(Mars'ın doğum günüdür cemre ve serkay Demet'in evine gitmiştir) DEMET: leyloşuuum ne güzel eteğin ya LEYLA: beğendin mi DEMET: bayıldım LEYLA: annem aldı (Cemre Leyla'ya bakar) SERKAY: sen cemreye anne mi dedin babacım LEYLA: hı hı CEMRE: ah ben seni yerim (Cemre Leyla'yı kucağına alıp öper) DEMET: başardın serkaycım tebrik ederim SERKAY: teşekkürler teşekkürler ee dün ne oldu DEMET: denizin aldatılma olayını biliyorsunuz geldi anlattı bunlarıda biliyorsunuz ay ben buseyle enginden hiç haz etmiyorum (Serkay güler) CEMRE: neye gülüyorsun SERKAY: yakışıyorlar kabul edin CEMRE: ama deniz kadar değil ben Buse'yi sevmiyorum çok gevşek SERKAY: kimin sayesinde ayrıldı denizler cemre CEMRE: BEN Mİ AYIRDIM BEBEĞİ ALDIRMAK İSTEDİ YARDIM ETTİM DEMET: cemre ne bağırıyorsun çocuk var CEMRE: sürekli bunu imalıyor ben ne yapayım SERKAY: neden acaba ya CEMRE: serkay benim sinirlerimi bozma LEYLA: muz CEMRE: ne muzu DEMET: ne muzu olacak canım al halacım (Demet Leyla'ya muz verir beraber bahçeye giderler bir süre sonra Ali ve Buse gelir otoparkta enginle karşılaşırlar) ENGİN: günaydın BUSE: günaydın Engin bu beyaz keten gömlek mii erkeklere en çok yakışan şey keten gömlek ya (Buse Engin'in yakasını düzeltir) ALİ: Buse BUSE: efendim (Ali kötü kötü bakar o anda hızlıca deniz arabasıyla gelip Ali'yle Engin'in arabasının ortasına park eder) ENGİN: yavaş yavaş bizi ezeceksin (Deniz arabadan iner) DENİZ: merhaba BUSE: günaydın ne bu acele DENİZ: seni hiç ilgilendirmez ALİ: oooo deniz bu ne şıklık ya ver elini (Ali denizin elini tutup kendi etrafında döndürür) DENİZ: ay ceketimi unuttum ALİ: ben alırım siz geçin içeriye hadi Buse (Deniz ve Buse eve doğru gider Ali denizin arabasından denizin ceketini alır) ENGİN: Ali ALİ: ne ENGİN: uzak dur başka bir şey söylemek istemiyorum sende cezaevine yeniden girmek istemiyorsan uzak dur ALİ: ne oldu sen bir kıskandın sanki ENGİN: sen kimsin ya (Deniz ve Buse asansöre biner) BUSE: deniz DENİZ: ne BUSE: abime inanma başına yine aynı şeyler gelmesin fark ediyorum sana yaklaşmaya çalışıyor.. DENİZ: sen benim kim olduğumu biliyor musun 2 kere evlenip boşandım ben kimin doğru insan olduğunu anlayabilecek tecrübelere sahibim akıl vermeden önce aklım bana yetiyor mu diye düşün BUSE: ne diyorsun deniz insan gibi konuşmayı bilmiyor musun DENİZ: engin doğru kişi değil diyorum boşuna heveslenme (Buse gülmeye başlar) BUSE: senin yaran başka tabi sende haklısın (Buse asansörden iner denizde kötü kötü bakıp arkasından gider birkaç saat sonra doğum günü başlar herkes gelir mumu üflerler müzik açıp dans ederler ve akşam olur deniz cemre serkay Buse Ali engin Aslı ve ekin dışındaki misafirler evlerine gitmiştir) DEMET: ben marsı uyutuyorum sonra yemek yiyelim ben çok acıktım ENGİN: bende onu diyecektim ya pizza siparişi verelim EKİN: saat geç oldu ya ne pizzası ASLI: ama bende acıktım ekin EKİN: başka bir şeyler yiyebilirsin aşkım DENİZ: siz dün hastaneye gidecektiniz ne oldu CEMRE: a a ne oldu ki EKİN: öyle rutin bir kontrol merak edilecek bir şey değil ENGİN: kim için gittiniz ASLI: benim için engin 2 günde annelik duygun bitmiş demiştin ya bitmedi o kadar kolay değil ENGİN: ya Aslı ben sinirle söylemiştim barışmadık mı daha yaa ASLI: barışmadık hiç yaklaşma vururum bir tane (Engin aslının yanına oturup Aslı'ya sarılır) ENGİN: affedersin sen yaa ASLI: hayır dedim ALİ: neymiş düşünmeden konuşmamak gerekiyormuş ENGİN: sen düşünerek mi konuşuyorsun yani bu mu düşünerek konuşmuş halin ALİ: evet engin bu BUSE: bence biz artık kalkalım abicim saatte geç oldu SERKAY: neden kalsaydınız (Cemre serkaya bakar) ALİ: haklısın biz kalkalım oğlumda uyudu burada pek işim kalmadı deniz istersen senide bırakalım EKİN: gerek yok denizin kendi arabası var isterse bizde bırakırız DENİZ: evet alicim gerek yok sağol (Serkay denize fısıldar) SERKAY: alicim ne DENİZ: sana nee SERKAY: deniz yapma ENGİN: madem yavaş yavaş herkes dağılıyor bende kalkayım BUSE: yoksa ben gidiyorum diye mi (Engin güler) ENGİN: belkide EKİN: nasıl bir ortamdayız herkes birbirinin eski karısı o onun kocası bu bununla flörtleşiyor karısının önünde garip garip şeyler hadi bizde gidelim hayatım bize bulaşmasın bu manyaklar (Aslı güler) ASLI: gidelim hadi (Herkes evine dağılır ve 2 ay geçer Buse ve engin bir restaurantta akşam yemeği yiyordur) BUSE: çok fazla yapımcı var ve hiçbiriyle anlaşamıyoruz senaryoya müdahale etmek istiyorlar ben nasıl senariste yapımcının 12 yaşındaki kızı böyle istiyormuş öyle yaz diyebilirim ki (Engin güler) ENGİN: ne yapmak istiyorsun peki BUSE: hiç bilmiyorum ama yönetmenlik artık bana göre değil galiba ENGİN: biraz ara ver kafanı dinle BUSE: beni böyle de kabul edebilecek misiniz engin beyy ENGİN: bir düşüneyim BUSE: ya pislik yapmağğ (Engin güler ve Buse'yi öper aynı mekana çağlar gelmiştir enginleri görüp yanlarına gelir) ÇAĞLAR: afiyet olsun siz bayağı yakalanmak istiyorsunuz hı öyle mi ENGİN: gizleyecek bir şey yapmıyoruz çağlar gel istersen ÇAĞLAR: yok yok denizi bekliyorum BUSE: barıştınız mı ÇAĞLAR: henüz değil ama yemeği kabul etti aylar sonra bu bile bir adım dimi ENGİN: hııı öyledir öyledir ÇAĞLAR: hadi size iyi akşamlar (Çağlar kendi masasına gider) ENGİN: eskiden çok sinir oluyordum buna BUSE: şuanda öylesin ENGİN: eskisi kadar değil ama BUSE: sen denizi mi kıskanıyorsun engin ENGİN: nereden çıktı BUSE: soruyorum merak ettiğim için (Engin busenin ellerini tutar) ENGİN: deniz umrumda değil bir tek sen varsın BUSE: o zaman bir öpücük (Buse Engin'i öper bir süre sonra deniz gelir çağlar ayağa kalkar) ÇAĞLAR: deniz çok güzel görünüyorsun DENİZ: hiç sarılma otur kısaca ne söylemek istiyorsan söyle ÇAĞLAR: sipariş verelim önce (Sipariş verirler yemekler gelir) GARSON: afiyet olsun bir tane fotoğraf çekebilir miyiz ya ÇAĞLAR: tabiki GARSON: deniz abla seninle de çekebilir miyiz DENİZ: başka zaman ÇAĞLAR: deniz bir fotoğraftan ne olacak kırma insanları DENİZ: çağlar ben kısaca konuş diyorum sen fotoğraf diyorsun bir daha dinlemeyeceğim seni şansını zorlama GARSON: tamam afiyet olsun kusura bakmayın (Garson gider) ÇAĞLAR: insanlara böyle davranma ya DENİZ: çağlar.. ÇAĞLAR: tamam ben anlatıyorum o gece sarhoştum hatırlamıyorum sabahta sen gelince uyandım zaten DENİZ: sen bunu söylemek için mi çağırdın beni ÇAĞLAR: olan bu başka ne diyebilirim ki gayet düzgün bir ilişkimiz vardı böyle saçma bir şey için bitirmeye gerek var mı (Deniz gülmeye başlar) DENİZ: gayet düzgün mü evet çağlar haklısın çok düzgün ben bebeğimi kaybettim senin için ÇAĞLAR: kendi isteğindi ben sana git aldır mı dedim hemde o gerizekalı adamın evinde aldırdın nasıl bir zihniyet bu ya DENİZ: önemli olan Ali'nin evinde olması dimi yoksa bir bebeğin ölmüş olması umrunda değil ÇAĞLAR: DENİZ BEN Mİ ALDIR DEDİM (herkes çağlara bakar) BUSE: ne oluyor orada ENGİN: anlarız şimdi DENİZ: şu hareketlerin aynı Ali gibi biliyor musun ÇAĞLAR: deniz beni o adamla kıyaslama DENİZ: utanıyorum senden senin için yaptığım herşeyden keşke zamanı geriye alabilseydik şuan kucağımda bebeğim olurdu (Deniz ayağa kalkar) ÇAĞLAR: ANNE OLABİLECEK MİYDİN PEKİ DOĞUM YAPINCA ANNE OLUNMUYOR GERÇİ SEN ONU BİLE YAPAMADIN (Deniz çağlara bakar çağlar restauranttan çıkar herkes denize bakar) BUSE: engin bir şey yap (Engin ve Buse denizin yanına gider) ENGİN: deniz bana bak iyi misin saçmalıyor sakın dinleme duyma tamam mı BUSE: herkes bakıyor hadi çıkalım şuradan ENGİN: tamam deniz ağlama sakın Buse çantasını alsana (Engin denizi dışarıya çıkartır Buse de çantasını alıp dışarıya çıkar restaurantın önünde Ali vardır) BUSE: abi senin ne işin var burada ALI: denizi bekliyordum BUSE: kızı takip mi ettin ALİ: of Buse saçma sapan konuşma ne oldu bu ne hal ENGİN: iyi değil ben eve bırakacağım ALİ: sana ne oluyor ben getirdim ben götürürüm ENGİN: bana bak.. DENİZ: engin bırak ali ben teklifini kabul ediyorum ALİ: nE BUSE: ne teklifi DENİZ: evlenme teklifi ENGİN: deniz saçmalama çağlara çok öfkelisin şuan ne dediğini bilmiyorsun BUSE: şaka mı abi evlenme teklifi mi ettin ALİ: KESİN SESİNİZİ (ali cebindeki yüzüğü çıkartıp denizin parmağına takar)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BUSE: şaka mı yapıyorsunuz ya (Ali denize sarılır) ALİ: hayatımız peri masalı gibi olacak inan bana ENGİN: deniz başına gelenleri hatırlasana.. ALI: sus artık ya herşey geride kaldı bu elleri görüyor musun asla ayrılmayacak (Ali denizin elini öper ve arabaya binip giderler) ENGİN: gerizekalı bu ya BUSE: aman boşver kendi seçimi ne kadar hata yapmış olsa da o benim abim engin ve şuan eskisi gibi değil ENGİN: bunlar kutlama niyetine yatmazlar dimi denizin dikişleri var (Buse engine bakar) -BÖLÜM SONU-