Vahşi Ada

--/Gizli El /--

Yeni bir güne gözlerimi açtım . Ahh başım çok ağrıyordu hemen bir ağrı kesici içtim . Ağrı birazda olsa geçmişti karnımdan sesler geliyordu tanrım çok acıkmıstım . Cantamda bulduğum bırkac atıstırmalıkları yedim . Azda olsa açlıgım bastırılmıştı şimdilik bu yeterli olacaktı . Dışarı çıktım Eddy ordaydı yanına gittim .

Konuşma :

+ Merhaba Eddy

- Merhaba Will kendini iyi hissediyor musun ? .

+ Eh işte biraz başım ağrıyor .

- Tamam yaran çok kötü görünmüyor ama sargı bezini degiştirmelisin .

+ Doğru hatırlattığın için teşekkürler .

Yanından ayrıldım uçağa girdim . Ecza dolabına gıttım kafamdakı sargı bezini çıkarmaya başladım . Ahh çok acıyordu . Yavaş Yavaş çıkardıktan sonra yenisini bagladım . Hava almak için dışarı çıktım . Uçağa bakmaya basladım durum çok kötüydü uçağın kalkması imkansızdı . Kalksa bile pilotlar ölmüştü durumumuz çok kötüydü . Kafamı çevirdim adaya bakmaya basladım . Tuhaf bir sessizligi vardı . Etrafa bakmak için yürümeye başladım fazla uzaklasmadan bakıyordum . Ağaçlardan başka birşey gözüme çarpmadı . Biraz daha yürüdükten sonra bir şelale gördüm . Ellerimi birlestirerek biraz su aldım . İçtim su temiz ve çok güzeldi . Çantamdan bir şişe çıkardım içine doldurdum . Uçağın olduğu yere dönmeye başladım . Karşıda Eddy duruyordu .

Konuşma :

+ Eddy biraz ileride bir şelale gördüm suyumuzu oradan alabiliriz .

- Tamam birkaç şişe bulup hemen doldurmaya giderim .

+ Eddy uçaktakı cesetleri dışarı cıkarmamız lazım uçakta çürümeden önce .

- Nasıl olacak peki nereye koyacağız .

+ Birkaç çukur kazalım ve cesetleri içine dolduralım .

- Tamam uçak parçalarından kürek yapmaya çalışacağım .

+ İyi olur en kısa zamanda halletmeliyiz .

Yanından ayrıldım uçakta çok fazla ceset vardı . Dışarı taşımamız zor olacak gibiydi . Yemeğimizin ne kadar olduğunu ogrenmek için uçağın yemek bölümüne gittim . Bize 10 - 20 gun yetecek kadar yemeğimiz vardı . Karşımda Marco duruyordu .

+ Merhaba Marco .

- Merhaba Will

+ Marco şehirdeyken ne işle meşgüldün .

- Ünlü bir Restoranda aşçıydım .

+ Süper bizim içinde yemek yapabilirmisin .

- İşim bu tabiki .

+ Teşekkürler yemeklerden sen sorumlusun yiyeceğimiz azaldığında bana sölersen sevinirim .

- Tamam dostum akşam yemeği için işe başliyim .

Aşçımızıda bulmuştuk yiyecek sorunumuz yoktu . Suyumuz az olduğundan birkaç şişe buldum . Dışarı çıktım şelalenin olduğu yere doğru yürüdüm . Şişeleri çıkardım hepsini doldurduktan sonra dönmeye başladım . Eddy iki tane kürek yapmayı başarmıştı . Kısa bi sürede yapmıstı yetenekli olmalıydı . Küreğin tekini aldım uçağın biraz uzağına yürüdük .

+ Burası iyi Eddy kazmaya başlayalım .

- Tamam .

Kazmaya başladık yaklaşık 01,30 saat kazdıktan sonra yeteri derinlikte dört çukur açmıştık .

+ Eddy cesetleri taşımak ıçın ne kadar erkek varsa sölermisin yardıma gelsinler .

Eddy hemen yanımdan ayrıldı ve hayatta kalan erkeklere haber verdi . Herşey hazırdı cesetleri taşımak için uçağa bindik . Cesetin tekini sırtladım ve çukura yurumeye başladım cesetleri taşımamız uzun süreceğe benziyordu . Yaklaşık 5 6 saat sonra sonunda cesetleri gömmüştük gerçekten çok yorulmuştuk.Uçağa gırınce son bir cesedın olduğunu fark ettım aman tanrım bu adamda herşey vardı dolusuyla çantasında bomba bulmuştuk bu adam radardan nasıl geçmeyi başardı o bombalar nasıl patlamadı çok acayipti, pekı bu bombalar ne işimize yarıyacaktı kı ? karşıdan eddy geliyordu.

Konuşma :

+ Eddy aman tanrım bu adamda neler buldum !

- Bu nasıl olur kı ? nasıl hala patlamamış ?

+ Bende bılmıyorum ama bence bu bombaları ne olur ne olmaz saklamalıyız.

- Haklısın adada vahşi hayvanlar olabılır.

+ Katılıyorum.

- Will şurda da silahlar var !

+ Gördüm hemen bunları guvenlı bi yere koymamız lazım.

- Aman tanrım Will zaten çok yorulduk cesetler yuzunden bırakta bıraz olsun dinlenelım dostum yarın taşırız.

Uçağa geçtik ve sonunda kendımızı dınlemeye verıcektık hava çoktan kararmaya başlamıştı bıle , yine o sesler vardı acayip acayip sesler yine

Konuşma :

+ Yeter dostum artık bıktım bu lanet olası seslerden !

- Katılıyorum dostum.

+ Ne olduğunu öğrenmemiz lazım.

Buraya düştüğümüz akşamdan beri hep bu acayip sesleri duyuyoduk hava çok kararmıştı kolumdakı tek hazinem saatime baktım saat 4:05 geçiyodu tam uykuya dalıcağımız sırdan aman tanrım uçağa bişey çarptı o da ne !

Marco hemen ordan konuştu :

Konuşma :

+ Yeter dostum bıktım artık bu seslerden ben gıdıp hemen dışarıya bakacağım.

- Saçmalama orda daha ne olduğunu bılmıyoruz sana zarar gelebilir.

+ O zaman orda ki silahlardan birini ver

Hemen Eddy ' e seslendım

+ Eddy ordakı sılahtan birini versene

- Tamam dostum hemen getiriyorum.

Marco' ya hemen seslendım.

+ Bende geliyorum

- Sen burda yaralılarla kal dostum ben hemen bakıp geliyorum

+ Tamam dostum

Marco uçaktan aşşağa inmişti bi ara bağırma sesleri duydum ve hemen sılahımı alıp kapıdan çıkacağım an Eddy ' nin arkamdan bağırdığını duydum

+ Dostumm nereye ?

- Marco 'nun bağırdığını duydum diyip hemen uçaktan indim.

+Marcooo ! Marcooo ! ses ver !

Marco' dan ses gelmıyordu. Biraz daha uçaktan uzaklaşmaya başlaynca arkamdan bi elin omzuma konduğunu fark ettım...

EDDY ' NİN AĞZINDAN :

Sesler kesilmişti kimseden çık çıtmıyodu dışarı baksam mı dıye dusundum ama sonra vazgeçtim acaba Will ve Marco ' ya nolmuştu ? o sırda uçağın kapısı açıldı...

ARKADAŞLAR BU HİKAYEYİ YENİ YAZIYORUZ BEĞENİLRİNZİ VE VOTE LERINIZI BİZDEN ESİRGEMEYİN SİZİ SEVİYORUZ :) :) :) :)

GALERİDE WİLL JANSON ' UN FOTOSU VAR ^^