6-Nerdeyim?

8 1 0
                                    

Hiii naber??
Ben pek iyi değilim 😰
Kitabımı kimse okumadı ve yazma isteğim kaçıyor..
Nerde hata yaptım
Bununla ilgili bir fic yapıcam galiba

----------------------------

Twell'in ağzından

Echo'nun içeri gelmesi ile ağzım açık kaldı. Beni buraya getiricek son kişiydi. Bekle.. BEN İDOLÜMÜN EVİNDEYDİM. O kadar heyecanlıydım ki kıpırdayamadım. Ne ona cevap verdim nede kendime bir çeki düzen verdim. Echo şaşırmamı anlamış olucak ki "şeyy.. dün sarhoş oldun. Sonra bayıldın. Bende evini bilmediğim için kendi evime getirdim.

Duyduklarını sindirmek için biraz duvar ile bakışırken Echo elindeki tepsiyi yatağın yanındaki sehpaya koydu. Heyecandan tepsiye bile bakamıyordum. Ben yine konuşmayınca çeneme bir el kondu. Elin sahibi ile yanağımın kızardığını hissettim. Echo çenemi kaldırmış ve yüzümü incelemişti. "Beni dinliyor musun?" Diyip kaşlarını çattığında ne kadar sevimli durduğunu düşünüyordum.

"Ah evet teşekkürler.. ben eve gitsem iyi olur" sesimin sonlara doğru titrediğini hissedebiliyordum. Umarım fark etmemiştir. Çenemi bırakıp yatağa yanıma oturdu. "Ama ben böyle hayal etmedim ki! Sırf beraber takılırız diye izin bile almıştım." Daha ne kadar şaşırabilirim bilmiyorum ama idolüm benimle ilgileniyordu. Rüya falan mıydı? Eğer öyleyse uyanmak istemiyorum.

"Aslında bugün boşum. Hastanede bir kaç iş var. Onları da Seungmin hallede- doğru! Seungmin nerde? Yanındaki adam kimdi? Yada halisinasyon mu gördüm?" Dediğimde Echo bir süre boş boş gözlerime baktı. O gözlerime bakarken ortam bana göre çok gergindi. En sonunda dudağını yalayıp söze başladı. "Seungmin tam bayılıcakken bir adam onu kaldırdı sonra nereye götürdü görmedim ama merak etme Seungmin neredeyse herkesi tanıyor. Tanıdık biridir herhalde. Eğer çok merak ediyorsan arayabiliriz?" Diyince içime su serpildi. O gergin ortamı böyle güzel sözler ile bozması beni rahatlattı. Her saniye ona daha çok bağlanıyorum.

Ben Echo'nun getirdiği tepsiden yemek yerken Echo Seungmin'i aramaya çalışıyordu. Mesajlar atıyor. Seungmin'i tanıyan kişileri arıyordu. Ne kadar süre geçmişti bilmiyorum ama ben yemeğimi bitirmiştim. En sonunda derin bir iç çekerek telefonu yatağın ucundaki armut koltuğa attı. Hemen ardından benim yanıma yatağa uzandı. Saçları yatağa dağılmış ve çok güzel duruyordu. O an onunla beraber sadece yatıp uyumak istemiştim.. ama bunu yapamam.

Ben saçlarına dalıp gitmişken Echo "Seungmin'den haber yok. Onun için endişelenmeli miyiz?" Dediğinde gözlerimi yüzüne indirdim. "Aslında herkes için endişeleniyorum. Onları da aramak istiyorum" demiştim. Tabiki 'onlar benim tek arkadaşlarım. Ben çok yalnız biriyim' diyemezdim.

Yerini hiç bozmadan eli ile karşıdaki masayı işaret etti. Üstünde çantam ve kırtasiye malzemeleri vardı. Yerimden kalkıp masaya yaklaştığımda şok oldum. Masanın her yerinde belki daha önce hiç görmediğim değişik kalem setleri duruyordu.

Çantamı aldığımda telefonumu çıkardım. "Sanırım kırtasiye malzemeleri ile ilgileniyorsun ?" Dedim. Yatakta dönüp karın üstü oturdu. "Aslında daha çok kalemler ile ama evet seviyorum." Diyince kısa bir aydınlanma yaşadım."

Şöyle düşününce Echo'nun oynadığı reklamlar ağırlıklı olarak kırtasiye malzemeleriydi. Nedeni açıklanmış oldu. Edindiğim yeni bilgi ile heyecanlanmaya vaktim yoktu teker teker herkesi arama ihtiyacı duyuyordum. Seungmin'i es geçtim çünkü ondan haber yoktu. Eğer isteseydi yada yapabilseydi beni arayacağına emindim. Umarım yapamadığı için değilde istemediği için aramıyordur düşüncesi ile telefonuma baktım.

Öncelikle Changbin ile başladım çünkü içtikten sonra hiç görmediğim kişiydi. Telefon açıldığında hemen kulağıma koydum. "Alo ben Changbin?" Dedi telefondaki ses. Sesi boğuk çıkıyordu yeni uyanmış gibi. "Benim Twell iyi misin? Dün seni ayrıldıktan sonra göremedim." Dediğimde bir süre sessizlik oldu. "Aslında çok birşey olmadı.. yeni bir arkadaş edindim falan ama Jeogin'e ulaşamıyorum o yüzden biraz gerginim." Duyduğum ile biraz duraksadım ve bende konuştum. "Bende Seungmin'e ulaşamıyorum. Acaba beraberler mi?" Dedim. Telefondan bir iç çekme sesi duydum. "Umarım öyledir. Yanımdaydı sonra bir anda beni bıraktı takip edemedim. Belkide ben yeni arkadaşım ile konuşurken canı sıkılmıştır. Of bilmiyorum Twell ne yapmam gerek?" Sesindeki acı tonunu hissedebiliyordum.

"Merak etme onları bulucaz. Sen panik yapmamaya çalış olur mu?" Sonrasında telefonu kapattık. Sıradaki kişi Chaeyoung'du telefondan hızlıca ismini bulup onu da aradım. Telefon belli bir süre çaldı açıldığında ses gelmedi. Ses gelmeyince ben tepki vermeyi seçtim. "Caeyoung ile mi görüşüyorum?" Dediğimde karşıdaki ses tanıdık geldi. "Ah üzgünüm ben Chae'nin arkadaşı Tzuyu. Sorun neydi?" Demişti. Biraz şaşırdım. Çok bekletmeden yanıt verdim. "Caeyoung orda mı? Nasıl olduğunu sormak için aradım." Karşı taraftan ses gelmedi. Tam tekrar edicekken Tzuyu denen kızın sesini tekrar duydum. "Chaeyoung yanımda şuan ama pek konuşucak halde değil. Kendine geldiğinde sizi arayacağını söyledi." Dedi. "Pekala görüşürüz. Ona mutluluklar dilediğimi iletin." Demem ile telefon yüzüme kapandı.

Tzuyu kim? Ve Chae'ye ne oldu? Son kişi Minho'ydu. Aslında Han, Jeogin ve Hyunjin'i de merak ediyordum. Onları Echo'dan öğrenicektim.

Minho'nun numarasını görür görmez üstüne basıp aradım. Telefon biraz geç açılmıştı. Minho'nun sesi olduğuna yemin ettiğim kızgın ses. "Ne var be?" Diyerek telefonu açmıştı. Aldığım tepkiyi beklemediğim için biraz afalladım. "Minho? Sen misin?" Tekrar sinirli bir ses ile yanıt verdi. "Tabiki benim! Hem Minho ne ya? Hala Korece saygı eklerini öğrenemedin mi ?" Minho sayesinde tüm ciddiyetimi kaybettim. Bu biraz rahatlamıştı. "Oppa demek çok garip. Hem iki anlamı var. Millet yanlış anlarsa ne yapıcam!" Dedim. "Ben sana çok meraklıyım sanki. Gelecekteki eşimin evinde sana mı bakıcam?" Demişti. Şaşkındım. Tek gecede neler olmuştu. "Bekle Han-shii mi?" Dediğimde tekrar sinirli bir ses ile. "Yok annem ileyim... tabiki o! Neyse konuşturma beni geliyor galiba." Diyip telefonu suratıma kapattı.

Derin bir iç çekip Echo'ya döndüm. O da benle ardı ardına telefonunu kapatmış ve bana dönmüştü. "Hyunjin'i aradım. İyi olduğunu hatta bizimle gezmek istediğini söyledi. Bir de yanında bir çocuk varmış onu getiricek." Dediğinde biraz duraksadım. Seungmin ve Jeogin kayıp. Yinede gönül rahatlığı ile gezebilicek miyim? Echo yüzümdeki ifadeyi fark ettiğinde yatakta dönüp ayağa kalktı. Yanıma gelip elimi tuttu. "Hadi ama bir haftalık tanıştığın bir kaç kişi için hayatını karartacağını söyleme... Hem Seungmin benim yıllardır arkadaşım ve ben arkadaşımı iyi tanıyorum. Başına birşey gelmez.

Nasıl yaptı bilmiyorum ama beni ikna etmişti. Eve gitmeme izin vermediği için onun dolabından birşeyler giymiştim.

Birileri ile buluşucağımızı söylemişti ama kim ile buluşucağımızı bilmiyordum. Beraber onun evinden çıkıp. Koca evin bahçesinden geçerek çıkışa vardık. Bu kızın neden bu kadar zayıf olduğunu anlıyorum. Ev ev değil yürüyüş parkı resmen.

Beraber yürürken ikimizdende de çıt çıkmıyordu. Nereye gidiceğimizi bilmiyordum sanki biliyormuş gibi ilerleyip yanımdaki bedeni takip ediyordum. Echo aniden sağa dönünce bende reflex olarak dönmüş ve koluna girmiştim. O da hiçbir şey demeden elini cebinden çıkarmaya bile uğraşmadan benle beraber ilerlemeye başladı.

Geldiğimiz kafeyi inceledim. İnternette çok gördüğüm ağrılık olarak çikolata ve çkolata ürünleri satan gir dükkandı. Özellikle mini çikolata şelalesi ve çikolata bombalı kekleri meşhurdu. Kafede resepsiyon ile birşeyler konuştu ama odağımı kafenin içinde tuttuğum için duymadım.

Burası Barbie evlerinin çikolata temalı hali gibi? -garip bir tabir- o ilerlemeye başlayınca odağım koluna girdiğim bedene gitti.

İçeri girdiğimizde bir masaya doğru ilerledik ve masada...

----------------------------
Bölümü biraz geç attım. Belki birileri gelir okur diye bekledim ama olmadı. Bende bölüm atim bari dedim.
Başka bir fice daha başlamayı düşünüyorum 🌟
görüşürüzz

Help Me! |minsung,hyunin,chanmin,changlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin