ateş

267 25 33
                                    

Yeonjun son kez üstünü başını aynada kontrol ederken gerginlikle derin bir nefes çekti içine.

Vakit gelmişti,Soobin her an kapıyı çalabilirdi ve Yeonjun'un stresten elleri titriyordu,hayır bu Soobin'e aşık olduğu ya da ondan etkilendiği için değilde..Yeonjun'un küçük yaramaz planından dolayı kaynaklanıyordu.

Kırmızı tatlı bir kazağın altına yine kırmızı ve ekose desenli bir etek giymişti,çorapları ayak bileklerinin boyundan biraz yukarda yani kısaydı.Buda süt beyazı bacaklarını gözler önüne seriyordu.

Tam ayna karşısında eteğini düzeltirken kapı çaldı ve Yeonjun telaşla koşup kapıyı açtı.Karşısında özenle taranmış sarı saçları siyah kotuna uyumlu olarak giydiği siyah kot ceketi ve onun altına giydiği düz beyaz tişörtüyle Soobin duruyordu,sarı saçlı oğlan gülümseyip selam verecekken karşısındaki oğlanın giydiklerini görünce yutkundu ve birkaç saniye onu süzmeye daldı.

Yeonjun içinden zafer çığlıkları atıyordu.

"Soobin,gitsek mi artık?"
"Ah tabii..pardon ya dalmışım"

Yeonjun evden çıkıp kapıyı kapattı ve gülümseyerek Soobin'e döndü,beraber yürümeye başladılar ve daha hiç uzaklaşmamışken Soobin cebinden bir anahtarı çıkarıp karşılarındaki arabanın bir ses çıkarmasını sağladı.

"Hadi atla"

Yeonjun şaşıp kalmıştı.

"Hassiktir,Senin araban mı var!"
"Yani,abimin arabası ama bende kullanıyorum işte"
"Vay anasını!"

Yeonjun arabaya doğru koşarken Soobin onun yanına gelip kapıların kilidini açtı ve Yeonjun için sürücü koltuğunun yanındaki koltuğun kapısını açtı,Yeonjun yüzünden düşmeyen gülüşü ile eteğini tutarak arabaya bindi.Soobin'de sürücü koltuğuna oturduktan sonra yola koyuldular.

...

Yeonjun yutkundu ve derin bir nefes aldı,elleri titriyordu.

İlacı kendi içeceğine ve Soobin'in içeceğine katarken nedendir bilmez fısıldayarak küfür ediyordu,Soobin'e kendisine ve ona bir içecek kapıp döneceğini söylemişti ve şuan ona ve kendisine hazırladığı özel iki kokteylin içine azdırıcı karıştırıyordu.


Sonunda işi bitince bardakları eline aldı ve Soobin'i bulmak için merdivenlerden aşağı indi.

Soobin'i bıraktığı yerde gördü ve kalabalığın arasından ona doğru ilerledi,Soobin Yeonjun'u görünce gülümsedi ve elindeki bardaklardan birini aldı.Bir yudum içtikten sonra Yeonjun'a gülümsemeyi ihmal etmedi.

"Eteğin çok güzelmiş"
"Ne!?"

Zaten yüksek sesle çalan basslı parti müziğinin sesini iyice açmışlardı,böylece konuşarak iletişim neredeyse imkansız bir hale gelmişti.Soobin kendini duyurabilmek için Yeonjun'un kulağına eğilmek ve bağırmak zorunda kaldı.

"Dedim ki,eteğin çok güzelmiş"

Yeonjun dudaklarıyla teşekkür ederim dedi ve sıcak bir şekilde gülümsedi.

Bir süre sonra Yeonjun bardağındaki kokteyli çoktan bitirmişti,Soobin'de bardakta kalan içeceği kafaya diker dikmez Yeonjun bardakları bir kenara fırlatmış ve ellerinden tutarak Soobin'i çekiştirmeye başlamıştı.Müsait bir yere geldiklerinde Yeonjun Soobin'i bırakıp karşısında dans etmeye başlamıştı.

Soobin karşısında dans eden siyah saçlı güzel oğlanı izledi ilk birkaç saniye,büyülendiğini düşündü bir kişi bu kadar mükemmel olamazdı onun için.

Sonrasında çok derin düşündüğünü fark etti ve oda kendini müziğin heyecanlı ritmine bıraktı,bir adım atmaya karar verip ellerini yavaşça karşısında duran Yeonjun'un beline doladı Soobin.Yeonjun ne duraksamış ne de şaşırmıştı,sanki bu normal bir şeymiş gibi garipsemeden kollarını Soobin'in boyununa dolamış ve edebildiği kadar hareket etmeye devam etmişti.

Soobin aldığı bu karşılıkla hem sevinmiş hem de şaşırmıştı,biri uzaktan baksa çift derdi şuan onlara.Bu güzel anın tadını çıkarırken;

Soobin vücudunun ağırlaştığını hisseti.

Yeonjun'a değen elleri istemsizce onu daha çok kendine çekiyor ve alev alıyordu,derin nefesler alma ihtiyacı duyuyordu Soobin.

O şuan Yeonjun'un ateşinde yanıyordu.

Yeonjun etkilerin Soobin'e gelmeye başladığını fark etmişti bu sebeple hiçbir şey demedi ve onu partinin dışına çekiştirmeye başladı,Soobin adımlarını zor atıyordu.

'Nihayet kutsal sessizlik!' diye düşündü Yeonjun partinin olduğu evden uzaklaşınca.

Yeonjun arabayı görür görmez zorla buraya kadar getirmeyi başardığı Soobin'in cebine elini attı ve anahtarı alıp arabanın kapılarını açtı,arka kapıyı açıp Soobin'i içeri ittirdi ve Soobin girdikten sonra kendiside arabaya binip kapıyı kapattı,bunun ardındanda kapıları kitledi ve anahtarı ön koltuğa fırlattı.

"Yeonjun..."

Soobin'in gözleri kısıktı ve başını geriye yaslamış bir şekilde Yeonjun'a bakıyordu.

"Sanırım..içeceğime bir şey katmışlar"

Ne olduğunu anlamıştı Soobin,ama böyle bir şeyi Yeonjun'un yaptığına ihtimal bile vermiyordu.

Yeonjun tam bir cevap verecekken gelen ağırlık hissiyle kendini Soobin'in omuzuna yaslama gereği duydu.

"Siktir..Soobin!"

...

gerçekten bazen çok aptal olduğumu düşünüyorum

herneyse sizi beklettiğim için özür dilerim

Umarım beklediğinize değmiştir

kendimi kandırdım𖤝YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin