"Duygularını hissetmeyen insanlar ya delidir ya da taşıdıkları kalp değil başka bir şeydir"
Hislerin bir sesi olsaydı benimkilerin çığlıkları bulunduğumuz mekanın duvarlarında çarparak bana geri dönerdi her halde.
karşımdaki adamın gözlerine bakarken kesik bir nefes aldım. "bunu düşüneceğim "dediğimde gözlerime bakan adamın dudaklarını küçük bir tebessüm ev sahipliği yaptı.
"peki "dedi. ayağa kalktım. "benim gitmem gerekiyor iyi akşamlar "dedim mekandan hızlı adımlar ile çıkarken bu kadar telaşlı olmam bana da hiç normal gelmiyordu. nedeb söyle davranıyordum. başımı iki yana salladım.
"asil "diyen adamın arkamdan sesi geldiğinde arkamı döndüm ve hazer bey ile karşılaştım.
"hazer bey "dediğimde ceketinin cebinden çıkarttığı küçük kartı bana uzattı. "bunu vermeyi unuttum "dediğinde başımı salladım. elindeki kağıt parçasını aldım. şirketinin ismi ve numarası yazıyordu.
"istersen gideceğin yere kadar bırakabilirim seni "diyen adama bakışlarımı çevirdim. "hiç gerek yok teşekkürler "dedim. "ısrar ediyorum lütfen "diyen adama baktım. pekala.
"tamam "dedim uzatmanın bir anlamı yoktu. zaten bu saate pek bir otobüs arayamayacağım kadar yorgun olduğum için işime gelmişti.
"bu taraftan" diyen adam o önde ben arkasından ilerledim. ilerde park ettiği otoparkta siyah lüks arabasına bindiğimizde yan koltukta oturmuş sessizce önüme dönmüştüm.
arabayı çalıştıran adam "seni nereye götürmemi istersin "diyen adama baktım." evime gideceğim "dedim başını sallayan adama yandan bir bakış attım. arabayı sürerken önüne bakıyordu. bir kaç saniye sessizliğin ardından yolu tarif ettim.
ben yolu tarif ederken bakışlarım çehresine dokunuyordu gözlerim. bakışlarım sadece bir yere takıldı. beyaz gömleğinin açıkta bıraktığı boynunda dövmesi vardı. bir şekil dövmesiydi. tam olarak anlayamadığım bir şeydi. fakat bunun ona yakışmadığını söylersem yalan söylemiş olurdum. yakışıyordu.
on beş dakika sonra evin önüne geldiğimizde bakışlarımı bana bakan adama çevirdim. "size de gece gece zahmet verdim hazer bey "dediğimde başımı önemli değil derecesinde sallayarak tebessüm ettim.
"lafı bile olmaz benim için zevkliydi "dediğinde gözlerine bakakaldım. yutkundum. pekala şimdi arabadan inme vaktim gelmişti fakat ben öylece durmuş onun gözlerine bakıyordum.
"şey tekrar teşekkür ederim iyi akşamlar "dedim kendime gelerek kemerimi çözdüğümde kesik bir nefes alarak kapıyı açtığımda "umarım kabul edersin "diyen adama bakktım.
"teklifimi "dediğinde başımı sallayarak "size haber vereceğim "dedim. bir kaç saniye bakışmanın ardından arabadan indim. arkamı dönüp tek katli olan evime doğru yürürken arabanın hala hareket etmediğini gördüm. evin bahçesine girdiğimde bakışlarımı arabanın olduğu yere çevirdiğimde beni izleyen adam ile göz göze geldim.
birden bir şey oldu.hazer bey gülümsedi. kalbim anlam veremedim bir his ile yüreğimi dövdü. dudaklarını oynattı. fakat ne dediğini anlayamadım. ardında arabayı çalıştırarak gaza basarak bulunduğu yerden uzaklaştı. bakışlarım giden arabanın ardında kalmıştı.
önüme döndüğümde kapıyı açarak içeri girdim. sırımı kapıya yaslayarak gözlerimi kapattım. bu gece çok tuhaf bir şey olmuştu. kalbim anlamsız yere çok hızlı atıyordu. sağ elimi kalbim olduğu sol yanıma koyduğumda ritmin akış hızını elimde hissedebiliyordum.
"bana neler oluyor böyle "diye fısıldadım.
*******************************************************************************
KISA OLDU BİLİYORUM AMMA SİZİ BEKLETMEMEK ADINA BÖLÜM ATTIM HAFTA SONU SINAV VAR GÖTÜM TUTUŞTU. BEN NE BOK YİYECEM AMK. OFFF BOL DU EDİN ŞU GARİP YAZARINIZA MİLLET. SINAVDA SONRA GECELERİ BOŞ OLACAM O XZAMA İSTEDİĞİNİZ KADAR BÖLÜMLER GELCEK ŞUAN BUNUNLA YETİNİN GÖZÜNÜZÜ SEVEYİM. BOL YORUM YAPIP BENİ TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİZMETÇİ'NİN OĞLU-BXB
Teen Fiction"Bir müzik gibi duygularıma tercüman olurken bir yuva gibi kalbime şefkat oluyordu. O bana geçmişim bir hatırasıydı ama şimdi bir armağan "