∆11

212 41 6
                                    

Önceki bölümde;
Minho tam jisung'un altını indirecekken gelen bağırma sesiyle ve odanın kapısında duran kişiyle ikiside içinden bir siktir çekmişti.

"AAAAAA HYUNJİİİİN, FELİXXX, SEUNGMİN HYUUUNGG, MİNHO HYUNG ABİMİ SİKİYO"

-------------------------------------------------------------

Minho sinirden bayılmak üzereyken aklına gelen fikirle sırıttı. O bir melezdi ve güçleri vardı, neden istediği gibi kullanmıyordu ki?

Hemen gözlerini kapatıp zamanı on saniye geriye sardı, ondan önce zamanı döndürüp kapıyı kitlemeyi ihmal etmedi.

Zamanı geri akışına bıraktığında jisung'un eşofmanını indirmiş, boxer'ın üzerinden sertliğini okşamıştı

"Ihm..m-minho"

Tam şimdi kapı tıklanma sesiyle oraya pür dikkat bakmaya başlamış, jisung eşofmanını giyip yatakta doğrulmuştu, ama sorun şuydu ki şuan çok zor bir durumdalardı.

"Hyung Felix hyung'lar geldi"

"T-Tamam geliyorum"

"Bu arada hyung minho hyung'u bulamıyorum, nerede olduğunu biliyor musun?"

Jisung minho'ya baktığında kızarmaya başlamıştı, az önce içinde oldukları durum daha da kızarmasına neden oluyordu.

"Minho az önce gitti"

"Tamam hyung çabuk ol seni bekliyoruz"

Jisung hızla kalkmış üstüne Beyaz t-shirt geçirmiş ve aynada kendine bakmıştı.

Minho'da ayağa kalkıp jisung'un yanına ilerlemiş, kollarını beline sarmıştı

"Gerçekten senin için sadece arkadaş olduğuma emin misin?"

"..evet"

"Arkadaşlar birbirine izler bırakabilir o zaman?"

Jisung daha da utanıp hızla odadan fırlamıştı. Minho ise sadece gülmüştü. Biliyordu, bu yaptıkları kurallara aykırıydı, ama yine de kendine engel olamamıştı.

Jisung salona gittiğinde hyunjin'in neşeli bir şekilde seungmin'le konuştuğunu gördü.

Açıkçası seungmin'in hyunjin'e yaptıklarından sonra nasıl bir haftda onu affettiğini düşündü.

Felix'e baktığında konuşan ikiliyi delici bakışlarıyla izlediğini ayrıca kıskanç bir şekilde kollarını üstünde bağladığını gördü.

Jisung, Felix'in yanına oturup sohbete dahil oldu ve konuşmaya daldılar. Tabi jisung odadaki minho'yu unutmuştu.

[...]

Akşam herkes gittiğinde niki ve kendisi kendi odalarına çekilmiş. Üstlerini değiştirip yatağa uzanmışlardı.

Jisung yatağa yattığında rahatsızca kıpırdanmaya başlamıştı.
Sanki arkasında biri varmış gibi hissediyordu.

Kendini yan tarafına doğru döndürdüğünde gözlerinin tam karşısındaki irislerle bakışları keşişmişti.

Oğlan korkudan tam çığlık atacakken irislerin sahibi elini oğlanın ,bu gün öptüğü, dudaklara bastırdı.

"Sessiz ol sungi benim ben lino"

Jisung titrek nefesini dışarı doğru verdiğinde minho kollarını jisung'un beline sarıp kendine yaklaştırmıştı.

Jisung ise sarılmasına karşılık vererek  sevdiği adamın huzur dolu kollarında uykuya dalmadak üzereyken mırıldandı.

"Seni seviyorum minho."

Tabi dalmadan önce mırıldandığı şeyi sadece kendisi duymamıştı oğlanın.

"Bende seni seviyorum jisung."

İkili yarın yaşanacaklardan habersiz uykuya daldı...

Bu bölüm biraz kısa ve sof dolu oldu.
Ki acikcasi softluk bana göre değil*-*
Bu yüzden bir sonraki bölümde kaos var. Hemde büyük kaos, yb için 8 oy atın lütfen<3
(LGS den dolayı kısa oldu)

Bir sonrakine 3 bölüm fln biriktirip öyle atıcam yb'yi

Ve ayrıca beni takip etmeyen varsa takip edip destek verirse sevinirim <33

Son olarak yeni bir fic yazıyorum, ama tüm bölümleri yazınca yayınlamayı düşünüyorum.

Neyse çok konuştum kendinize iyi bakın bye <33

•love of angel |/ minsung• Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin