Rahatsız edici derecede yüksek sesli müzik, koyu renkli spot ışıklar, birbirine sürtünerek dans eden insanlar...
"Bir daha ister misin?" Boşalan bardağımı gösteren barmene kafamla evet dedim ve doldurduğu bardaktan bir yudum aldım.
Acı sıvı boğazımı yakmıştı ama bu hissi seviyordum.
Bilmem kaçıncı bardağı da kafama dikip mideme yoladıktan sonra barmene dönüp "Daha ağır birşey yok mu?" diye sordum.
Cidden bugün sinirlerim fazlasıyla bozulmuştu ve aklımdaki düşünceleri biran önce unutmam lazımdı.
Arkasını dönüp vişne çürüğü renginde bir şişe çıkardı ve "Olmaz mı?" deyip önümdeki bardağı doldurdu.
Bardağı elime alıp önce kokladım.
Kokusu... güzeldi...
Ardından bardağın kenarında dilimi gezdirdim ve gelen tattan memnun kaldığım için bardağın içindeki sıvıyı mideme gönderdim.
Kabul ağırdı ama boğazımdan geçerken geçtiği her yeri lav gibi yakması ve kanımın içinde bir yangına yol açması kesinlikle inanılmaz bir haz veriyordu.
Yanımda hissettiğim hareketlilik ile oraya döndüm. Benimle hemen hemen aynı boyda bir beden vardı yanımda.
Beyaz tişörtü, tişörtün üzerindeki siyah deri ceketi, ortadan ayırdığı kahverenginin en güzel tonuna sahip saçları, pembe ve dolgun dudakları...
Nefes kesici...
"Sen ne istiyorsun?"
Barmen şişeyi benim önüme bırakıp onun yanına gitmişti.
"Sadece buralarda sincaba benzeyen bir çocuk gördün mü diye soracaktım, birden kayboldu ve telefonlarımı da açmıyor"
Sesi kesinlikle insanı etkisi altına alıyordu...
Barmen "Görmedim" dedi ve diğer müşterilerin yanına ilerledi.
Ona doğru döndüğümde kısa bir an göz göze geldik ve hızlıca oturduğu bar taburesinden kalkıp kalabalığa karıştı.
Ama o güzelliği ile kalabalığın arasında kaybolması mümkün değildi...
Merak ediyordum...
Dudaklarının tadını merak ediyordum...
Tenini merak ediyordum...
Onu merak ediyordum...
Şişeden bardağıma biraz daha o sıvıdan kattım ve kattığım sıvıyı mideme yollayıp ayağa kalktım.
Merak ettiğim şeyleri öğrenmek istiyordum hiç birşeyi istemediğim kadar hemde...
Aradığı sincap çocuğu bulmamış olacak ki biraz daha tenha olan duvara yaslanmış dans eden kalabalığa bakıyordu.
Kalabalığın arasından geçerek hemen önünde durduğumda duruşunu dikleştirmiş ve soğuk bakışlarını üzerime yollamıştı. Beni baştan aşağıya süzdükten sonra ise yanımdan geçip gitmek için hareketlenmişti ancak sert olmayacak şekilde bileğini tuttuğumda durmuş ve bana doğru dönmüştü.
Bana doğru bir adım attığında burnuma dolan kokusu ile başımın döndüğünü hissettim.
"Ne istiyorsun?"
Gözlerimin içine buzdan farksız olan bakışları ile bakarken konuştuğunda "Öpmek istiyorum." dedim sadece transa girmişçesine dudaklarına bakarken.
Elimin arasında ki bileğini sert bir şekilde çekerek elleri ile deri ceketimin altında ki tişörtümün yakalarından kavradığı gibi beni kendine çekip dudaklarımızı birleştirdi ve sertçe üst dudağımı emmeye başladı.
Dediğim şeyden hemen sonra beni öpmeye başlaması ile ne yapacağımı bilememiş sadece durmuştum fakat dudağımı ısırması ile alt dudağını dudaklarım arasına alıp öpmeye başlamıştım lakin o kadar hızlı öpüyordu ki hızına yetişemiyordum. Onun gibi hızlandığımda ise bu bir öpüşme değil üstünlük savaşına dönmüştü.
Dudaklarımız sert bir şekilde birbirleri üzerlerinde üstünlük kurmaya çalışırken dudağımın sızlaması ve ağzıma yayılan metalik tat ile eş zamanlı olarak benden ayrılmış sonra da omzuma çarparak yürüyüp gitmişti.
Benim ise tek düşündüğüm kirazlı dudak nemlendiricisinin tadıydı.
•••
Selam selam selam~
Nasılsınız??? Umarım iyisinizdir^^
Minchan sever misiniz? Umarım seviyorsunuzdur çünkü ben baya seviyorum🤭
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Minho'yu bu şekilde hayal edebilirsiniz
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Chan'ı da bu şekilde ama;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
