- burada yazılan şeylerin çoğu kurgu ürünüdür
- mental olarak zayıf insanların okumaması önerilir
- intihar ve şiddet içerir
başlamadan önce:
Seine kimdir?
:: L'Inconnue de la Seine; Türkçe ismiyle "Seine'in bilinmeyeni", aslında yüzünü gördüğümüz kızın ismi değil. Seine, Paris'in ortasında bulunan meşhur nehrin ismi. İsmi bilinmeyen genç kızın bedeni 1880 yılında Seine nehrinde ölü bir şekilde bulunuyor. Cesedi morga getirilen kızın vücudunda herhangi bir deformasyon olmadığı için intihar ettiğine karar kılınıyor.
Cildine ve suratına bakıldığında en fazla 16 yaşında olduğu düşünülen bu genç kızın kimliği bilinmiyor. O dönem Paris'te kimliği bilinmeyen cansız bedenler, birileri kimliğini doğrulayabilsin diye bir süre morgda sergileniyordu. Genç kızımızın bedeni de morgda sergilendi, ancak kimse gelip cansız bedeni sahiplenmedi.
Genç kızın ölü bedenini diğer bedenlerden ayıran bir şey vardı. Sanki ölüme huzurla gitmiş gibi bir yüz ifadesiyle ölmüştü. Suratında da içten bir tebessüm vardı. Paris Morgu'nda çalışan patalog, genç kızın güzelliği karşısında adeta büyülenmişti ve bu sebeple genç kızın suratını bir alçı dökümüyle almaya karar verdi.
Norveçli bir oyuncak üreticisi olan Asmund Laerdal'ın başından çok tehlikeli bir olay geçmişti. 2 yaşındaki oğlu suda boğulurken Laerdal çocuğu kurtarıp ciğerlerindeki suyu zorla dışarı çıkarmayı başardı.
Bu sıralarda Avusturyalı doktor Peter Safar ve bir grup araştırmacı da yeni bir canlandırma yöntemi üzerine çalışıyordu. Duran kalp ve solunumu aktif tutmak için geliştirilen CPR (sunitennefüs) yöntemini geliştiren ekip, bunun için Laerdal ile iletişime geçtiler. CPR'ın nasıl yapıldığını öğrenen Laerdal, bundan çok etkilenmişti ve insanlara bunu göstermek için kullanılacak bir cansız manken geliştirmeye karar verdi.
İnsanların CPR'ı öğrenmesi için tam ölçekli mankenler yapmaya başlayan Laerdal, bu mankenlere hangi suratı koymalıydı? Bu surat, güzelliğiyle insanları yıllarca büyülemiş, huzurlu ve mutlu bir görünüme sahip genç L'Inconnue de la Seine olacaktı. Aslında bu genç kızın hikayesi son derece üzücüydü, ancak suratındaki ifadede bundan iz yoktu. Bu sebeple, insanlara ilk yardım yapmayı öğretmek için kullanılacak mankenlere genç kızın suratı eklendi. Hatta insanların düzgün bir şekilde pratik yapabilmeleri için açık halde duran dudaklar eklenmişti.
böylece Sein (neslimizdeki hatta Michael Jackson'ın şarkısında da geçtiği ismiyle "Annie") dünyanın en çok öpücük alan kadını oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's snowing like it's the end of the world
Historical Fiction"bunları size gülümseyerek anlatmam çok komik değil mi? Seine, bana bakıyor. Resmen kollarını açmış özlemli bir anne gibi ona sarılmamı, derinliklerine atlamamı ve ciğerlerimin tamamının suyla dolup patlamasını bekliyor. Bu görüntü intiharını mutlu...