Teheccüd Vakti

Hakk'a(c.c) Aşık

Hakk'a aşık olmayanın aşka hakkı olur mu?
-Mevlana
~Namaz kılan yaşlıyı severim ama namaz kılan gence aşığım.~
                                          ~Hz.Ömer(r.a)~

Turan'ın ağzından
O gençle kavga ettikten sonra arabaya bindim. Kahverengi kol saatime baktım ve yola koyuldum.Mavi gökyüzü ve yeşil çimenler...
Gül kokuları geliyordu etraftan. Sarı papatyalar,beyaz ve kırmızı güller,menekşeler vardı her tarafta...
Bir yandan pencereden giren çiçek kokuları bir yandan burnuma gelen parfüm kokusu sardı etrafı...

Mavi tişörtümden geliyordu parfüm kokusu. Koluma mavi renkli bir bileklik takmıştım. Bir arkadaşımdan hediye idi.

Bugün yaşananlardan dolayı çok sinirliydim. Sabah annemle tartıştım telefonda. Annem başka şehirdeydi. Biz taşındıktan bir süre sonra üniversitem için şehir değiştirdim. Kütüphaneye gidecektim. Yoldayken birine çarptım.

Hızlıca indiğimde uzun kıvırcık saçlı bir kız yerde yatıyordu. En yakın hastaneye götürdüm.
............................................................................
"Merak etmeyin. Sadece alnında yarası var şu anda. Bir de bayılmış.Gerekli kontrolleri yaptık. Ayak bileği  biraz burkulmuş. Yarına kadar geçer. Yarasına da içerde hemşiremiz pansuman yapmakta."
"Çok teşekkür ederim."
"Rica ederim. Sağlıcakla kalın." diyerek koridorun sonuna doğru yürümeye başladı.

Tam o sırada içerideki hemşire çıktı.
"Bugünlük hastamız dinlensin. Yarın taburcu işlemlerini yapabilirsiniz. İyi günler." diyerek çıktı.
İçeriye girip özür dilemeyi ve geçmiş olsun demeyi düşünerek içeri girdim.

"Merhaba."
"Merhaba da siz kimsiniz?"
"Size ben çarptım. Ben normal hızda giderken siz bir anda karşıma çıktınız. Frene bastım ama yine de çarptım."
"Siz haklısınız. Kulaklığım vardı kulağımda. Gelen araba ve korna sesini duymadım. Telefona o kadar çok daldım ki yolun ortasına çıktığımı bile fark etmedim. Tamamen benim saçmalığım işte!"

"Bir dahakine dikkat edin lütfen. Şimdi ucuz yırttınız ama bir dahakine böyle olmayabilir."
"Haklısınız. Beni hastaneye getirdiğiniz, geçmiş olsun dediğiniz ve özür dilediğiniz için teşekkür ederim."
"Rica ederim. Yakınınız var mı? Telefonunuz kapalıydı o nedenle kimseyi arayamadım."
"Bana çarptığınız esnada şarjım bitti. Annem ve babam yok. Tek yaşıyorum ben."
"Neden yoklar?"
"Ablam için geldim. Ablam üniversite okuyor. Onu yalnız bırakmamak için bende gittim. Annem ve babamın işleri var. Emekli olmalarına daha var dolayısıyla onlar işlerini bırakamazlar."

"Anladım. İsterseniz numarasını verin. Arayım. Merak etmesinler."
"Yok gerek yok. Ben az önce hemşireye annemin numarasını verdim. Onlar haber edecekler."
"Peki madem siz bilirsiniz. Bir arkadaşınız falan yok mu başınızda bekleyebilecek?"
"Yok."
"O zaman bekleyim. Birşey olursa hemşirelere söylerim."
"Gerek yok. Gerçekten ben iyiyim."
"Öyle olmaz. Beklerim ben."
"Gerçekten gerek yok. Benim yüzümden işinizden gücünüzden olmayın. "
"Peki  o zaman."
Kart çıkarıp verdim. Bu benim abimin yanında çalıştığım iş yerinin numarasının olduğu karttı. Kendi numaramı yeni tanıştığım birisine vermek istemedim.

"Bu numara abimin iş yerinin numarası. Bir ihtiyacınız olursa burayı ararsınız. Lütfen bunu bari kabul edin."
"Peki o zaman teşekkür ederim."
"İyi günler. Tekrardan çok geçmiş olsun."
"Sağ olun. Size de hayırlı günler. Bu arada saat kaç bakar mısınız?"
"Saat 18.00 Neden sordunuz?"
"Akşam ezanı okunmuş. Ayak bileğim hafif burkulmuş ama olsun çok az acıyor. Oturarak da kılabilirim. Bildiğiniz bir abdesthane var mı? Hemşireden izin alıp kılsam diyorum.

Dediklerine cevap verememiştim...
Bir insan bu haldeyken bile nasıl namaz kılmayı düşünebiliyor? Çok şaşırdım doğrusu...

"Beni duymadınız galiba?"
"Bu halde nasıl kılacaksınız? Abdesthane ye nasıl gideceksiniz?
"Hemşirelerden rica ederim. Tekerlekli sandalyeye bindirip götürürler. Kılmamanın bahanesi mi olur bu durumda?"
"Mantıklı dediğiniz ama bilmiyorum var mıdır yok mudur..."
"Neden?"
"Müslüman değilim."

Genç kız üzüntüyle baktı genç adama. Yapacak bir şey yoktu. Sonuçta zorlayamazdı onu.
"Peki."
"Peki."
"İyi günler size."
"Size de."
Bu arada polislere ifade verdik ve kız şikayetçi olmadığını tamamen kendisinin hatası olduğunu söyledi.

Kapıdan çıkarken genç adam genç kızın ne kadar zeki olduğunu düşündü.
Peki onunda aşka hakkı olacak mı? Hakk(c.c)'a aşık olmadığı için...