Bu ne iğrenç bir şey böyle. Bunları yaşadığıma inanamıyorum. O hayvanın bu kadar ileri gidebileceğini düşünmemiştim. Canım değil ruhum acıyor.
Annem... Acaba o ne düşünmüştü böyle bir şeyden sonra? Canı yanmış mıdır? Bağırmış mıdır? Kim bilir nasıl çırpınmıştı.
Şimdi ben de yaşadım. Ne yapacağımı bilmiyorum. Hem zaten böyle bir durumda ne yapılır ki? Kim duyar, kim anlar ki beni? Offf. Ruhum acıyor..
Böyle sevmek.. Sevginin kendinden utandığı an bu olsa gerek. Kim bilir 'sevgi' kelimesi ne küfürler ediyor o yaratığa.
Bedenimi ruhumdan ayırmak, sökmek, çöpe atmak istiyorum. O adamın elinin değdiği her noktamı yakmak istiyorum kızgın ateşle.
Sigara bile uyuşturmuyor şuanda beynimi.
Anne, çok utanıyorum. Özür dilerim. Sahip çıkamadım kendime anne. Koruduğun, öptüğün, sevdiğin o bedenimi koruyamadım. Kirli eller değdi.Canım kızım. Utanma sakın. Sen bir şey yapamazdın o yaratık karşısında. Böyle durumlarda sanki Tanrı onlara daha fazla güç veriyor. Kurtulamıyorsun. Benim öptüğüm, sevdiğim o beden hâlâ sende ve ben hâlâ o bedeni seviyorum. Öpmeyi özledim kızım ama hayatını yaşamadan gelme kızım. Pişmanlık duyma hiçbir şeyden. Sadece düzelt kızım. Benim gibi çaresiz dolaşıp hayatını kendi elinle mahvetme.
Seni seviyorum anne. Seni özlüyorum. Umarım senin kadar güçlü olabilirim.