4

51 7 3
                                    

Üniversitenin kapısından içeri adımımı attığım anla birlikte yüzümü buruşturdum, burayı hiç özlememiştim.

İlk dönem birkaç ay gelmiş ve sonra uğramamıştım bile. Sınavları nasıl geçecektim hiçbir fikrim yoktu ki umurumda da değildi zaten.

İlk dersimin olduğu dersliğe ilerlerken üstümdeki bakışları hissediyordum. Bir kız önüme atlayıp elini salladıktan sonra koluma girdi.

Çok takılmadım birazdan giderdi. Yürümeye devam ettiğim süreçte konuşmaya başladı. "Uzun zamandır göremiyorum seni Beomgyu~ssii." Sesini incelterek konuşmasına yüzümü buruşturdum. Ardından lafı ben aldım.

"Uzun zamandır uğramıyorum çünkü." Ardından durup ona döndüm. "Adın ne senin?"

Kız saçını kulağının arkasına atıp cevap verdi. "Wonyoung, beni nasıl bilmezsin Beomgyu~ssii?!"

Omzumu silkeledim ve yürümeye devam ettim. Hızlı adımlar atarken Wonyoung arkamda kalmıştı.

Dersliğe girdiğimde bakışlar beni buldu ve fısıldaşmalar da arttı. Gözlerimi devirip arka sıralarda bir yere geçtim.

Bir süre sonra dersin hocası gelip yoklama kağıdı dağıttı. Kağıt bana ulaşırken adımın yanına imzamı atıp tekrar ön tarafa gönderdim.

Hoca kağıdı incelerken şaşkınlıkla kafasını kaldırdı. "Choi Beomgyu?" Kafamı hafifçe yana doğru eğip hocaya bakmaya başladım. "Vay canına, sen uğrar mıydın buralara?"

Ellerimi iki yana açtım. Biraz daha benimle bu konu hakkında ilgilenirlerse Taehyun'dan önce bunları öldürecektim.

Dakikaların durduğu, zamanın kendini unuttuğu anlardayken bıkkınlıkla nefesimi dışarıya bıraktım. Ne sıkıcı dersti ama. Önümdeki kalemi elimde çevirirken kalemin elimden alınmasıyla kafamı yan tarafıma çevirdim.

Uzun boylu, baya uzun boylu, siyah saçlı, gamzeli ve oldukça yakışıklı olan bir çocuk elinde kalemimi çevirerek bana yandan bir sırıtışla bakıyordu. "Aptal mısın oğlum sen?"

Kaşlarımı çattım. Konuşmaya devam etti. "Aylar sonra okula dönmek de ne? Bir kere kurtulmusken neden dönersin ki bu cehenneme?"

Güldüm sessizce. "Öyle gerekti."

Çocuk oturduğu yerde arkasına yaslandı. "Burada olmayana rağmen adın çok geçiyordu. Şimdi de patlamış durumdasın gerçi ama olsun. Ben Soobin, Choi Soobin."

Uzattığı elini sıktım. "Beomgyu." Kafasını salladı. Ardından aklına bir şey gelmiş olacak ki beklemeden konuştu. "Sen basket takımındaydın değil mi?"

Kafamı salladım olumlu bir şekilde. "Tabi ya, oradan tanıdıksın sen."

Elinde çevirdiği kalemimi önüme bırakarak konuşmaya devam etti. "Bu hafta sonu büyük bir maç var. Kazanan takıma para ödülü var. Takımdasın zaten ama o maça katılman lazım."

Kafamı hayır anlamında salladım. "Bilemiyorum."

"Hadi ama Beomgyu." Soobin'i hatırlamıştım. Basketbol takım kaptanlarından biriydi. Ve hatırladığım kadarıyla da çok güzel oynuyordu.

İkna olmadığımı fark etmesiyle tekrar konuştu. "Bak eğer bizim takımda oynarsan maçı kesin alırız. Parayı da bölüşürüz işte. Hem karşı takımı sensiz yenmemiz imkansız."

"Karşı takımda kimler var?"

"Takım kaptanları Yeonjun. En iyi oyuncularından biri de Taehyun. Mimarlıkta her ikiside. Hatırlıyorsundur belki."

Taehyun'un adının geçmesiyle oturduğum yerde doğruldum. "Olur gelirim."

Soobin telefonunu çıkardı cebinden. "Mükemmel. Numaranı ver istersen, konuşuruz ayrıntıları."

Numaramı telefonuna kaydederken aklımdaki plan çoktan hazırdı bile.

Numaramı telefonuna kaydederken aklımdaki plan çoktan hazırdı bile

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beomgyu'm çok mükemmel ya, uff aglicam.

Bu arada yeni bir fic yazmak istiyorum. Ama konu bulamadım bir türlü. Yazmamı istediğiniz bir konu varsa bana fikir verebilir misiniz? Mesajlardan ya da buraya bırakabilirsiniz fikirlerinizi. (Yeonbin ve txt tercihim.) Şimdiden teşekkür ederim.

Umarım beğenmişsinizdir.

Mutlu kalın.❣

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 28, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HIT MAN - taegyu (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin