Ruwitella krallığında yepyeni güzel bir güne daha uyanamamış olan Ariel hayal dünyasından ablasının sesiyle uzaklaşır
Winter:Hadi uyan artık uykucu sabah oldu!
Ariel(uykulu bir şekilde):Bir insan böyle uyandırılır mı yaa
Winter:Kalk kız hazırlan dolaşalım biraz.Canım sıkılıyo
Ariel:Sabah sabah?
Winter:Evet sabah sabah.Kalk hadi.Eğer 10 saniye içinde hazırlanmaya başlamazsan Mary'i çağırırım ve buraya gelirse neler olacağını çok iyi biliyo-
Ariel:Tamam tamam kalktım!Ariel hazırlanır ve saraydan dışarıya dolaşmaya çıkarlar.
Ariel'in kıyafeti:
Winter'in kıyafeti:
Aslında Winter'ın amacı dolaşmak değildi.Bugün Ariel'in doğum günüydü ve 18 yaşına girmişti.Sarayda sürpriz partı hazırladıkları için Ariel'i oyalaması gerekiyordu.Bu görev ona verilmişti ve görevini tamamlamak için kardeşine küçük bir yalan söylemişti
Winery bunları düşünürken kardeşinin sorusuyla ona dönmüştüAriel:Abla bugün hangi gün?
Winter:Bugün mü?Hmm bugün Perşembe
Ariel:Tamam da tarih olarak kaç?
Winter:23 Mart
Ariel:Yani hangi gün?
Winter:Bilmem hangi gün?Hiii!!Yoksa bugün önemli bişey vardı da ben mi unuttum?!
Ariel'in gülen yüzü solmuştu.Galiba ablası doğum gününü hatırlamıyordu.
Ariel:Yok.Önemli bişey yoktu
Winter:İyi o zamanMary'den
Mary:Herşey hazır mı?Bir tane bile eksik veya sıkıntı istemiyorum
Çok heyecanlıydım.Bugün küçük kardeşim artık bir yetişkin olmuştu.Hiçbir hata olmaması gerekiyor.Herşeyin kontrollerini tekrar tekrar yapıyordum.Hiçbir şeyi atlamamam lazım.O kadar stresliydim,o kadar odaklanmıştım ki ablamın geldiğini farketmedim ve omzuma dokunmasıyla olduğum yerde sıçradımMary'nin kıyafeti:
(İsterseniz şapkasız da düşünebilirsiniz)
Katherine'nin kıyafeti:
Katherine:Mary iyi misin?
Mary:mükemmelim!Yani iyiyim.
Katherine:Çok stres yapıyorsun biraz sakin olur musun lütfen?
Mary:Malesef ablacım,bu pek mümkünmüş gibi durmuyo.Winter'a saat 18:00'a kadar oyalamasını söyledik ama Winter Ariel'i oyalayamazsa diye her an gelebilirler.Ayrıca doğum günlerine ne kadar önem verdiğimi biliyor olmalısın.Bu parti kusursuz olmalı!
Katherine:Tamam,biliyorum ne kadar önem verdiğini ama sakin olmazsan daha çok hata yaparsın.Bunu biliyorsun değil mi?
Mary:Biliyorum,biliyorum da elimde değil ki istem dışı oluyo
Katherine:O zaman hmm...Sana neyin iyi geleceğini buldum galiba.Gel benimle
Mary:Nereye yaa benim sana kontrol yapmam lazım
Katherine:Ya sen gel benimle
Dediğinde elimden tuttuğu gibi peşinden götürmeye başladı.Tabi bu sırada ben itiraz etmeye devam ediyordum.Bir süre sonra karşısında olduğumuz kapıyı gördüğümde sözlerim yarıda kalmıştı.Sanki boğazım düğülümlenmişti.Şuan ablamın açtığı kapıdan onun dışında izni olmadan kimse geçemezdi ve şimdiye kadar da kimse geçmemişti.Şuan buraya girdiğine inanamıyorum.
İçeri girdiğimizde etrafı çiçeklerle dolu bir yol bizi karşıladı.Yolu geçtikten sonra ilerimizde büyük bir camın ardında bişey vardı.O kadar parlaktı ki buradan ne olduğunu anlayamıyordum.Yanına gittiğimizde içimde ne kadar kötü ebeni varsa hepsi bi anda yok olmuş gibi hissetmeye başladım.
Katherine:Çok güzel değil mi?
Mary:Muazzam
Katherine:Ne olduğunu merak ediyor musun?
Mary:Hem de çok.
Katherine:Karşındaki şey küçüklüğünden beri merak ettiğin"Element Kristali"Kristal:
Mary:Hani şu parçalanırsa sonumuzun geleceği kristal mi?
Katherine:Ya kendisi.Bu yüzden buraya kinse giremiyo ya
Mary:Anladım.Peki o zaman beni neden getirdin buraya?
Katherine:Birincisi sana güveniyorum o yüzden seni buraya getirmede bir sakınca görmüyorum.İkinci olarak ise bu kristalin aynı zamandanhuzur verici bir yapısı var ve seni hiçbir şeyin sakinleştiremeyeceğini bildiğim için buraya getirdim.Anlaşılar kararım beni yanıltmadı.
Mary:Evet cidden çok huzur verici
Katherine:O zaman sakinleştiğine göre gidip son kontrolleri yapalım gelmelerine az kaldı.
Mary:Peki
Büyük salona inip kontrolleri yapmaya başladık.Saat 18:02(Yazar'dan)
Winter:Bırak şu kedileri artık.Akşam oldu eve gitmemiz lazım.
Ariel:Biraz daha duramaz mıyız?
Winter:Olmaz akşam oldu diyorum.Yarın yine geliriz
Ariel:Söz mü?
Winter:Winter sözü(saçma oldu sanki🤦🏻♀️)
Ariel:kkkk
Winter:Sonunda kalktın şurdan sabahtan beri sülük gibi yapıştın yere hadi gidelim.Düş önüme.
Ariel:Geldim.Böylelikle güle güle eve gitmeye başladılar.Yaklaşık 5 dakika sonra saraya geldiklerinde Ariel kendisini bekleyen kalabalıktan habersiz karanlık koridorda ilerleyerek büyük salona kadar gelmişti.Işıkların kapalı olmasına şaşırmıştı.Çünkü bu saatte ışıklar asla kapalı olmazdı.Arkasını döndüğünde ablasını göremeyen Ariel tam seslenecekti ki bi anda ışıklar açıldı ve;
Herkes:İyiki doğdun Ariel,demişti.Bu sürpriz karşısında Ariel'in gözleri dolmuştu.Böyle birşeyin olacağını beklemiyordu.Karşısındaki insanlara göz gezdirdiğinde en önde Winter'ı görünce gözleri daha çok doldu.Koşarak anlasına sarılan Ariel mutluluktan ağlamaya başlamıştı.
Ablasının doğum gününü unuttuğunu sanmıştı ve çok üzülmüştü.Çünkü Winter özel günleri kesinlikle hatırlardı.Eğer Winter özel bir günü unutmuşsa o günü hiçkimsenin hatırlamadığı düşünülürdü.Ariel Winter'dan ayrılıp diğer kişilere de sarılmayı unutmadı.Sonrasında para kesildi ve herkes eğlenmeye başladı.Bugün böyle mutlu ve eğlenceli bir şekilde bitirdiler
~
İlk bölüm bu kadardı umarım beğenirsiniz 2.bölümü en kısa zamanda atmaya çalışacağım hikaye hakkındaki düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın sonraki bölümde görüşmek üzere
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝔴𝔞𝔯 𝔬𝔣 𝔳𝔢𝔫𝔤𝔢𝔞𝔫𝔠𝔢
RandomRuwiterra krallığında insanlar mutluluk içinde yaşarlar.güneş hergün adeta gülümsüyordu insanlara.taki şavaş başlayana kadar...kristal çalınınca bembeyaz bulutlar bir anda kararmıştı sanki. insanlar endişelilerdi.tek umutları kristalin geri alınması...