11

10 2 0
                                    

İyi okunalar!

__

Bilinmeyen'den

Ege asla bir kıza cevap vermezdi. Kimse onun ilgisini çekemezdi. Ona yazan kızlar hep "selam tanışalım mı?" Diyerek cümleye başlardı. Sevdiceğim de böyle insanlardan sıkıldığı için onlara cevap vermiyordu. Ama aklıma gelen fikirle onun ilgisini çekmeyi başarmıştım.

Ona yazarken kimliğimi gizlemiştim. Kim olduğumu bilmezse eğer merak eder diye düşünmüştüm. Ve gerçekten de beni merak etmişti. Ona diğer kızlar gibi sıradan bir şekilde "selam. Tanışalım mı?" Diyerek sıradan bir giriş yapmamıştım. Onun adına ithafen bir şarkının sözleriyle başlatmıştım konuşmayı.

Ona dürüst davranmamı sevmişti. Ona asla yalan söylemedim. Yalan söylememek için sustum ama asla söylemedim.

Aynı üniversitede, aynı bölümde, aynı sınıftaydık. Belki onunla aynı liseyi kazanamamıştım ama aynı üniversiteyi kazanmıştım.

Sabahın köründe kalktım ve hazırlandım. Çünkü derse girmem gerekiyordu.

Bir dolmuşla üniversiteye gelmiştim. Sınıfa girdim ve gözüm ilk onun oturduğu yere kaydı. Her zamanki gibi erkenden gelmişti ve başını sıraya koymuştu. Uyuyordu.

Üzerinde gri bir sweetshirt, altında mavi bir kot ve siyah bir montu vardı. Her zaman olduğu gibi o fazla iyi görünüyordu.

Onun tam arkasında oturuyordum. Çantamı sıraya koydum. Ve oturdum. Uykusunun çok hafif olduğunu bildiğimden yavaş olmaya çalıştım. Ancak o yine de uyandı. En ufak bir sese uyanması çok garipti.

Yakın arkadaşım Ece'nin sınıf kapısından girdiğini görünce ayaklandım. O da çantasını sıraya bırakınca bahçeye çıktık. Ardından kafeteryaya geçtik. Masaya oturduk. Ece etrafına bakındı ve bana doğru biraz yaklaştı. Bir şey diyeceğini anladığım için bende ona yaklaştım.

"Nasıl gidiyor anonimlik?"

En yakın arkadaşım olduğu için tabii ki ona her şeyi anlatmıştım. Lise sonda tanışmıştık. Samimi değildik ama üniversitede aynı sınıfa düştüğümüzü görünce aramızda bir samimilik olmuştu. Yani 3 yıllık arkadaşımdı.

"Konuşuyoruz. Hatta al mesajlara bak."

Her mesajı okurken değişik duygulara giriyordu. Şaşkınlık, hüzün, komiklik. Arada ettiği küfürler gülmemi sağlıyordu.

"E bu senden hoşlanıyor."

"Ne alaka?"

"Lan bizim huysuzdan bahsediyoruz. Kimseye asla cevap vermeyen, kimseye gülmeyen, herkesi kırıp döken huysuzdan."

Huysuz. Bizim Ege'ye taktığımız lakap. Ortalık içinde konuşurken deşifre olmamak için ismi yerine bu lakabı kullanıyoruz.

"Bence sadece dikkatini çektim."

"Siz olacaksınız. Bak şuraya yazıyorum."

Konuşurken elini önce diline sürüyor gibi yaptı ve ardından masaya sürdü.

"Ben inanmıyorum. Peşinde koşan o kadar güzel kız varken sence bana bakar mı?"

"Gece sen aptal mısın? Sen aynaya bakıyor musun? Şu güzelliğinin farkında mısın? Hadi dış görünüşünü geçtim. Senin kalbin temiz. Sen onu tertemiz seviyorsun. Kalbinde bir kötülük yok."

Sadece yüzüne baktım. Bir şey demedim. Daha doğrusu diyemedim. İstemsizce gözlerim doldu. Konu ne zaman o olsa istemsizce gözlerim doluyordu.

"Senin gözlerin doldu. Kıyamam ben sana."

EgeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin