Chaelisa ~<3 //You And Me

1.5

            (Lisa'nın anlatımıyla)
Sabah uyandım. Yüzümü yıkadım ve kahvaltıya oturdum. Gözlerimin altı şişmişti. Gözümü açmak çok zor geliyordu. Kavhaltımı yavaş yavaş yapıyordum. Kollarım ağrıyordu. Bir anda yorgunluk çökmüş gibiydi. Telefonum titredi ve bir mesaj geldi.

°°°°°°°°
Jennie-
Lisa selam bugün kime karışalım?

Lisa-
Bugünlük bir şey yapmayalım. Gözlerim ağrıyor.

Jennie-
Peki görüşürüz.

Jennie- çevrimdışı*

°°°°°°°°

Derin nefes alıp yemeğimi bittirdim. Mesajı beklediğim kişi Jennie değildi.

Derin nefes aldım. Hemen odama çıktım ve pencereyi açtım. Rosé pencereyi açmış dışarıyı izliyordu. Beni farketmedi. Odanın ışığını açtığımda farketmiş olacak ki anında perdeyi çekti. Sonra ise geri açtı ve isteksizce el salladı. Bana darılmış mıydı? Bende ona selam verdim. El işaretleriyle 'telefon numaranı verir misin?' Demeye çalıştım.

Rosé anlamayınca kağıda hızlı bir şekilde yazdım ve ona tuttum. Neyseki uzakta olmasına rağmen rahat okudu ve eli ile '👍🏻' işaretini yaptı o da bir kağıda bir şeyler yazmaya gitti. Geldiğinde kağıtta numarası yazıyordu. Acilen telefonuma kaydettim ve benim numaramı kaydedebilsin diye mesaj yazdım ('selam'). Sonra elimi -görüşürüz- anlamında salladım. O da başını sallayıp pencereyi kapatıp perdeyi çekti. Rosé'nin bana attığı mesajla telefonum titredi.

°°°°°°°°
Rosé-
Selam lili!!

Lisa-
Selam Rosé. Nasılsın?

Rosé-
İyiyim sen nasılsın?

Lisa-
Bende iyiyim. Bugün yapamadığım Ödevler var da yardım için gelebilir misin evime?

Rosé-
Olur. Hem sıkılıyordum. Ödevden sonra sohbet ederiz. Evde biri var mı? Rahatsızlık etmek istemem.

Lisa-
Hayır yok. Gelebilirsin bekliyorum.

Rosé-
Tamam geliyorum.

°°°°°°°°

2 dakika sonra gelen zil sesi ile aşağı inip kapıyı açtım. Rosé vardı. Eliyle selam verdi. Ben onu odama yönlendirdim. O da peşimden geldi. Çantasını yere bıraktı ve masamın yanındaki 2. Sandalyeye oturdu.

"Lisa. Konuyu mu anlamadın yoksa ödevi mi?"
"İkisini de pek anlamadım."
"Tamam. O zaman konuyu anlatmakla başlayayım. İngilizce zor ders evet. Anlamaman normal."

Hemen eline bir kalem ve defter aldı. Kelimeleri ve cümleyi falan anlatıyordu. O bir deftere bir de bana bakıyordu. Ben ise onun gözüne dikilmiş gibi bakıyordum. Eliyle sacını kulağının arkasına narince koydu.

"Lisa dinliyor musun?"

Lisa soruyu duyunca kendisini toplamış ve

"Evet dinliyorum. Bir anlığına bir yere daldım. Kusura bakma."

Rosé başını sallayıp anlatmaya devam etti. Dinlerken arada bir ona bakıyordum.

"Anladıysan ödeve geçelim?"

Başımı salladım. Rosé defterini kenara ittirdi ve benim ödevimi önüne aldı. Hem ödevdeki yerleri anlatıyor hemde yapmama yardım ediyordu. Ödev nihayet bittiğinde sohbet etmeye başladık.

"Lisa artık okulda da soğuk davranmazsın, değil mi?"

Evet anlamında başımı salladım.

"Seni koruyacağım Rosé."

Rosé yanağının kızardığını anladığında başını öne eğdi.

"Lisa sen yakında eve mi taşınacaksın?"
"Bilmem nereden duydun Rosé?"
"Jennie ve Jisoo yakın arkadaş ve Jisoo bana söyledi."
"Yani düşünmüyorum. Ama belki olabilir demiştim Jennie'ye o da hemen yaymış mı?"
"Yaymak değilde işte.."
"Ama eğer taşınacak olsaydım ev arkadaşım olsun isterdim veya okul yurdunda kalmak da iyi olurdu."
"Evet iyi olurdu. Bende ev arkadaşım olsun isterdim."

Rosé ile aynı anda göz göze geldik. Sanırım o da benimle ev arkadaşı olamayı düşünüyordu.

"Aynı şeyi mi düşünüyoruz Lisa?"
"Evet ama olmaz bence hem yakın arkadaş değiliz pek"

Rosé bu cevapla kollarını birleştirmiş, kaşlarını çatmış, yüzünde ise mızmız sinirli çocuk tipi vardı.

"Yani daha yeni yeni yakın arkadaş oluyoruz demek istedim."

Rahatlarmışçasına omuzunu indirdi. Hem belki olabilirdi aslında. Ve ben Rosé ile aynı evde kalmak isterdim.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Bu fic'e pek zaman ayıramıyorum ancak en sevdiğim ficlerden. Konusu baya iyi kafamda dekore ettim ancak yazacak vakit bulamıyorum. Takipte kalınn!!