2| ...Farklı Değilim

173 21 63
                                    

Jisung, şu an Hyunjin ile bardaydı ve burada olmak istemediğini biliyordu. Arkadaşının aptallığını hem okul değiştirerek hem de bara gelerek o ödüyordu resmen.

Arkadaşına gereğinden fazla değer veriyordu. Sadece bu yaptığı çok acımasızcaydı. Chan'ı onun yanında arayıp konuşmuştu. Kısacası neyin ne olduğunu biliyordu. Ona göre öyle şeyler söylemeyip ayrılmak çok da zor olmasa gerekti. Chan hamileydi ve bu onu kötü etkileyebilirdi. Madem onların yanında olmayacaktı o zaman çocuğun da Chan'ında hayatına karışamazdı.

Anlıyordu, bebek bakmak onun gibi çocuk ruhlu biri için büyük bir sorumluluktu ancak madem bebek istemiyordu o zaman o geceyi yaşamayacaktı.

Birkaç dakika sonra bar kapısından giren iki bedeni görünce hızla Hyunjin'e döndü. Eğer Minho, Hyunjin'i görürse büyük bir kıyamet kopardı. Hyunjin'in anlattığına göre biliyordu Minho'nun onu uyardığını.

Sarhoş arkadaşına dönerek onu kandırmaya çalıştı. Şu an kendini bebek bakıcısı gibi hissediyordu ve o bebekleri sevse de bakmaktan nefret ederdi.

"Hyunjin hadi gidelim. Yetmez mi bu kadar içki hm?"

Ne diye bu bara gelmişlerdi ki? Yani şu an Chan çok kötü bir durumdaydı ve onlar buraya karı kız kesmek için mi gelmişlerdi? Keşke o da bunu yapabilseydi. Yapamasa da evde oturup televizyon izlemek şu anki durumdan daha iyiydi.

"Chan da orada olacak mı?"

Hyunjin'in aptalca sorduğu soruya gözlerini devirip onaylamaz birkaç mırıltı çıkardı.

"Sanmıyorum, Hyunnie... Olmasını mı isterdin?"

Hyunjin kaşlarını çatarak yanındaki bedene baktı. Bu ne kadar saçma bir soruydu. O Chan'dan kaçıyordu!

"Hayır tabii ki! Hayal kırıklığı dolu gözlerine bakamam onun... Hem Minho onun için diğerlerindem farklı olmadığımı söyledi. Diğerlerinin ona neler yaptığını biliyorsun Hanji. Nasıl onun için diğerlerinden farklı değilim?"

Jisung ayağa kalkarak arkadaşının oturduğu yerden kalkmasını sağladı. Tam da beklediği gibi içeri giren ikili çıkışa yakın bir yere oturup içki istemişti.

"Siktir..."

Jisung sinirle ne yapacağını düşünemeye başladı. Minho'nun gerçekten Hyunjin'i görmemesi gerekiyordu. Yoksa arkadaşı şu an yanında değil morgda olurdu.

"Hyunjin ben senin amına koyayım tamam mı?"

Hyunjin arkadaşının küfürüyle çatık kaşlarını daha da çatmaya çalıştı. Olmayınca pes ederek kendini arkasındaki bedene yasladı.

"Hyunjin yürü arka kapıdan gideceğiz." dediği an Minho'nun ayaklanarak arka kapıya yakın merdivenlere yöneldiğini gördü. Şimdi ne bok yiyecekti?

"Hay anasını artık ya."

Felix'in de kalkıp üst kata çıkmak için o merdivenlere doğru ilerlediğini gördüğünde şaşırarak ikisine güldü.

"Vay amına koyayım, bizden neden gizlemişler ki?"

Umursamayıp ön kapıya doğru ilerledi. Kolunun altındaki Hyunjin'in bedeni ile bunu yapmak kolay olmasa da başararak bardan ayrıldı.

Hyunjin'i kendi evine getirip kanepesine attı ve daha sonra kendi odasına girerek üzerini değiştirme gereği duymadan yatağa uzandı.

Minho ve Felix üst kattaki koridorda bardan çıkan bedenleri izliyorlardı. Minho her ne kadar gidip Hyunjin'in üzerine atlamak istese de bunu yaparsa Felix'in ona neler yapacağını bilemediği için durmak zorundaydı.

Bırakıp Giden // HyunChan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin