"Ben markete çıkıyorum"
"Sebep?"
"Sanane aptal!"
"Seungmin gitti ya"
"Beceremez o şimdi"
"Ha sırf ondan yani?"
"Sen her zaman bu kadar sorgular mısın Hyunjin?"
"Arkadaşıma beceriksiz dedin!"
"Çünkü öyle. Çıktım"
Minho 5 dakika beklemişti. Seungmin gelmeyeyince kendisi gitmeye karar verdi. Onu kesinlikle utandırmalıydı. Ama onun herşeyi sorgulayan bir arkadaşı olduğunu unutmuştu. Hyunjin, Minho'nun canını çok sıkıyordu. Evet ona Seungmin'in arkadaşı diye hitap etmişti. Çünkü o grubu hala yakın arkadaşları olarak görmüyordu.
Minho ayakkabılarını giydi ve markete doğru yol aldı.
"Evet Kim Seungmin sıra seni bulmada"
Minho sonunda markete gelmiş ve küçük olanın arıyordu. Önce bakliyat bölümüne daha sonra abur cubur bölümüne baktı ve sırayla tüm bölümlere baktı ama küçük olan hiçbir yerde yoktu. Gitmiş olabilir diye düşünüp marketten çıktı Minho. Etrafta boşa zaman harcamanın bir manası yok eninde sonunda eve gelecek dedi kendi kendine ve tekrar evin yolunu tuttu.
Evin yolunu tutarken gözü parkta oturan gence kaydı. "Ne kadar da Seungmin'e benziyor" diye mırıldandı. Gitmeyi düşünürken aklına takılmasıyla daha da yaklaştı. Onun kim olduğunu tanıyacak kadar mesafeye geldi. Tabiiki bu Kim Seungmin'den başkası değildi.
Minho sevinçle ağzını açtı ve hızlıca küçüğe ilerledi.
"Kim Seungmin!"
Seungmin korkuyla yerinden sıçradı. Kim olduğunu görmek için kafasını kaldırdığında gördüğü yüzle rahatladı aynı zamanda da gerildi.
"B-burada ne işi var? Beni korkuttun!"
"Kork diye yaptım zaten"
Minhoda küçük olanın yanına oturmuştu.
"Sebep?"
"Öyle canım istedi Kim Seungmin"
"Bana soyadımla hitap etmeyi kes"
"Sebep?"
"Sevmiyorum ayrıca ağzına hiç yakışmıyor"
Yalan.
"Peki, bir daha Kim Seungmin demem"
"Burada ne yapıyorsun?"
"Seni bulmaya gelmiştim. Sonuçta evden hatta odadan aniden çıktın. Açıklama yapman gerekiyordu sen zahmet etme diye ben geleyim dedim. İyi yapmışım değil mi? Ah ne kadar iyi biriyim böyle"
Seungmin büyük olanın konuşmasıyla gerilsede sonlara doğru çemkirir gibi yüzünü buruşturdu.
"Ay aman ne iyisin"
"Eee 'Kim' Seungmin? Açıklama bekliyorum"
"Bana Kim dememeni söylemiştim ve uyurken olduğunu söyledim!"
"Yanıma yatmasaydın"
"Chan hyung zorla yatırdı"
"Of Kim Seungmin daha iyi yalanlar bulmalısın ya da direkt bana aşık olduğunu ve bilerek yanıma yattığını itiraf et"
"Saçmalıyorsun!"
Seungmin'in Anlatımıyla
Ne yapmaya çalışıyordu böyle? Hala ikili oynuyor şerefsiz! Bu huyundan hiç vazgeçmeyecek ve benden nefret etmesiyle sonuçlanacak kesin. Neyse bunları daha sonra düşünürüm. Şuan daha önemlisi ne cevap verecektim? Yüzüme aval aval bakıyor. Gerçekten insanları germe konusunda bir numara.
"Peki neden dibine girdiğimde her seferinde kalbin at koşturuyor?"
Bunu söylerken dahada dibime girmişti. Hayır, hayır sakin kalmalı ve kalp atışlarımı kontrol etmeliydim. Bunu yapabilirdim. Sanırım.
"N-ne yapıyorsun? Uzaklaş"
"Kekeledin"
Neden kekeledim ki? Aptal! Aptal Seungmin!
"Bu kadar dibime girmişsin tabi kekelerim kim olsa kekeler"
Cidden daha batıramazdım. Resmen konuştukça batıyordum.
"Dediğim gibi daha inandırıcı yalanlar bulmalısın"
Yavaş yavaş uzaklaştı. Söylerkende göz kırpıp ayağa kalktı.
"Geliyor musun?"
"H-hayır markete uğrayıp birkaç şey alacağım"
Omuzlarını silkti.
"Sen bilirsin"
Minho'nun Anlatımıyla
Ohh. Biraz olsun içim rahatlatmıştı. Yine utancından kızardı şapşal. Her zamanki gibi. Ama hala istediğim gibi olmadı. Neyse evde devam ederim. Ve sebepsiz özgüven gelmiş ona. Hah! Soyadı ağzıma yakışmıyormuş. Bok. Benim gibi biri onun soyadını söylediği diye dua etmeli.
Herneyse buna takılacak değilim ya? Nasıl olsa bu umurumda değil. O kim ki?
'O senin aşık olduğun kişi Minho' Ne aşık mı? Saçmalama. Sanırım şizofren oluyorum. İçimdeki iblis yine hararetlendi. Gıcık şey. Hep bu anlarda çıkar ortaya zaten. Bir tarafım unut hak etti diyor ama kötü olansa inadına dikine gidiyordu sanki.
Daha kendimi bile anlayamazken, seni nasıl anlayabilirim Seungmin?
Nasılsınız? Nasıl gidiyor?
İyi bayramlaar<3
Bölüm yazmakta zorlanıyorum imdat!
Sevdiyseniz oy ve yorumu unutmayın
Gorusuruz 👋
