sahte ve gerçek

227 13 23
                                    

Yeonjun gün ışığına karşı yabancı bir yatakta uyandı

Gözlerinin ışığa alışmasını bekledi ve etrafına bakındı,çok farklı bir yerdeydi burası kesinlikle onun evi değildi,tam olarak arkasına baktığında dağılmış sarı saçları ile hala uykuda olan Soobin'i gördü ve çıplak olduklarını görünce aklına dank etti;

Tabii ya dün gece sevişmişlerdi.

Yeonjun hatırlamaya çalıştı fakat zihninde beliren tek şey bulanık kesitlerdi,öyle ki gerçek olduklarından bile emin değildi.Genç oğlan yavaşça yatakta doğruldu ve yerdeki iç çamaşırını alıp giymek için ayağa kalkacaktı kiii...dün Soobin'in mükemmel marifetleri sağolsun bunu başaramayıp gerisin geriye inleyerek yatağa oturdu.

Soobin yavaşça gözlerini araladı ve sabah uyanır uyanmaz gördüğü ilk manzara Yeonjun'un arkadan çıplak sırtının manzarası oldu.

"Yeonjun?.." dedi uykulu sesiyle
"Soobin?" merakla arkasına döndü siyah saçlı olan
"Günaydın"

Soobin doğruldu ve güzelce esnedi.

"Günaydın..uh Soobin bir şey sorabilir miyim?" konuşurken battaniyeyle bel altını kapadı Yeonjun,sesinde ?sahte¿ bir utangaçlık vardı
"Tabii ki"
"Beraber duş alma..şansımız var mı?" Soobin kalbinin çarptığını hisseti.

Son birkaç günde olanlar
?gerçek¿ değil gibiydi.

"T..Tabii um,senin için bir sakıncası yoksa?"
Yeonjun hafifçe gülümsedi ve aşağı doğru baktı
"Kendi başıma yapabileceğimden emin değilim" Soobin hafif bir pişmanlıkla güldü ve aşık olduğu çocuğun saçlarını sanki naif bir çiçeğe dokunur gibi okşamaya başladı
"Özür dilerim.."
"Özür dilemek yerine beni banyoya götürüp kahvaltı hazırlarsan bir sıfır öne geçebili-" Yeonjun cümlesini tamamlamadan kendini battaniyeyle beraber Soobin'in kucağında havada buldu.

"Vay be..bu biraz ani oldu" dedi Yeonjun kollarını Soobin'in boyununa dolarken
"Hadi duş alalım"

Beraber duş aldılar ve temiz kıyafet giydiler,Yeonjun Soobin'den birkaç kıyafet ödünç almıştı.Şimdi ise siyah saçlı oğlan sarı saçlı olanın kucağına oturmuşken beraber kahvaltı ediyorlardı.

"Sen dün içtiğimiz kokteylleri kimden aldın?" dedi Soobin,Yeonjun gerildi fakat bozuntuya vermedi
"Hatırlamıyorum,neden sordun?"
"Bilmem,içeceklerimize o ilacı kim kattı merak ettim sadece"
"Katmamasını mı isterdin?" Yeonjun yüzündeki sırıtma ile Soobin'in suratına doğru yaklaştı
"Hayır,aslına bakarsan kattığı için teşekkür bile edebilirim" Soobin de sırıtınca ikili çok kısa bir süre öpüştüler ve kahvaltılarını etmeye devam ettiler.

Kahvaltıyı bitirince Soobin Yeonjun'u kucağından indirdi ve sofrayı toplamaya başladı,Yeonjun ise oturduğu yerde bacak bacak üstüne atmış Soobin'in etrafı toparlamasını izliyordu.

"Soobin"

Yeonjun'un dudaklarından kendi adını duymasıyla beraber Soobin'in tüğleri diken diken oldu.İki yıl olmuştu fakat aşkının ateşi hala cayır cayır yanıyordu,içindeki heyecan asla bitmiyordu.

"Efendim" arkasını dönüp onu izleyen siyah saçlı oğlana baktı
"Seni daha yakından tanımak istiyorum"

Bunu söyledikten sonraki gülümsemesi Soobin'in kalbinin eridiğini hissettmesini sağladı.

"Bende seni yakından tanımak isterim"
"Benim hakkımda ne düşünüyorsun?"

Soobin yutkundu gerildiğini belli etmemeye çalışarak,elini havluyla kuruladıktan sonra havluyu tezgaha fırlattı ve Yeonjun'un önüne gelip yere çöktü,ellerini onun dizlerine yerleştirip gözlerine baktı derin bir şekilde.

Şimdi söylemeli miydi?

Hayır.

"Çok güzel ve cana yakın olmanı,ayrıca etrafa saçtığın pozitif enerjiyide çok seviyorum..sürekli kıpır kıpır olman bana çok tatlı geliyor sen gülünce gözlerinde kaybolmak istiyorum sana sığınmak istiyorum-"
"Vay canına dur!Bu kadar iltifat benim için çok fazla..teşekkür ederim"
"Her zaman Yeonjun"

Sarı saçlı olan utanç ile gözlerini kaçırdı,iltifat ederken dozu biraz kaçırmış olabilirdi.

"Peki sen benim hakkımda ne düşünüyorsun?"

Yeonjun düşünür gibi bir ses çıkardı ve Soobin'i gözleriyle süzdü.

"Sessiz ve gizemli havan hoşuma gidiyor,sanki bir şey saklıyorsun ama o sırrın seni çok daha çekici yapıyor"
"Cidden mi?"
"Evet"
"Teşekkür ederim"
"Rica ederim"

Yeonjun gülümsedikten sonra elini sarı tutamlara daldırdı ve okşamaya başladı.

"Sarı saç zordur"
"Biliyorum,biraz daha böyle kaldıktan sonra tekrar siyah yapacağım"
"Yaa..ama sarı saçını çok sevmiştim,yani siyahta güzel ama..ay sana mavide çok yakışır!"

Soobin kıkırdadı.

"Sana da pembe yakışırdı"
"Bir ara beraber boyayalım mı?"
"Olabilir"

Birkaç dakika daha mutfakta oturup bakıştılar aynı pozisyonda.

"Şey Soobin ben artık eve gitsem iyi olur"
"Ah haklısın,seni bırakmamı ister misin?"
"Olur"

Beraber hazırlandıktan sonra evden  çıkıp yürümeye başladılar,Yeonjun'un evine yarım saatte yakın bir sürede varmışlardı.

"Ben burada ayrılıyorum,görüşürüz Soobin!" Yeonjun vedasını ettikten sonra evine girmeden önce Soobin'in dudaklarına hafif bir öpücük kondurdu ve sadece onların duyabileceği bir tonda fısıldadı
"Bunu tekrarlayalım"

Yeonjun sırıttıktan sonra yavaşça uzaklaşıp evine girdi,o sırada Soobin tüm şaşkınlığı ile olduğu yerde dikiliyordu.

"Siktir,ne yaşadık biz!?"

...

Bölüm 666 kelime oldu😳

Ehem

kendimi kandırdım𖤝YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin