Felix
"Nerdesiniz lan buraya gelin demedimmi size"
Jeongin
"Sus be ağzım burnuma çıktı zaten hoca geliyo"
Chan
"Lütfen bi daha sen deyim kullanma"
Minho
"Son deyim bükücü" gözlerini kısarak bakmıştı karşılığında Jeongin dil çıkardı.
Hoca gelmişti. Tekrar onları deli gibi oynatacaktı neden çünkü böylelikle kendisi işini rahat halledebiliyordu. Hoca bize topları vermeden önce Seungmin'in oturmasını söylemişti. Herkes şaşırmıştı ayağı kırılsa bile hala oturmasına izin vermeyen bi Hoca dudağı patladı diye Seungmin'e oturmasını söylemişti. Herkes ağzı açık hocaya bakıyordu. Hoca "Ne var ne bakıyorsunuz dönün önünüze, alın topları" deyip gitmişti. Herkes birbirine bakıyordu. Düdüğünü çaldı. Eğer bir daha düdüğünü çalarsa bu disipline vereceği anlamına geliyordu.
Seungmin'in Anlatımıyla
Herkes şaşkın şaşkın bakıyordu. Hoca nasıl olduda izin verdi diye çünkü asla birinin oturmasına izin vermeyen biriydi. Hoca bir daha düdüğünü çalmasın diye direk türbinlere geçip oturdum. Anlaşılan Minho konuşmuştu. Kim bilir ne dedi tehdit bile etmiş olabilirdi. Manyak çocuk. Neden yapıyor bunu bana? Neden ondan belli bir davranış alamıyorum? Gene cevabını alamadığım bir sürü şey düşünmeye başlamıştım bunları bir kenera bırakıp diğerlerini izlemeye başladım.
"Heeyy yaa topu düzgün atsana Ryujin"
Ryujin
"Napiyım gotumden kanat çıkartıp uçayım mı topa"
Gülmüştüm." Gerekirse onuda yap"
Dil çıkarmıştı bana. Ne kadar sinir bozucu olsalarda seviyorum ben bu sınıfı ya.
Gözüm Minho'ya kaydı.
Çok güzeldi herzamanki gibi hazır oyun oynuyorken güzelce süzebilirim deyip süzmeye başlamıştım Minho'yu. Tek kelimeyle harikaydı. Sayı kazandığında bana dönmüştü bana gülüp göz kırptı. Kalbim sanırım yerinden çıkacaktı.
Bir anda duraksadım acaba onu süzdüğümü gördümü diye daha sonra bunun saçma olduğunu düşündüm.
Sanırım benden nefret etmiyor ama sevmiyorda. Yine aynı sonuca vardım. Dönüp dolaşıp gene onun neden anlaşılması zor biri olduğunu düşünüyordum. Her neyse bugün bunları düşünmek yok diye düşüncelerimi bir kenera attım..
Minho her sayı kazandığında bana bakıp gülüyordu. Bu an hiç bitmesin istedim.
...
Beomgyu
"Bu mal Seung birazdan bakışlarıyla Minho'yu yicek benden söylemesi."
Yuna
"Aç köpekler gibi bakıyor."
Karina
"Karnını doyuruyo bırakın işte" hep birlikte gülmeye başladılar.
Lia
"Jeongin sen niye bu kadar gergin ve tedirgin duruyorsun?"
Jeongin
"Onun için endişeleniyorum"
Yuna
"Bak hepimiz endişeleniyoruz onun için baksana ama ne kadar mutlu bu işin sonunda üzülecekse bile biz onun yanındayız en başta sen olmak üzere, o yüzden şimdi bunları bırak ve keyfine bak o mutlu sende mutlu ol"
Herkes ağzı açık bir şekilde Yuna'ya bakıyordu. Jeongin güldü.
Yuna
"Ne var ya"
Jeongin, Yuna'ya sarıldı. Ardından herkes geldi ve uzun süre sarıldılar.
Jeongin
"Sanırım sahip olacağim en güzel sınıfa sahibim." Şakalar ve gülüşmelerden sonra oyunlarına devam ettiler.
...
Chan
"Seungmin seni gözleriyle yedi farkinda mısın?"
Minho
"Evet"
Chan
"Tepki vermicek misin?"
Minho
"Ne vermem lazım?"
Wooyoung sohbete direk dahil oldu. "Mesela ondan hoşlanıp hoşlanmadığını düşünebilirisin"
Chan
"Bu bir tepki değil"
Wooyoung
"Sus dede"
Chan'ın aklına Jeongin gelmişti. Genelde ona en çok dede diyen Jeongindir.
Wooyoung, Minho'nun Seungmin hakkında ne düşünüp düşünmediğini öğrenmek istiyordu ağzını aramaya çalışıyordu ama Chan sürekli engel oluyordu. Bu işi Chan olmadığı bir zamana bırakıp oradan ayrıldı Wooyoung.
Selaamm nasılsınız bakalım??
Sevdiyseniz oy vermeyi unutmayın
Gorusuruzuzz
