3 gun once;
"sana soyledim rafe, su paketleri sakla artik basim belaya girsin istemiyorum"
"guven bana bi sey olmaz."
"sana en son guvendigimde neredeyse oluyorduk, o yuzden hic sanmiyorum cameron."
"yasiyosun iste abartma."
"abartma mi? lan ucurumdan yuvarlaniyoduk ne abartmamasi?"
"tamam belki oyle olabilir."
"tanri askina rafe git basimdan!"diye sitem etmistim.
"aksam geliceksin degil mi?"
"evet gelicem git artik"
"gorusuruz bebegim"diyip gitmisti.
eve geri girdigimde barry hâlâ uyuyordu. masadaki suyu alip yuzune bosaltmistim. "kalk artik!"
"sana da gunaydin riley" diyerek oldugu yerde dogruldu. abimi takmayarak odama girip kapiyi kapattim. dolaptan giyicek bi seyler çıkarttıktan sonra ustumu degistim. ardindan sacimi da yapip odadan ciktim. barry hâlâ yatiyordu. "cikiyorum ben anahtar nerde?"
eliyle konsolun ustunu gosterdi. anahtari alip evden ciktim. citlerin hemen yaninda duran motorun yanina gidip calistirdim.
yaklasik 15 dakika sonra sahile gelmistim. rafe yuzunden gelmistim fakat o ortalıkta yoktu. cebimdeki telefonu cikarip rafe'e yazdim.
riley: hangi cehennemdesin?
rafe🤑: 2 dakikaya yanindayim guzelim
riley: sikerler guzelini
rafe🤑: deneriz
riley: siktir git
sohbetten cikip onu beklemeye basladim. aptal aptal konusuyordu her defasinda. gulme seslerini duyunca sahilin girisine baktim. rafe ve arkadaslari gelmisti yani abimin tabiriyle ise "country club".
"selam" demisti topper.
"selam" diye de cevap vermistim bende.
"gelmezsin diye bekliyordum." soze giren rafe'ti
"neden? bedava icki var ve ben bunu kaciramazdim."
"simdi o konuya gelirsek sana fazla icki yok bosuna heveslenme."
"ne alaka?"
"soyleki icince sen kendini kaybediyorsun ve ben burada seninle ugrasamam, rahat durmazsin yani."
yani hakli olabilirdi ama yine de umurumda degil.
"ugrasma. seni, benimle ugras diye zorlamiyorum."
"hadi ama riley soz buradan ciktigimizda beraber icicez. istedigin kadar."
"isime gelir"
'isime gelir' mi? ne diyordum ben?
"ama sadece bi bardak. bir bardaga okey misin?" diye cevap verdim hayiflanarak.
"tamam. ama sadece bir bardak. fazlasi benim arabada" diyip siritmisti. dirsegimi koluna gecirmistim "igrenclesme."
"tamam sadece sakaydi sakin ol."
"hayir saka olarak havada kalmayacak. burdan sonra arabada icicez."
"abin beni oldurecek en sonunda."diye mirildanmisti.
gecenin ilereyen saatlerinde sadece iki bardak icmistim. ve beni de yanindan ayirmamayi da ihmal etmeyip, utanmadan da baska kızlarla flort ediyordu. ve bir tanesi yanimiza bile gelmisti. ne konustuklari hakkinda gram fikrim yoktu.
"peki bu gece musait misin?" diye soru sordugunu duydum kizin.
kafami kaldirip goz ucuyla rafe'e bakmistim. beni ekicegini dusunmuyordum ama yine de fazla guvenemiyordum.
"aslina bakarsan pek bi isim yok."
isim yok mu? evet guvenmemekte hakliydim.
"size iyi eglenceler." diyerek oturdugum yerden kalkip, motoru park ettigim yere dogru ilerledim.
motoru calistirip sahilden uzaklastim.
ona cok sinirliydim. ve bi uzun surede gormek istemiyordum. ama yalanda soylemicem yuzunu de yumruklamak istiyordum. ona neden bu kadar sinirlenmistim bilmiyorum. bu rafe'ti sonucta. guvenilmezin teki.eve vardigimda motoru durdurdum. yere dogru savurup, iceri girdim. abim yoktu kim bilir nerede kafayi buluyordu. ustumu degisip yataga uzandim.
bi sure sonra telefon titremeleri ve kapinin yumruklanmasina uyanmistim. ne kadar sure uyumustum bilmiyordum. kapiyi acmak icin yataktan kalktim. muhtemelen abim gelmisti.
kapiyi actigimda elinde biralarla rafe gelmisti. tam kapiyi kapatacakken ayagi ile engel olmustu. "siktir git."
"ozur dilerim riley. kafam epey dagilmisti ve aklimdan cikmis."
"ne hikmetse hepte benimle ilgili seyler cikiyo aklindan"diye mirildanmistim.
"ne?"
kapiyi actim. "dua et ki bira ile geldin yoksa sansin zordu cameron." elimde iceri girmesi icin isaret ettim.
siritip iceri girmisti. daha sonrada odama. "geceyi sarisinla kapatirsin sanmistim." beni suzup konusmaya basladi. "belki de esmer seviyorumdur?"
rafe, ucuncu birasini bitirirken ben ikinciye yeni basliyordum. artik midem almiyordu. uyuşturucuların da etkisi vardi tabi. siseyi komodinin ustunu koyup iyice yataga yayildim. rafe ise siseyi kafasina dikleyip son damlasina kadar icmis o da siseyi yere koymustu.
"neden gittin?" diye sormustu ama neyi kast ettigini bilmiyordum. bi anda butun her sey sifirlanmisti. kaslarimi catip ona baktim. o da anlamis olucak ki konusmaya devam etti. "sahilden, neden gittin?"
"cunku.." "cunku bilmiyorum."
"cunku bana guvenmiyorsun."
"tabi o da var ama bilmiyorum."
"bana guvenmen icin ne yapmam gerekiyor bilmiyorum riley."
"sen birinin sana guvenmesini mi istiyorsun?"
"birinin degil. sadece senin. sadece senin guvenini istiyorum."
bir anda dudaklarimi, rafe'in dudalarina bastirdim. sanki o da bunu bekliyormus gibi hemen karsilik verdi. ellerimi onun ensesinde birlestirip daha cok bastirmistim. kendini geri cekmeden, beni altina alip tisortumu cikartmisti. dudaklarını, dudaklarimdan ayirip boynumu opmeye basladi. dudaklari her tenime degdiginde vucudum yaniyordu. bende onun tisortunu cikarip zor da olsa yere atmistim. teninin, tenime olan temaslari beni deli ediyordu. boynuma olan opucukleri daha da sıklasmisti.
dudaklarini boynumdan uzaklastirip butun vucudumda geziyordu. "rafe.."diye kisik sesle bu inilti cikmisti agzimdan. onunda hosuna gitmis olucakti ki siritmisti. diger yandan da parmaklarini bacagimda gezdiriyordu. galiba temas bagimlisiydim. ama sadece ona bagimliydim. tipki bi uyusturucu gibi
helöö nasilsinizzzzz
umarim begenirsiniz 💗 🧕