[.]
Bulutlu bir sabahtı...
Jungkook,anaokulunun kapısının önünde arabasına park yeri ararken sinirle mırıldanmıştı.Hem hava kasvetliydi hem de okulun önünde her zaman olduğu gibi bir tane boş park alanı yoktu.Bu yüzden bir kez daha işine geç kalacaktı.
Alfa,ünlü magazin dergisi Vogue için fotoğrafçı olarak çalışıyordu.Ona poz veren isimlerin içinde dünyaca ünlü mankenler,oyuncular,idoller kısaca herkesin tanıdığı ünlü isimler vardı.Azımsanamayacak derecede iyi kazanıyordu.Her zaman pırıltılı ortamlar ve ünlü simalarla birlikte tanınırlığı ve popüleritesi gün geçtikçe artıyordu.Ancak bunun getirisi,evinden ve ailesinden uzak çalışma saatleri demekti.Zaten bütün bunların sebebi de bu değil miydi...
"Baba,okula girmeyecek miyiz?"
Aurora,baldan tatlı sesiyle seslendiğinde Jungkook'un tüm ruh hali değişmişti.Minik kızı,dünyasının merkezi tıpkı kendisi gibi görünen tavşan dişleriyle gülümsediğinde tüm dünyası renkleniyordu.
"Giriyoruz bebeğim hadi gel"
Kolundaki akıllı saatinden kontrol ettiği zamanla birlikte dakikliğini kendi içinden tebrik etmişti.Okula,zamanından 5 dakika önce gelmişlerdi çünkü.Her zaman aksini iddia eden biri için kazanılmış bir zaferdi.Araçtan inip küçük prensesini kucakladıktan sonra okulun kapılarına ulaşmışlardı.Ve her zamanki gibi onları karşılayan Aurora'nın öğretmenlerinden biri olan Bayan Yerim'di.
Bir anaokulu öğretmeni için fazla dekolteli kıyafetler giyinen ve oldukça cilveli biri.Boğucu zambak kokusundan bahsetmeye bile gerek yoktu.Jungkook,bu kadar yoğunlaştırılmış feromonların anlamını gayet iyi biliyordu.Bu öğretmen açık açık kendisiyle flört etmeye çalışıyordu.Ağır feromon kokusundan dolayı, Aurora'nın tıpkı annesi gibi olan minik burnu burnu kırışmıştı.Jungkook sınandığının farkındaydı,nefesini tutup bir an önce gereksiz muhabbeti bitirmek istiyordu.
"Merhaba bay Jeon"
Omeganın sesi de tıpkı kokusu gibi rahatsız ediciydi.Sağ eliyle saçlarının bir kısmını kulağının arkasına sıkıştırırken alfaya arzulu bakışlar atmaktan vazgeçmiyordu.Keşke dünyanın tüm omegalarına artık onu hiçbir kokunun etkilemediğini söylemeyi başarabilseydi.En azından Jimin'den başka herkes...
"Günaydın öğretmen Kim"
Ayıp olmaması adına kısaca yanıtladıktan sonra yeniden güzel kızının hizasına inmişti.İri gözleri parıl parıl parlayan yavrusu,hala doğduğunda olduğu gibi süt ve kiraz çiçeği kokusuna sahipti.Tıpkı Jimin gibi olan yumuşacık kokusunu içine çekmek alfanın en favori anıydı.
"Pekala bebeğim,babanın şimdi işe gitmesi gerekiyor.Uyumlu bir yavru ol ve güzel vakit geçir,birkaç saat sonra seni almaya geleceğim.Seni seviyorum"
"Hoşçakal babacığım,ben de seni seviyorum"
Eğilip tatlı bir öpücük kondurduktan sonra minik kıkırtılarla birlikte uğurlama seromonisi bitmişti.Arabasına doğru yönelirken ardından duyulan iyi günler alfa cümlesini görmezden gelinmiş ve yeni bir güne daha başlanmıştı...
[.]
Çekim arasında dinlenirken,ruh halini büyük ölçüde güzelleştiren tek şey kahvesinin acılığıydı.Jungkook için pazartesi günleri berbattı.Pazartesi demek sabahın 7 sinde korkunç bir trafik demekti.Aslında pazartesi günlerini sevmemesinin en büyük nedeni de Jimin'in Aurora'yı almasıydı.Boşanırken anlaştıkları şey ne yazık ki buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One More Time - Minific
Fanfiction"Benden ne kadar nefret ettiğini söyle Jimin." "Senden nefret ediyorum" "Tekrar et" "Senden nefret ediyorum" "Benim için...bir kez daha söyle omega" "Öp beni kahrolası alfa!" Jikook oneshot ABO-Omegaverse Cr.Ad0rmın