Önceki bölümde:
Niki koşarak kapıyı açtığında adamla konuşarak salona doğru geldiler, jisung gördüğü tanıdık suratla duraksadı."Selam sung"
"Minho?"
-------------------------------------------------------------
Yazardan;
Evet gelen minho'yla herkes şaşırmıştı, tabi minho'nun kenidisi hariç, çünkü zaten minho'nun görevi han jisung'u aşık etmekti.
Görevi olan han jisung hakkında en başında çok bilgi toplamadasa da sonradan çok ilgisini çekince daha da doğrusu ona aşık olunca giydiği iç çamaşır markasına kadar araştırmıştı oğlanı.Yani kısacası karşılaşma jisung için tesadüftü ama minho için değildi.
Minho için tesadüf olan seungmin'in de burada olmasıydı.Seungmin'i gördüğünde sinirlensede belli etmemeye dikkat göstererek ağır adımlarla koltuğa oturduğunda, jisung tekli koltuğa seungmin jisung'un yanındaki tekli koltuğa niki ise minho'nun yanına oturmuştu.
Sessizlik tüm etrafı sarmıştı şuan. Herkes susmuş birbirini süzüyorken niki rahatsız olduğunu belirtmek amacıyla boğazını temizlemişti.
"Şey hyung'lar, yarın dışarı dolaşmaya çıkalım mı?"
"Olur kuzen, hem güzel vakit geçirmiş oluruz"
"Bana da uyar"
"Bana söz hakkı düştüğünü sanmıyorum"
Niki herkesin kabul ettiğini duyunca yüzündeki sırıtmayla konuşmaya kaldığı yerden devam etmişti
"Tamam o zaman yarın hep beraber dışarı çıkıyoruz"
"Bir dakika ben üstümü değiştirip geleyim"
Jisung ayaklanıp gittiğinde minho bu fırsat bu fırsattır diye düşünüp niki'ye lavabonun yerini sormuştu
"Şey niki acaba lavabo nerde?"
"Kolidorun sonundan sağdaki kapı hyung"
"Tamam sağol"
Minho aniden aklına gelen şeyle durup küçük bir küfür mırıldandı.
O kızı hep unutmuştu! Onunla buluşup jisung'a dokunmasının haddini bildirmesi gerekiyordu.
Ama sanırım bunu bu gün yapamayacaktı.
Çünkü saat çoktan yediye geliyordu.
Umursamadan lavabodan çıktığında jisung'un odasına adımlayıp hafif aralık olan kapıdan üstünü soyan jisung'u izlemeye başladı.Vücudu mükemmel ve zarif gözüküyordu, beli incecikti, karnı'yla kolları ise hafif kaslardan oluşuyordu.
En sonunda jisung işini bitirip kapıya adımladığında, kapıyı açtığı an elini bir bileğin tutmasıyla geri sendeledi.
Bileğinden tutan elin sahibi onu ters çevirip kapıyla arasına aldığında gözlerini hafifçe araladı, karşısında direkt olarak gözlerine bakan, sanki çok değerli bir şeymiş gibi onun yüzünün her zerresini inceleyen minho'yu gördüğünde irkilerek kıpırdandı jisung.
Ama o da biliyordu ki kaçacak yeri yoktu."Jisung"
"..."
"Çok güzelsin"
Minho bunu dedikten bir kaç saniye sonra jisung'un yüzüne öpücükler kondurmaya başlamıştı.
Jisung şuan kendi vücudunun kontrolünü bırakmıştı, vücudunu şuan kontrol edemiyordu.
Minho'nun minik öpücüklerinden
bile bu kadar etkileniyordu gerisini düşünemiyordu.İhtiyaçla kendini öne sürüp minho'ya sürttüğünde minho zafer sırıtmasıyla jisung'un kulağına eğilip konuşmuştu.
"Sen beni sevmediğin için yapamayız böyle şeyler, üzgünüm sungie"
Minho bunu dedikten sonra ellerini kapıdan çekmiş yürümeye başlamıştı, taki bileklerinden çekilene kadar.
Jisung artık dayanamamış minho'yu bileklerinden odaya geri çekip dudaklarına kapanmıştı, kendine itiraf edemiyordu ama minho'dan o çok kadar etkilendiğini iyi biliyordu.
Minho ise beklemediği hamleyle refleks olarak kollarını jisung'un beline sarmış, öpüşüne karşılık vermeye başlamıştı.
Birbirlerini, kapıyla sıkıştırmanın ardından ne ara bu hale geldiğini anlamadıkları sert ve tutkulu bir öpüşmenin içinde bulmuşlardı.
Jisung ara ara inliyor, jisung inledikçe minho daha da hızlanıyordu, minho jisung'un üst dudağını dişleri arasına alıp çekiştirmeye ve ısırmaya başladığında daha fazla dayanamayıp jisung'u kucağına alıp yatağa bırakmıştı.
Minho karşında duran görüntüyle daha da fazla dayanamayıp kendini jisung'un üstüne bıraktığında hiç vakit kaybetmeden, jisung'un tişörtünü tek hamlede sıyırıp üstünden atmıştı.
Jisung ise artık dayanamadığı sinyaliyle ellerini minho'nun saçlarına atıp boğazına bastırmıştı.
Minho jisung'un boğazını usta bir şekilde emip iz bırakıyordu, çünkü bu izler jisung'un ona ait olduğunu kanıtlamak amacıyla ben buradayım diye bağırıyordu.
Minho biraz daha aşağılara indiğinde işini daha hızlı halletmek için çok hızlı bir şekilde jisung'un vücudunun her yerini emmeye başlamıştı. Aslında bu an hiç bitsin istemiyordu ama yakalanma korkusuyla daha da hızlanmak zorunda kalmıştı.
...
Minho Jisung'un üst vücudunun neredeyse tamamına iz bıraktığında daha da aşağılara inip jisung'un eşofmanının altından belli olan sertliğini okşamaya başlamıştı minho.
Jisung bu haraketle daha da tahrik olmuş kendini ihtiyaçla bir kere daha minho'ya itmişti.
Minho tam jisung'un altını indirecekken gelen bağırma sesiyle ve odanın kapısında duran kişiyle ikiside içinden bir siktir çekmişti.
"AAAAAA HYUNJİİİİN, FELİXXX, SEUNGMİN HYUUUNGG, MİNHO HYUNG ABİMİ SİKİYO"
Evet felixle hyunjin ne alaka derseniz bir sonraki bölümde göreceksiniz,
Neyse asklar yb 4 vote de gelicek.
VE SONUNDA ŞUNLARA SEVİŞME OLMASADA ÖN SEVİŞME YAZDIM BİR TEBRİK ALIRIM 😭😭
Bir sonraki bölümde bye <33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•love of angel |/ minsung•
Short StoryAşk meleği Lee minho kendisine verilen yeni görev üzerine dünyaya inip Han jisung'un aşık olmasını sağlamaya çalışır ama kendisi han jisung'a aşık olur... (Tamamlandı) Başlangıç; 16.02.2023 Bitiş;17.05.2023