14 ' brand new numb

464 61 16
                                    

@bangchris
minho
müsait misin

@minholee
müsaitim hyung
evde kedilerle uğraşıyorum
ne oldu

@bangchris
normalde seni gizli bir şekilde
buraya çağırmam lazımdı şuan ama
bilsen daha iyi olur diye düşünüyorum şahsen
jisung bende
seninle konuşmak istiyor
kendisi çağırsa gelmeyeceğini düşündüğü için
benden seni çağırmamı istedi
burada olduğunu bilirsen gelmezsin diye
burada olduğunu söylememi istemedi bir de

@minholee
şu saatten sonra ne konuşabilir ki benimle

@bangchris
inan bilmiyorum

@minholee
tamam
yarım saate gelirim
dorinin ilacı var onu halletmem lazım gelmeden

@bangchris
tamam tamam
acele etme

***

Saat akşam sekiz sularıydı.

Normalde Minho, bu saatlerde hep kedileriyle vakit geçirir, ödevi varsa onları yapar, eğer kendini o modda hissediyorsa olabildiğince ders çalışmaya çalışırdı.

Gel gelelim ki, geçirdiği son iki buçuk haftadan sonra bunları eskisi gibi yapmak zorlaşmıştı onun için.

Jisung'la arasına keskin bir duvar örmüştü, bunu kendi elleriyle yapmıştı ve aslına bakılırsa rahatlamış hissediyordu. Ona bir senedir içinden geçenleri söyleme fırsatı bulmuştu çünkü sonunda.

Ancak bir yanı, bu duvarın yıkılması konusunda düşünüp duruyordu. Jisung'un eninde sonunda bu dik duvarı yıkıp yeniden ona ulaşacağını biliyordu ancak onu çok iyi tanıdığından bunun kolay olmayacağını da biliyordu.

Jisung kolay kolay adım atabilen biri değildi, hiçbir zaman öyle olmamıştı. Çok düşünürdü, düşünmekten kendini yer bitirirdi ancak harekete geçene kadar da çok fazla zaman harcardı.

Bu yüzden Chan'dan Minho'yla konuşmak için onu çağırması istemesinin bile Jisung için çok büyük bir adım olduğunu biliyordu.

Mesaj attığında onu tanımıyormuş gibi yapmıştı, ancak tüm olaylardan sonra ilk kez yüzyüze geldiklerinde neler olacağını bilmiyordu.

Dakikalardır önünde dikildiği dolabının içindeki kıyafetlere bir kez daha göz gezdirdi. Normalde hep bol giyinirdi, eşofman ve sweat her zaman onun vazgeçilmezi olmuştu. Ancak saç rengini değiştirdiğinden beri, tam olarak bir tarz değişikliği yapması gerektiğini de düşünüyordu.

Normalde giydiği bol pantolonlarının arasından, uzun süredir giymediği dar siyah pantolonunu buldu. Üzerindeki gri eşofmanını çıkarıp pantolonu giydikten sonra tişörtünü de üzerinden sıyırdı ve uzun süredir hiç giyilmeyen bir parçayı daha aldı eline. Bir gömlek.

Klasik, siyah kırmızı oduncu gömleklerindendi ancak çok daha salaş bir görüntüsü vardı. Üzerine geçirip düğmeleri bir bir ilikledikten sonra gömleğin ön kısmını pantolonunun içine sokuşturdu, arka tarafı dışarıda bırakmıştı.

Dolabının kapaklarını kapattı ve dolabının kapağındaki boy aynasında kendini inceleyerek pantolonun içine sokuşturduğu gömleğin duruşunu düzeltti. Ardından dolabın başka bir kapağını açıp içinden nadiren de olsa giydiği siyah deri ceketini aldı ve üzerine geçirdi.

Neden bu kadar hazırlandığını bilmiyordu. Kendinde değişiklik yaptıkça bambaşka birine dönüşmüş gibi hissediyordu ve bu durum hoşuna giden bir şeydi aslında. Kendi kendine hala aynı olduğunun farkındaydı, ancak dışarıdan bambaşka biri gibi görünüyordu.

right here ; minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin