İlk Hayal Kırıklığı

12 3 2
                                    

Yine her zaman ki gibi sabah uyandım ve okula gitmek için hazırlandım. Dışarı çıkıp hemen servise bindim. Boş bir yere geçip oturdum ve o boş yer hemen Doruğun önündeki koltuk, herşey çok net duyuluyordu. Arkadaşlarıyla bir konu konuşmaya başladılar başta hiçbirşey anlamamıştım çünkü böyle bişeye ihtimal vermiyordum ta ki Bulut, "yengeyle nasıl gidiyor" diyene kadar duyduğumda kendimi o kadar zavallı hissettimki sanki arkamdan bıçaklanmış gibiydim ama sadece aptalca bişey hissettim. Tüm yol boyunca hiç konuşmadım kafamda "yengeyle nasıl gidiyor" lafı geçip duruyordu yani sevgilisi var demekti ama bakışları öyle demiyordu. (Gözler de yalan söyler sevde)
Gözlerim doluyordu hemen servisten indim okula girdim kendimi o kadar tuttum ki koşarak sınıfa girdim ve Eda'ya sarıldım Eda bişey olduğunu anlayıp beni hemen koridorun sonuna götürdü ve ne olduğunu sordu. Konuşamadım sesim çıkmıyordu sanki konuşsam hıçkıra hıçkıra ağlıycak gibiydim.

Eda beni sakinleştirdi ve söyledim "sevgilisi varmış" dememle birlikte ağlamaya başladım, bundan bu kadar etkilenmemeliydim Doruğu takip etmelerimizden ona alışmamdan yaklaşık 1 ay geçmişti ve ona bu kadar bağlandığımı bilmiyordum ilk defa bu kadar etkilendim, değer verdim. Bilirsiniz herkesin saçma sapan çocukluk aşkları olmuştur hayır bu sefer öyle değildi daha farklı hissediyodum. Eda Doruğa yavaş yavaş aşık olduğumu, bağlandığımı farketmişti ama asla bunu dile getirmedi çünkü bir birbirimize söz vermiştik.

O gün o kadar çok ağladım ki derse bile geç kaldık hatta aramız bozuk olduğu arkadaşlarımla bile barıştık benim neyim olduğunu sorup endişelenmişlerdi ve böylece artık Doruğu onlarda biliyodu. Belki saçma gelir bu kadar ağlamam evet şimdi bakıyorum da gerçekten saçmaymış değmezmiş..
Teneffüs zili çaldı. Edayla hiç dışarı çıkmadık istesemde Edanın öldürcek gibi bakışları beni bu fikirden vazgeçirdi. Camın yanına geçtim camdan baktığımda Doruk basketbol oynuyordu onunla geçirdiğim zamanı ve yaşananları düşündüm çok uzun zaman birlikte olmasakta sanki yıllardır ona aşıkmışım gibi hissediyodum. Acaba gerçekten onu bırakmalımıydım ama hayır onu bırakabileceğimi zannetmiyorum onu sevmekten vazgeçersem sanki ona ihanet ediyomuş gibi hissediyodum ama herşey benim içimde yaşanıyordu onun hiçbirşeyden haberi yoktu onu suçlayamazdım. Belkide Doruk ismimi bile unutmuştu hatta onun için sadece servisten biriydim..

Saat yavaş yavaş çıkış saatimize geliyordu ve benim içimde korku gibi anlamlandıramadığım bişey vardı çözemiyodum.
Zil çaldı evet zil çaldı içimi bir boşluk kapladı. Çantamı toplayıp kapıdan dışarı çıktık. Eda elimi tuttu diğer arkadaşlarımda görüşürüz Sevde diyip çıktılar yavaş yavaş aşağı indik. Eda servise kadar yanımda durdu servise binip Eda'ya el salladım ve bir yere oturdum bazılarıyla kaynaşmıştık Zeynep diye bir arkadaşım vardı oda 7 ye gidiyordu ve tüm servis bana Sevde Abla diyordu tek 8 bendim (neden abla dediklerini hala çözemiyorum sonuçta sadece 1 yaş neden yani.) Zeynep seslendi
"Sevde abla iyimisin kötü gözüküyorsun" hemen gülümseyip "İyiyim canım sadece dersler çok yoğundu malum LGS" dedim
Oda gülümseyip önüne döndü. Doruklar geç kalmıştı koşarak servise bindiler Doruğu gördüğümde içimde bir burukluk oldu ve bana baktı evet bana baktı o kadar kötü hissettim ki istese canımı verebileceğim birinin sadece bana bakması keşke o gözlerde bana öyle baksa
Gözümü ayırmadım yada ayıramadım hemen naptığımın farkına varıp kafamı cama çevirdim ve sadece yolu izledim.

Düşünüyordum sadece düşünüyordum kafamın içindeki düşünceler susmuyordu aptalsın diyordu aptalsın sevde. Bir sesle kendime geldim Bulutu duydum "Doruk Ela da geliyor mu kanka" dedi dikkatimi onlara verdim orda yanlarında diğer arkadaşı onlara katıldı.
"manitası kanka tabi gelecek..."

Sendin HerşeyimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin