Geldik ikinci bölüme. Oldukça heyecanla aldığım {ucuz bir satıcıdan almam neticesinde aşık olduğum bir kitap kendisi(;} bu kitap oldukça uzun ve gereksiz gördüğüm (!) olayların anlatılmasından kaynaklı bazen yazara sinirlenmeme neden oldu. Fakat yine de beni tüm benliğimle kendine çekmeyi başardı. Öyle ki artık dinlediğim bazı şarkılarda dahi bu kitabı düşünür oldum.
-----Misal yukarıya da bıraktığım şu şarkı sanki tamamen bu kitap için yazılmış gibi bana göre.
Verdiğim puan: 9/10.
Uzunluğunu yanında sonunun kötü ve belirsiz bitmesi bir puan kırmama yetti.:(Gelelim konusuna:
Kitap, makineleşmenin her alanda ilerlediği ve bankaların her geçen gün ganimetine ganimet kattığı bir dönemde geçmektedir. Artık büyük toprak sahipleri dahi bütün küçük çifçilerin bankaya icralık olması yüzünden ellerinde ne var ne yoksa kaybedip büyük bir göç dalgasının başlamıştır.
Her şey parçalanıyor kitapta adeta. Eyaletler, çiftçiler,topraklar,aileler... Geriye ise tek bir güç hüküm sürüyor. Parayı vicdanına tercih edenler hayatta olduğu gibi bu kitapta da kazanan oluyor.Bu büyük buhran bütün güç dengelerini alt üst etmiş, binlerce insanın sefil ve köle bir şekilde yaşamasına neden olmuştur.
İşte tam bu olayların patlak vermesi esnasında asıl kahramanımız Tom John cinayetten 4 yıl yatmış ve şartlı tahliye ile serbest bırakılmıştır. Hapishaneden çıkar çıkmaz köydeki ailesinin yanına gitmek için yollara düşer.
--Tam bu yolculuk kısmında John abimiz yolda bir kaplumbağa bulur ve kitaba gereksiz uzunluk katan bir iki sayfa boyunca o kaplumbağanın sahneleri yazılır. Yazar bunu hala hangi amaçla yaptı bilmiyorum--
Eve geldiğinde ise ailesinin çoktan orayı terk ettiğini görür. Büyük buhran onları da vurmuş neleri var neleri yoksa bankaya kaptırmışlardır.
Tom köyde Casy adında eski bir papazla karşılaşır ve ailesini bulmak için amcasının evine gitmeye karar verirler.
Ailesi ise onlar geldiğinde Kaliforniya'ya göç için hazırlık yapmaktadır.
Orada üzüm toplayarak yaşayabileceklerine çok inanıyorlardır çünkü üzüm hasadı için çok fazla işçiye ihtiyaç olduğunu ilanlar bildiriyordu.Kitabın başlığının Gazap üzümleri olmasının nedeni buydu. Üzüm toplama mevsimi bile gelmeden aile yabancısı olduğu bir yerde paramparça oluverdi.
Topladıkları tek şey gazabın üzümleri oldu. Maalesef 😔Sonuna gelecek olursak, aile çok zorlu şartlar altında eski külüstür bir kamyonla Kaliforniya'ya varmayı başarırlar fakat yolculuk esnasında babaanne ve büyükbabaları hayatını kaybeder. Mezarları doğdukları topraklarda bile değildir, ne kadar üzücü.
Ailenin en büyük oğlu Noah aileyi terk edip Kaliforniya yakınlarındaki bir nehir kenarında yaşamak ister.
Yeni evlenen ve hamile olan Rose of shoran eşinin onu terk etmesinin ardından psikolojisi iyice bozulur ve bu süreçte bebeğini düşürür.
All adındaki 4.çocukları ise biriyle evlenir ve ailesini bu yüzden terk eder.
Eski papaz Casy kendisini bu aile için feda eder ve hapishaneye atılmayı göze alır.
Ana karakter Tom ise ailesin başına daha fazla bela açmamak için onlardan uzaklaşır.
Geri kalan aile üyeleri ise sefil bir hayat yaşamaya devam ederler gurbet ellerde, sonlarının yakın olduklarını bildikleri halde hala tutunmaya çalışırlar sistemin onlara ezip geçen çarklarına.-SON
Not: Bu kitap anlattığım şeylerden daha fazla alt metin ve mesaj içermektedir. Kitabı okumadıysanız okumanızı tavsiye ederim 🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİTAP ÖZETLERİ VE İNCELEMELERİM
Short StoryOkumuş olduğum kitapların bana göre (BANA GÖRE) özetleri ve incelemesini barındırıyor. *Rus klasikleri *Şiirler *Dünya edebiyatı *Türk edebiyatı