"Hadi hemen binelim teleferiğe!" dedim heyecandan yerimde duramazken. Geldiğimiz yer her zaman karlı olan bir yerdi. Planımıza göre önce teleferiğe binecek, sıcak çikolata içecek ve kayak yapacaktık. Duruma göre bir gün kalmamız gerekecekti.
Fazlasıyla büyük olan teleferik en az 5, en fazla 10 kişilikti. Herkes kiminle oturacağını düşünürken bizim tayfa çoktan hazırdı.
İlk Yeonjun'lar bindi. Çığlığı her yerden duyuluyordu. Teleferik hızlı değildi ama sanırım Yeonjun'un yükseklik korkusu vardı. Ayrıca, Taehyun Yeonjun'u korkutmak için teleferiği sallamıştı.
Sıra bize geldiğinde Jisung son dakika vazgeçmişti. "Yok, binemem ben." diyerek gidecekken Minho elinden tutup kulağına bir şeyler fısıldadı ve Jisung Minho'yla teleferiğe bindi.
Ben büyülenmiş bir şekilde aşağı bakıyorken Jisung ağlamak üzereydi. Sevgilisi elini tutuyordu ama hala korkuyor oluşu bir gerçekti. Seungmin ise gülerek Jisung'u izliyordu.
"Ay bir şey oluyor! Ses geliyor." dedi gergince Jisung. Seunmgin ise kahkaha atmaya başlamıştı. Yavaşça sallıyordu teleferiği Seungmin.
"Sallanıyor. Bittik biz, öleceğiz!" dedi Jisung. "Sevgilim, Jisung birazdan bayılacak. Dur istersen. Onunla uğraşamayız bir de." dedi Changbin. Seungmin Jisung'un beyazlaşmış yüzüne baktı. Onay vermiş olmalı ki durdu.
Ama o sırada teleferik de durdu.
Jisung saniyesinden çığlık atarken ben de gerilmiştim. Yanımdaki Chan'ın elini tuttum sıkıca.
"Ne oluyor ya?" dedi Hyunjin sakin kalmaya çalışarak. "Sakin olun, bozulmuştur. Çalışır şimdi." dedi Felix. Çok rahattı, bizim aksimize.
"Ben dedim sana Minho." diyerek yakınmaya başladı Jisung. "Kesin birazdan halatlar kopacak, düşeceğiz." dedi ardından. "Drama Quenn misin Jisung ya? Hyunjin bile böyle drama bağlamadı." dedi Changbin.
Grubun her şeyi drama bağlayanı Hyunjin'di, haklıydı Changbin. "Sahi ya, Hyunjin niye drama bağlamadı?" diyerek Hyunjin'e döndüğümde Felix'le gülerek konuştuklarını gördüm. Felix Hyunjin'e her şeyi unutturuyordu. Ona gerçekten iyi geliyordu.
"Gerilme. Bir şey olmayacak." dedi Chan kulağıma fısıldayarak. Rahatlacı sesi korkumu alıp götürmüştü sanki. Yine de içimden bir ses düşeceksiniz diyordu.
İşte o an teleferik yeniden çalıştı.
Durup indiğimizde Yoongi hoca yanımıza geldi hızla. "Çocuklar iyi misiniz? Küçük bir arıza çıkmıştı ama düzelttiler şimdi." dedi.
"İyiyiz hocam, Jisung gerildi sadece biraz." dedi Minho sevgilisinin belini okşarken. "Yok ya hiç korkmadım ben." dedi Jisung. Sanki az önce ağlayacak olan bendim. Gerçi, bir süre daha kalsak ben de ağlardım.Birkaç grup daha teleferiğe bindi. Ardından saat geç olduğu için ve hava karardığı için bugün kalmaya karar verdik. Ertesi gün sıcak çikolata içecek ve kayak yapacaktık.
Odalar 2 kişilikti. Chan'la odaya geçip yattık. Uyurken belime sarılması beni fazlasıyla güvende hissettirmişti.
Ve her zaman böyle uyumak istemiştim onunla. Ayrıca sabah uyanır uyanmaz ilk onu görmek huzurlu hissettirmişti, gerçi varlığı her zaman huzur vermişti bana.
—-
arkadaslar fic sizi sıkiyor mu cunku eger sıkmiyorsa boyle devam ettirecegim mesela kayak olayini falan ekleyecegim ama yeter diyorsaniz en kisa surede bitirecegim olaylari uzatmayacagim
bu arada bizde geziye gidecektik teleferige binip kayak yapacaktik ama iptal olmustu://
fice goz atabilirsiniz;
yildiza basip yorum yapmayi unutmayin💓
gorusurzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
physics, jeongchan ✓
Fanfictionher şey chan'ın jeongin'den fizik notu istemesiyle başlar.