

"Lütfen"

Tekrardan sesini duyduğumda düsüncelerimden sıyrılıp yanına doğru adımladım ve yatağına yattım.

"Teşekkür ederim güzelim"

Kolunu benim belime koydu ve kendine çekti. Şu anda bildiğiniz onunla sarılarak yatıyorduk.

...

Sabah kalktıgımda hala Minho hyungun yanındaydım. Onun o mis gibi erkeksi kokusunu içime çekerken bir şey kafama dank etti. Ben hala onun yanındaydım. Neyse ki daha uyanmamıştı. Hemen buradan kaçabilirdim.

Yataktan dikkatlice kalktım ve salona doğru ilerledim. Neyse ki uyanmamıştı. Bu yüzden rahattım.

Etrafıma baktıgımda gülesim geliyordu. Herkes bir yerde uyumuştu. Chan hyung yerde, Seungmin sandalyede, Jeongin küvetin içinde gece oraya gitmeyi nasıl basardı ben bile bilmiyorum. Felix ve Hyunjin ise sarılmış bir şekilde yerde yatıyorlardı.

Bende onların yanından geçtim ve balkona çıktım. Balkondaki salıncağa oturdum. Etrafımı incelemeye başladım. Balkon baya büyük bir balkondu.

Yanımda bir tane masa vardı ve masanın üzerindede bir paket sigara. Minho hyung sigara mı içiyordu? Bu hemşire değil miydi? bunları içmesi pek doğru olmaz. Bizleri tedavi edip kendini hasta ediyor.

Sigara paketine elimi uzattım ve içinden bir tane sigara cıkardım. Masanın üzerinde ki çakmagı aldım. Sigaramı yakıp dudagıma götürdüm. Şu anda canım istemsizce sigara içmek istiyordu. Normalde sigarayı sadece çok üzüldüğümde ya da depresyona girdiğimde içerdim.

Sigarayı yine dudağıma götürecekken elimden kayıp gitti. Birisi sigarayı elimden almıştı.

"Neden sigara içiyorsun?"

Duyduğum sesle kafamı o tarafa çevirdim. Gelen Minho hyungdu. Ne ara uyandı bu?

"Hiç öyle canım istedi"

Elimden aldıgı sigarayı kendi dudaklarına götürdü ve zehirli gazı içine çekti.

"Sen sigara içiyor muydun?"

"Yani hayır aslında bazen."

"Hımm anladım ben kahvaltı hazırlayacağım yardım etmek ister misin?"

"Ah evet tabiki geliyorum"

Neyse ki dün olanları hatırlamıyordu. Hatırlasa böyle NORMAL davranmazdı değil mi?

...

"Omlot mos gobo olmos"

Felix, ağzı dolu konuştuğu için ne dediği pek iyi anlaşılmıyordu.

"Aynen la ne koydunuz içine"

"Salak normal omlet işte"

"Tabi iki çifte kumru yapınca tadı daha güzel oluyordur. "

Chan hyung'un dediği şeye bakın. Salak ya bu?

"Mal mısın?"

"Şşt ben senden büyüyüm. Benimle küfürlü konuşma Jisungcum."

"Sanane. İstediği gibi konuşur."

Bunu diyende Minho hyungdu. Ne diye böyle bir şey demişti pek anlamadım.

Ben içerde koltukta oturmuş televizyon izlerken onların konuşma sesleri geliyordu. Bazen bende salondan onlara bağırıp konuşuyordum.

Artık gitme vaktim gelmişti. Dün akşamdan beri Minho hyungun evindeydik. Ayrıca dün olan şeylerden sonra onun yüzüne bakınca utanıyordum.

Koltuktan kalktım ve mutfaya doğru ilerledim.

"Ben artık gideyim"

"Neden Jisung, kalsaydın daha film filan izleyecektik"

"Yok gideyim ya biraz çalısmam gerekiyor dünden beri çok boşladim."

"Peki tamam seni bırakmamı ister misin?"

"Hayır ben kendim giderim görüşürüz"

"Görüşürüz"

Evden çıktım ve kendi evime doğru yürümeye başladım. Yol boyunca dün olanları düsündüm. Minho hyung neden beni öpmüştü? Beni seviyor muydu? Yoksa bunların hepsi bir rüya mıydı? Böyle bir sürü soru kafamda dolanıyordu.

Sonunda o dar sokağa girmiştim. Her zamanki gibi sessiz ve karanlıktı. Oldum olası burdan korkmuşumdur.

Bu sokağa her girdiğimde adımlarimi hizlandirirdim. Bu seferde öyle yapmıştım. Ben hızlı hızlı yürürken karsıma bir beden çıktı. Etraf biraz karanlık olduğu için tam net göremiyordum.

Kafama çuval geçirilmesiyle irkildim ve çırpınmaya başladım. Bu hiç bir fayda etmiyordu.

Sonrası ise karanlık...

Selam kediciklerim...

Ben aslında dün yeni bölüm atacaktım ancak ailem telefonumu elimden aldı. O yüzden atamadım. Sorry. Sizce Jisung u kaçıran kişi kimdi? Veya Minho dün olanlari hatırlıyor mu? Tahminlerinizi alayım.

Neyse bugünlük görüşürüz kediciklerim...






910    • MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin