Hani zaman durmuş gibi gelir ya insana bazen asla zaman geçmek bilmez. İşte şuan öyle bir andayım zamanın içinde sıkışıp kalmış gibiydim.Babamın verdiği haberden sonra şok geçirmiştim. Ağzım açık bir şekilde kalmıştı.
Yıllar sonra kendi ülkemize geri döneceğimizin haberini vermişti. Ve ben bunu istemiyordum.Babam 1 saat önce bizi çalışma odasına çağırmıştı. Çalışma odasına gidip kapısını tıklattık. Babam gel deyince içeriye girdik. Ve babamın işaretiyle içeriye geçip her zamanki yerlerimize oturduk. "Evet sevgili ailem bugün sizi çok önemli bir konu için buraya çağırdım" dedikten sonra bizi şoka uğratacak konuyu aktarmış oldu. "Evet güzel ailem benim buradaki işimi biliyorsunuz, şirkette bazı durumlardan ötürü sorunlar oluştu bu nedenle de benim tayinimi İtalya'dan Türkiye'ye verdiler. Bu sebepten dolayı bundan sonra artık Türkiye'de yaşayacağız" babamın dediklerini işitince söylediği cümleler beynime kan fışkırmasına neden oldu. Şokun ve sinirin etkisiyle birden ayağa fırlayıp hiçbir şey söylemeden kapıyı sert bir şekilde yüzlerine kapatıp, çıktım.
Hala şoktaydım, babam bize Türkiye'ye geri döneceğimizi söylemişti, buna hala inanmıyordum ve inanmak istemiyordum.
Ya ben doğduğumdan beri Türkiye'ye gitmemişim, bana gelmiş diyor ki taşınıyoruz la havle la havle Allah'ım nedir benim çektiğim ya bana soruyorlar mı hiç taşınmak istiyor musun diye insan gelip bir sorar ne de olsa 17 yaşında da olsam bir bireyim sonuçta.Ben hiç Türkiye'ye gitmemiştim, doğduğumda da buradaydım büyüdüğümde de Türkiye'yle alakalı tek bildiğim dilimiz ve Türk olmamız şahsen bana kalsa ben fıstık gibi bir İtalya'nım.
Taşınmaya son 3 gün
Şu an babamızın odasında kardeşimle birlikte babamı ikna etmeye çalışıyorduk. "Baba lütfen bizi dinle bak anlıyorum tayinin Türkiye'ye gelmiş olabilir tamam burada bir sıkıntı yok" kardeşimde onaylarcasına kafasını salladı. Bundan birkaç saat önce kardeşimle birlikte babamı ikna etmek için anlaşma yapmıştık, normalde kardeşimle anlaşamayız ama aynı konu da hem fikir olunca çok iyi anlaşırdık.
Babam sıkılgan bir tavırla e dercesine bana baktı. "Evet babişko sana bir önerim var tayinin Türkiye'ye çıkmış olabilir ama bizim hayatımız burada geçti, bak baba ben 17 yaşındayım kardeşimde 16 yaşında ve biz artık çocuk değiliz ve bence ben ve kardeşim burada tek başımıza yaşayabiliriz. Bak buna da razıyım bunu iyi düşün bak kardeşimle diyorum bundan daha güzel ne var hem senle biricik aşkın olan annemle mutlu mesut yaşarsın bizde arada ziyaretine geliriz olmaz mı". Deyip daha inandırıcı olsun diye kardeşimin omuzuna kolumu attım ve göz kırptım, sonra dürtüm ki o da bir şey desin yoksa babamı zor ikna ederdik, kardeşimin kafasına yeni idrak etmiş olacak ki kafasını salladı. "Evet baba hem ben gerçekten ablamla çok iyi anlaşırım hem bir dediğini iki etmem ne olur" inanmıyormuş gibi baktı ve "siz ikiniz gerçekten iyimi anlaşacaksınız" deyip gülmeye başladı. Ama bir yandan da haklıydı bende gülmemek için kendimi zor tuttum, bende babamın yerinde olsaydım gülerdim bu salağın dediğine, bari mantıklı bir şey söyleseydi benim süper zeka kardeşim, nerede görülmüş bizim iyi anlaştığımız iki dünya bir araya gelse ben kardeşimle asla iyi anlaşamam. Elimi alnıma vurup ne diyorsun dercesine ona baktım, işleri daha berbat edecek haberi yok, daha çok berbat etmemek için olaya el atmam gerekiyordu. Ben tam ağzımı açmış bir şey söyleyecekken babam lafı ağzıma tıktı. "Mihriban bak anlıyorum seni istemiyorsun burada ki hayatını bırakıp gitmek istemiyorsun, tedirginsin sonuçta bambaşka bir ülkeden bahsediyoruz. Ama bu senin için iyi olacak inan bana güzel kızım orada daha iyi hissedeceksin güven bana olur mu" dedi ve gülümseyerek yanımızdan gitti. "Ee abla şimdi ne yapacağız" dedi kardeşim olacak o şahıs. "Sen merak etme ben halledeceğim bir şeyler tamam mı" dedim, kardeşimde başını salladı ve yanımdan ayrılarak odasına çekildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAHAN KOLEJİ
Teen FictionEğer dolu dolu bir okul kitabı arıyorsanız bu kitap tam size göre. İtalya'dan Türkiye'ye taşınan Mihriban ve yeni okulundaki arkadaşlarının maceralarına ortak olun. Mihriban, Zümrüt ve Ezgi bu üç arkadaşın hatta düşmanları Nehir'de anlatan bu kitap...