5

22 6 8
                                    

Hepinize merhabalarr :)

Bu kitap beni kendine çekiyor . Sürekli yazmak istiyorum . Neyse sizi fazla tutmayayım :)


Görmemeleri lazımdı , görmemeliydiler ...

Kafayı yiyeceğim galiba . Elime gelen sıcak bir sıvıdan sonra elimi kaşımayı bıraktım . Yine yapmıştım . Kollarıma baktığımda o kadar kaşımıştım ki kanamaya başlamışlardı . Lavaboya gidip yıkadım ardından komodinin önüne gelip stok yaptığım spidermanlı yara bandımdan çıkarıp kanayan yere yapıştım bunu yapmamın amacı kanımın bir yerlere damlamasını engellemek değildi . Ben küçükken her bir yerim kanadığında nenem yapıştırırdı yara bandını , küçüklük aklıyla yara bandının yapıştığı her yeri çabucak iyileşeceğine inanırdım . Nenem söylemişti bu yalanı , söylediğinin yalan olduğunu her zaman biliyordum ama yine de inanmak istiyordum bir deyişle bilinç altımı kandırıyordum .  Akın ve Uzay'ın babamı o halde göreli beş gün olmuştu . Gerçeklikten kaçtığım gibi onlardan da kaçmıştım . Bir kaç kere bana ulaşmaya çalışmışlardı ama yalnız kalmak istediğimi söyleyince onlarda isteğimi karşılamış bana saygı duymuşlardı . Beş gündür dershaneye de gitmiyordum . Bu gün nenemin zoruyla gidecektim .  Basit bir olay gibi gözükebilir ama benim içimde fırtınaların kopmasına sebep oldu . Elimi yüzümü yıkadıktan sonra çantamı alıp çıktım . Kulaklığımdan müzik açmış adımlarımı sayıyordum .Bir, iki, üç, dört...  

                                                                                     ☕

''Günaydın Yıldız ''

Şans diye bir kavramın varlığından şüpheliyim  bende iç ses kafamı kaldırdığımda gözlerim Uzay'ınkilerle kesişti anında gözlerimi kaçırmıştım. ''Günaydın '' Akın yoktu . Ben ve Uzay da metroya binmiş dershaneye gidiyorduk . Metrodan inip yukarı çıktığımızda Eskişehir sokaklarını yağmur kokusu sarmıştı , derin bir nefes aldım tüm kokuyu içime çekmek istiyordum . ''Verdiğin kitap gerçekten güzelmiş, bu gün içerisinde biter sana veririm .'' arımızdaki sessizlik Uzay'ın söylediği bu sözlerle bozulmuştu .''Peki '' deyip aramızdaki sessizliği yeniden başlattım acaba o konu hakkında konuşacak mıydı? Ne diyecekti? Nasıl davranacaktı? Düşünmek istemediğim için farklı bir konudan konuşmak istedim onunla sebebini bilmiyordum ama sürekli onunla konuşmak istiyordum . Sanki telepatiyle anlaşıyormuşuz gibi konuşmaya başladı . ''Kitaptaki baş rol karakter çok karamsar , hayata şans vermiyor, yaptığı hatalar onu boğuyor ve o kurtulmak için çırpınmıyor bile ama kitabın sonunda yazar karakter gelişimini çok güzel yaptı . Ölüm çıkmaz sokağı olan bir kaçış yolu bence sen ne düşünüyorsun?''  ölüm çıkmaz sokağı olan bir kaçış yolu, o yolu ben çok denedim Uzay duvara tosladım ve sonra bundan bile vazgeçtim .   ''Kitabın sonundaki karakter gelişimi gerçekten güzel ve güzel bir sonla bitirmesi de beni çok mutlu etti , verdiği düşüncede iyiydi.'' Uzay söylediklerimi onaylamak için başını salladı ''Bir ara kitaplar hakkında konuşmak isterim seninle düşüncelerini seviyorum.'' gülümseyerek onu onayladım . Düşüncelerimi seviyor . Dershaneye vardık . Uzay'la birlikte en arka sıraya geçip kitaplarımızı çıkarttık . Çok çalışmam lazımdı bu şehri seviyorum ama burayı tek etmek zorundayım , cesedim çıkacak yoksa .  

                                                                                    ☕

Son üç saniye bir, iki -

''Benimle kafeye gelmek ister misin ? Acık-''  Uzay kelimesi yarım kaldı çünkü zil çalmıştı . ''Olur'' çantamı toplayıp onun peşine düştüm . Saat 18.00 ve ben adam akıllı bir şey yemedim.  Beni Hatay usulü döner satılan yere getirmişti. Şuan yiyebileceğim en güzel şeydi . Terasa çıkıp sipariş verdik . 

Gökyüzünde kavuşalım sevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin