mavi kazak

250 37 47
                                    

Peter, önce ki gün ki hayal kırıklığı dan sonra biraz daha az heyecan ile gelmişti laboratuvara. Fakat bu yine de ağ formüllerini aklında evirip çevirmesine engel değildi.

Labaratuvara girdikten hemen sonra etrafta dolaşan kişileri başı ile selamlayarak hızla geçiyor, Bill'i ve de o gün kendi projesi üstünde çalışıp çalışamayacağını bulmaya çalışıyordu.

Sonunda adamı bulduğunda biraz fazla hızlı bir şekilde konuşmaya başladı.

"Merhaba Mr. Robb! Bugün ne yapcağımı sormaya geldim. Ve lütfen ama lütfen bana izin verin kendi projemi yapayım. Eğer bana istediğimi yapma özgürülüğü vermezseniz zaten nasıl yeni şeyler bekleyebilirsiniz ki? Diğer şirketlerde çoğu stajyerin yükselememesinin sebebi de bu aslına bakarsanız. Kimse izin vermezse kimse yükselemez! Ama ben biliyorum ki SI (stark endüstrilerinin kısaltması) kesinlikle böyle bir yer değil."

Adam ona tek kaşını kaldırdığında bir nefes aldı ve tüm metni küçülttü. "Yani, bugün kendi projeme başlayabilecek miyim?"

Adam, küçük bir kahkaha attıktan sonra güzel bir tebessümle, "Sakin olsaydın da cevabım aynı olurdu." Dedi.

Ayağa kalktı ve kolunu Peter'ın omzuna koyarak küçük bir tezgaha doğru götürdü.

"Burası şimdilik senin çalışma alanın. Gerekli malzemeleri bana sorarsan tedarik edebiliriz. Ayrıca eğer kendini gerçek anlamda kanıtlarsan," kendi büyük ve güzel çalışma tezgahını gösterdi. " Benim kine benzer bir çalışma alanı elde edebilirsin."

"Şimdi, bana ihtiyacın olan şeyleri söyle."

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•

Masa başında oturan Peter, formülü bir kağıda geçirmeye başlamıştı.

Yaklaşık yarım saattir orda oturuyor ve malzemelerin gelmesini bekliyordu. Etrafı kendi düzenine göre -ki bu da Tony'nin masa düzenine çok benziyor- ayarladıktan sonra ne yapacağını aşamalı olarak yazıyordu.

Formülü bitirmeye az kala elinde hassas eşyaları taşımak için olan bir kutuyla rastgele birisi geldi. Adam kısaca bir masa numarasına baktıktan sonra eşyaları yere koyup çıktı.

Heyecan ile ayağa kalkan genç, kutuların bir kısmını tezgahın üstüne koyduktan sonra dikkatli bir şekilde açtı. İçinde ki kimyasalları görünce hızlıca hepsini çıkarttı.

"Şimdi," diye mırıldandı alkilpogiklikgoleteri (??) çıkartırken kendi kendine. "Hadi biraz ağ örelim."

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°
Küçük bir bilgilendirme. Alkilpogiklikgoleter benim en sevdiğim kelime. Ve evet gerçek hayatta da düzgün bir şekilde bu kelimeyi cümlelerimin arasına sıkıştırıyorum.

Ancak bana alkilpogiklikgoleter nedir diye sorarsanız cevabım;

╮⁠(⁠.⁠ ⁠❛⁠ ⁠ᴗ⁠ ⁠❛⁠.⁠)⁠╭

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•

"Bay Parker? Çalışma saatiniz doldu. İstersen eve gidebilirsin."

Yapmasına çok az kaldığı ağlardan başını ayırmayan genç, "Ben biraz daha kalacağım. "Dedi fakat bir iki saniye sonra endişeyle adama döndü. "Tabi sıkıntı olmazsa."

"Her saatte burda çalışan en az on kişi oluyor. O yüzden pek bir sıkıntı yok ama saat 6 da burdan çıkman gerek. Stajyerlerin daha fazla kalmasına izin yok."

"Tamam, teşekkür ederim!"

Böylece yaklaşık yarım saat daha kalan Peter, ağ sıvısını tamamladığı anda ayağa fırladı. Yüksek sesle başarısını ilan etmek istese de kesinlikle SI de bunu yaparsa bir sıkıntı çıkardı. "Neyi buldun?" gibi meraklı sorularla uğraşmak şuanda isteyeceği en az şeylerden biriydi.

Zaman SaçmalıklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin