Bir nöbetçi günüydü sıradan , günlerden Cumaydı ,fen test kitabına "yerinde dur nöbetçi" yazmıştı .O zaman kıllanmışdım ondan . Son iki derse girmeden önce tenefüste nöbetçi masasına "gül" bırakmıştı.
Yani ben öyle zannediyorum.Belkide öyleydi, karnım da kelebekler uçuşmuştu.
1 gün sonra;
Cumartesi günü kursdaydım , Ahi 'de gelmişti kursa .Sürekli uğraşıyordu benimle lakap takıp sesleniyor , hoca çıkınca bana sesleniyordu .Telaşdan tırnağımı yemeğe başlamıştım.O sırada bana seslendi sessizce'Ahu Ahu'diye .Bende "efendim"dedim .bunu diyip diyip durdu.İsmimi söylemesinin hiç bir amacı yoktu ,yine günlerden bir gün öğlen yemeğini yedikten sonra okula gidecektim merdivenden çıkarken bana seslendi 'Ahu'diye, duymazlıktan geliyordum.Ben duymazlıktan geldikçe 'Ahu,Ahu'diye seslenmeye devam etti sonra "efendim" dedim.Ahi'de "senin soyadın neydi?"dedi .Bende soy adımı söyledim,soy adımı bildiği halde bana "senin soyadın Öztürk değil miydi?". Öztürk ise soy adlarımızın birleşimiydi.Ne kadar belli etmemeye çalışsam da mutluluğumu,belli oluyordu.
Fakat bu mutluluk fazla sürmedi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gül İle Başladı Her Şey...
Roman d'amourHer şey liseye giden bir genç kızın nöbetçi olması ile başladı.