1.Bölüm~Çarpışma

134 12 10
                                    

Draken'den..

Soğuk bir kış günüydü,yorganıma sarılıp ısınmaya çalışırken telefonuma art arda bildirimler gelmeye başladı.Gözlerimi zar zor açmayı başardım ve yarı uyanık bir halde yatağımın yanındaki masaya uzandıp telefonumu aldım.Açtığımda ise gelen bildirimler devam ediyordu.Evet,bu benim salak arkadaşım Kazutora'ydı.Telefonun ekranıyla bir süre bakıştıktan sonra WhatsApp'ı açıp Kazutora'nın attığı mesajlara baktım.

Kazutora malı:
PİŞT
DRAKEN
BAKSANA
ALOOO

Ve daha bunun gibi 42 mesaj...Ama son 3 tanesi diğerlerine kıyasla daha çok dikkatimi çekmişti.

Kazutora malı:
Dışarıda lapa lapa kar yağıyo
Etraf,yerler bembeyaz olmuş aloo
Aşağıya in de biraz oynayalım

Draken şahısı:
Ne kar mı yağıyor?

Kazutora malı:
Nası yani görmedin mi :/
LA SALAK
Tabii sen uyuyosundur şimdi
Saat kaç olmuş haberin yok
Çabuk in bekliyorum aşağıda

Hemen yatağımdan kalktım ve pencereden dışarıya bile bakmadan üstümü giyindim,atkımı,beremi taktım ve aceleyle evin kapısını çarpıp merdivenlerden üçer,dörder inmeye başladım.Nasıl yaptığımı sorgulamayın,bende bilmiyorum.
Sabırsızlıkla apartmanın kapısını ittirdiğimde ve dışarıya baktığımda,gördüklerim beni büyük bir hüsrana uğratmıştı.Çünkü etrafta görülen tek şey iki tane kar tanesiydi...E HANİ NEREDE BEMBEYAZ ETRAF!?!

Kendi kendime söylenirken birden ensemde bir el hissettim.Çıkan "şap" diye bir sesin ardından arkamı döndüm ve sinirle hangi salağın bunu yaptığına baktım.Evet,bu Kazutora'ydı.

"Naber lan Draken!"

Bir saniye bile kaybetmeden hayatımda koşabileceğim en yüksek hızımla Kazutora'yı kovalamaya başladım.O'da,daha ne olduğunu anlamadan kaçmaya başladı.

"Ne diye kovalıyon oğlum,ne güzel oynayacaktık işte karda!

"Eğer kar dediğin bu iki-üç tane kar tanesiyse,öldürücem lan seni!Sıcacık yatağımdan kalkıp geldim birde!"

Önüme bile bakmadan birkaç dakika boyunca Kazutora kaçtı,ben kovaladım.Bazen aradaki farkı kapatıyordum ve kıyafetinden tutacak gibi oluyordum,ama sonrasında Kazutora birden hızlanıyor ve yakalamam imkansız gibi görünüyordu.E haliyle bu kadar koşunca yorulur insan.Bizde artık bacaklarımızda güç kalmayınca yavaşlamaya başlamıştık.Ama benim asla pes etmeye niyetim yoktu tabii!Kazutora artık dayanamadı ve olduğu yerde durdu.Bende durmasını fırsat bilip hızlandım ve tam yakalamıştım ki...

(...)

Şimdi anladım,durmasının nedeni çok yorulmuş olması değildi sanırım...

Gözlerimi açtığımda yerdeydim,
betonla bakışıyorduk.Bacağım ve kolum sızlıyordu.Sanki üzerimde bir ağırlık varmış gibi hissediyordum.Ne olmuştu bana böyle?Kendime geldikten sonra ellerimden destek alarak düştüğüm yerde doğruldum.
Bir dakika,ÜSTÜMDEKİ BU SARI KAFALI ŞEY DE NEYDİ?!?

'Üstümdeki şeyi' biran önce üzerimden fırlattıktan sonra hemen ayağa kalktım ve etrafıma hızlıca bakındım.Kazutora gülmekten bayılacak bir haldeydi.Sanırım bu olaya elli yıl daha gülerdi... Ve bende daha fazla rezil olmaya dayanamayıp öfkeyle 'sarı kafalı' ya döndüm.Uzun,siyah saçlı ve sanırım arkadaşı olan biri,elinden tutmuş onu kaldırmaya çalışıyordu.

Düştüğü yerden kalktığında ise,yüzünde hiçbir ifade yoktu.Yani insan biraz da olsa sinirlenir değil mi?Ama bu çocuk,sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi sakince doğruldu ve arkadaşı ile birlikte arkasını dönüp yürümeye başladı.E tabii bende durur muyum,hemen kolundan tuttum ve sert bir şekilde kendime doğru çektim.Belki biraz fazla sert çekmiş olabilirdim,çünkü kolundan "kart" diye bir ses gelmişti.Fakat çocuk ısrarla yüzündeki o soğuk ifadeyi koruyordu.Ama ne yazık ki ben onun kadar sakin olamayacaktım.

     [][][][][]

Evett!!1.Bölüm işte karşınızda!Umarım beğenirsiniz <3

Ayrıca bu bölüm biraz fazla kısa oldu,bunun için sizden çok özür diliyorum 🙏🏻

[Drakey]•Özür Dilerim• Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin