~18~

19 2 25
                                    

(birbirlerine bakarlar)
ENGİN: evet şimdi bütün istemiyorum sözlerin için özür dile yalvar bana
DENİZ: ne diyorsun be kürkün içinde kalmış işte anlam yükleyip sinirlendirme beni
ENGİN: bu sıradan bir yüzük değil tabiki anlam yüklerim
DENİZ: benim için sıradan bir yüzük hiçbir değeri yok
ENGİN: öyle mi
DENİZ: evet
(Engin denizin karşısına oturur bir süre sonra karavan durur engin kapıya vurur karavanın şoförü sesi duyup kapıyı açar)
ENGİN: LAN O KADAR BAĞIRDIK SAĞIR MISIN NEREYE GETİRDİN BİZİ
UFUK: engin abi bana git dediler bende annemi alıp evime gidecektim
DENİZ: canım sen bizim setten misin
UFUK: evet karavanları götürüp getiriyorum
DENİZ: öyle bir görev mi var
(Engin karavandan iner deniz elini uzatır engin denize yardım etmez)
UFUK: gel abla
DENİZ: ablacım neresi burası
UFUK: annemin köyü hemen alıp eve döneceğiz zaten ben seslenip geliyorum
(Ufuk uzaklaşır)
DENİZ: hayvansın insan bir elimi tutup yardım eder çocuk yardım etti
(Engin denizin yüzüğünü fırlatır)
DENİZ: NE YAPIYORSUN SEN BE
ENGİN: SANA NE BEN ALMADIM MI YÜZÜĞÜ HESAP MI VERECEĞİM
DENİZ: VERECEKSİN TABİ GERİZEKALI YA
(deniz yüzüğün olduğu yere doğru gider)
ENGİN: dağın tepesindeyiz düşeceksin
DENİZ: sanki çok umrunda
ENGİN: deniz daha fazla inme
(Denizin bileği burkulur)
DENİZ: AY
ENGİN: ya benim sözüm niye dinlenmiyor
(Engin denizi kucağına alır)
DENİZ: DOKUNMA BANA
ENGİN: deniz beni sinirlendirme çocuk gelecek annesi gelecek rezil etme bizi
DENİZ: bacağım acıyooor
ENGİN: neresi
DENİZ: sana ne
ENGİN: şimdi şuradan aşağıya fırlatacağım seni
DENİZ: of enginn
ENGİN: ben sana gitme düşersin diyorum niye dinlemiyorsun
DENİZ: ya zaten canım yanıyor sende konuşma
ENGİN: bu çocuk nerede kaldı
DENİZ: annesine seslenmesi 10 saat sürüyor
ENGİN: sen otur önde ben bir bakıp geleyim
DENİZ: olmaz ben tek kalamam
ENGİN: Sabır ya
(Enginin telefonu çalıyordur)
DENİZ: beni oturt öne konuş ama yanımda
(Engin denizi şoför koltuğuna oturtur ve telefonu açar)
SERKAY: engin neredesiniz
ENGİN: ALLAH SİZİN BELANIZI VERMESİN SERKAY KİLİTLEDİNİZ DAĞIN TEPESİNE GETİRDİLER
SERKAY: sakin ol sakin ol kahraman oldunuz
ENGİN: ne diyorsun
SERKAY: karavanı hırsız çalmış
(Engin gülmeye başlar)
DENİZ: ne gülüyorsun deli deli
ENGİN: s*keyim yapacağınız işi ya
DENİZ: ya ver telefonu serkay ne oldu
SERKAY: gelince anlatırız hadi binin gelin
(Engin ve deniz önce hastaneye sonra da serkayın evine gider)
SERKAY: nasıl çatladı bileğin ya
ENGİN: dağda saçma sapan bir yerden aşağıya inmeye çalıştığı için normal
DENİZ: kimin yüzünden
ENGİN: ben mi yüzüğü al dedim
SERKAY: bağırışmayın ya
DENİZ: ben evime gitmek istiyorum artık
SERKAY: kalın bu gece ayağın böyleyken basma üstüne
ENGİN: pardon ben burada neyim
DENİZ: nesin sert erkektin dimi pardon özür dilerim
(Gülerler engin denizi kucağına alır ve kendi evine götürür)
DENİZ: ne işimiz var burada engin hiç indirme arabadan beni kendi evime bırak
ENGİN: tek başına ne yapabileceksin deniz yanımda ol yardımcı olabilmem için
(Engin denizi yatak odasına götürür)
ENGİN: rahat mısın
DENİZ: evet ama bu elbise
ENGİN: ben pijama veririm sana
DENİZ: annen falan yok mu üstümü nasıl çıkartacağım
(Engin denize bakıp güler)
ENGİN: ben çıkartırım
DENİZ: hangi sıfatla biraz mesafeli ol ya
ENGİN: görmediğim hiçbir şey yok deniz beni sinirlendirme
DENİZ: terbiyesiz
(Engin denizin üstündekileri değiştirir)
ENGİN: iyi geceler
DENİZ: nereye
ENGİN: yanında yatarsam gece boyu laf edeceksin diye gidiyorum işte
DENİZ: ben yanlız kalamam ki
ENGİN: niye önceden kalıyordun
DENİZ: engin gitmesen
ENGİN: tamam
(Engin denizin yanına uzanır)
ENGİN: sono ostomoyorom
DENİZ: ya enginnn
ENGİN: yozoğon hoç doğoro yok
DENİZ: kime diyorum ben
ENGİN: bütün sözler boşmuş deniz hanım şimdi kiminle uyuduğunuza bakın
(Deniz güler)
DENİZ: cidden ya bir korku neler yaptırıyor
ENGİN: ne korkusu bu
DENİZ: benim uykum var
ENGİN: deniz..
DENİZ: iyi geceler
(Sabah olur serkay leylayla birlikte sete gelir demet settedir)
DEMET: ay prenses mi gelmiş kesin benim için geldi
SERKAY: seni özlemiş al
(Demet gülüp leylayı kucağına alır)
SERKAY: cemreyle konuşmuyor musunuz siz
DEMET: biz biraz tartışmıştık o günden sonra pek konuşmadık
SERKAY: hangi konuda
DEMET: piraye konusunu benim planladığımı falan söyledi neymiş aliyle biraz oynaşsam istediğimi yaptırabilirmişim
(Serkay güler)
SERKAY: tövbe tövbe
DEMET: ay gülme sende aslıya sordum tatilde falan dedi ama hiç inandırıcı değil
SERKAY: Cemre intikam almayı çok sever asla böyle bırakmaz birkaç güne gelir
(O sırada ahu gelir sete)
AHU: günaydınn ay bu bebişte kimm senin kızın mı
DEMET: saçmalama benim kızım olabilir mi serkayın
AHU: ay doğru
(Ahu leylayı kucağına alır)
SERKAY: bütün gün leylayla ilgilenecek ablayı bulduk
(Gülerler)
AHU: neden olmasınn çok tatlı bu ya hiç ağlamıyor
(Leyla ağlamaya başlar)
SERKAY: aynen aynen
(Serkay leylayı kucağına alır ve gülerler o sırada engin uyanır deniz engine sımsıkı sarılıyordur)
ENGİN: manyak ya istememiş halini gördük
(Deniz gözünü açar)
DENİZ: ne yapıyorsun sen ya çek ellerini
ENGİN: sence ben mi sana sarılıyorum
(Deniz kendini geri çeker)
DENİZ: evet
(Engin güler)
ENGİN: hı hı evet hı hı ben kahvaltı hazırlıyorum o zaman
DENİZ: set
ENGİN: bu halde sete gidemezsin
DENİZ: bütün gün ne yapacağım evde
ENGİN: benimle ne yapmak istersen
(Deniz gözlerini devirir 2 hafta geçer denizin bacağı iyileşmiştir ve settelerdir)
YÖNETMEN: enginle denizin sahnesi bir köyde olacak aslıların sahnesinden sonra gideriz
DENİZ: köyde mi
ENGİN: Biz alışkınız köylere ya
SERKAY: yine yüzük fırlatmayında
(Gülerler sete ali gelir)
ALİ: oooo günaydın
ENGİN: burayıda mı sen satın aldın ali
ALİ: yok ya yapımcı yakın arkadaşım onunla kız arkadaşımı tanıştıracaktım beraber yemeğe gidiyoruz sizde gelin
SERKAY: yok sağol
DENİZ: kız arkadaşın demet mi yoksa
ALİ: ben demeti falan tanımıyorum denizcim bakayım sana sen zayıflamışsın onca silikon boşa mı gitti ben o silikonlu dolgun kalçana hayrandım
ENGİN: NE DİYORSUN GERİZEKALI
DENİZ: şşt bağırma
(Ali güler yapımcı gelir)
YAPIMCI: ooo ali beyler gelmiş bekle bekle ağaç olduk
ALİ: kraliçemin hazırlığı uzun sürdü ne yapalım
YAPIMCI: e tanışalım şu kraliçeyle merak ettik sizde geliyorsunuz yemeğe dimi
ENGİN: yok abi bizim set köydeymiş zaten vaktimiz yok
YAPIMCI: yarın çekilir ya
DENİZ: hiç gerek yok
YAPIMCI: peki siz bilirsiniz ee nerede kraliçen
ALİ: arabada
(Ali arabanın kapısını açar ve cemre iner herkes cemreye bakar)
SERKAY: cemre
CEMRE: merhabalar arifti isminiz dimi
YAPIMCI: evet çok memnun oldum
DENİZ: gülmekten bayılacağım
ENGİN: cemre bu ne hız
CEMRE: engin ne diyorsun
ALİ: cemre hava soğuk bacakların üşümesin sen arabada bekle istersen
CEMRE: yoo hiç soğuk değil
ALİ: cemre arabaya geç
(Cemre aliye bakar ve arabaya biner)
SERKAY: hayırlı olsun ali
ALİ: sağol sağol daha çok yeni
(Yönetmen gelir)
YÖNETMEN: aa ali hoş geldin yemeğe katılamıyorum kusura bakmayın
ALİ: bir dahakine artık
YÖNETMEN: aynen deniz engin hadi biz gidelim
DENİZ: bence de gidelim şuraya bir yere bayılacağım yoksa
ENGİN: sana ne aliden
DENİZ: ama çok komik
(Arabaya binip bir köye gelirler)
AHU: burası çok güzel ama ben topuklu ayakkabılarla yürüyemiyorum
YÖNETMEN: gir koluma biz mekan bakalım sizde bir yerde oturun
DENİZ: nerede oturacağız ya
YÖNETMEN: köyün kahvesi falan vardır gidin oturun işte
(Yönetmen ve ahu gider)
ENGİN: kahvede okey oynarız artık dayılarla
(Deniz güler ve beraber köyün içinde dolanırlar bir kadın yaklaşır)
KADIN: kimsin sen
DENİZ: ben mi
KADIN: sen de sen de
DENİZ: dizi çekeceğiz biz
KADIN: babandan izin aldın mı
(Engin gülmeye başlar)
DENİZ: nasıl yani
ENGİN: deniz ne nasıl yani babandan izin almadan mı geldin
DENİZ: ne diyorsun engin ya
KADIN: yuh sana babandan izin almadıysan geri git
DENİZ: ya hanımefendi ne saçmalıyorsunuz siz ya
KADIN: gel benim babamdan izin al anca öyle olur o iş
ENGİN: evet evet baban nerede senin
KADIN: kahvede
DENİZ: hıh bizi o kahveye götür
KADIN: takip et
ENGİN: çok hoş bir hanımefendi ne güzel karşıladı bizi
KADIN: bizim evde kalırsan ben seni daha güzel karşılarım
DENİZ: pardon
-BÖLÜM SONU-

~ZİYNET EnDen~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin