oy siniri: 25
yorum siniri: 35
nayeon ve momonun dondurmalari kafam kadar aq
###
Kilit sesi duyulduğunda, sadece ses olsun diye açtığı televizyonun başından kalktı Chan. Elindeki poşetlerle içeri giren Seungmin'e baktı, ardından hızlı adımlarla yanına gitti ve elindekileri aldı.
"Hoş geldin bebeğim."
Seungmin, Chan'ın dediğine gülümsemiş ve kapıyı kapattığı gibi Chan'ın boynuna atlamıştı. Elleri, Seungmin'in belinde yerini alırken kafası ise boynundaki yerini almıştı. Kokusunu içine çekiyor, bir yandan da öpücükler konduruyordu.
"Seni çok özledim var ya. Jaehyun'da peşimi bırakmadı. Neyse, en azından sonunda geldim senin yanına." dedi Chan'dan uzaklaşırken. Ardından elinden tutup içeriye sürükledi Chan'ı.
"Aşırı yorgunum, anlatamam." diyip kendini koltuğa attı Seungmin. Chan da Seungmin'in yanına geçti ve onu kendine çekip sarılmasını sağladı.
"Dinlen biraz güzelim, istersen uyuyalım. Ne dersin?"
"Üst kata çıkmakla hiç uğraşamam, ben rahatım böyle."
Seungmin, Chan'ın kucağına çıktı ve rahat bir pozisyona geçti. Kafasını, Chan'ın boynuna gömüp gözlerini sıkıca kapattı. Chan ise gülümseyerek belinden tutup sarılmıştı Seungmin'e. Saçlarının arasına öpücükler konduruyor, arada bi' duraksayıp kokusunu içine çekiyordu.
Kendini o kadar çok güvende hissediyordu ki... Tarif edilemez derecedeydi. Ne ailesinin yanı, ne de bu ev onu huzurlu hissettirebiliyordu. Seungmin'in yanı onu huzurlu hissettiren tek şeydi. Sonsuza kadar Seungmin'in yanında kalmak istiyordu, onu küçültüp cebine koymak istiyordu. Kimse görmesin, sadece ona ait olsun istiyordu. Sonsuza kadar buradan ayrılmasın, Cennetten geldiğine inandığı bu kokuyu hep içine çeksin istiyordu.
Chan'ın gülümsemesi genişlerken Seungmin'in boğuk çıkan sesiyle güldü. Sesi bile harikaydı, bu çocuk nasıl bu kadar mükemmel olabiliyordu?
"Seni çok seviyorum, seni kaybetmekten çok korkuyorum."
"Bu nereden çıktı aniden?" dedi Chan merakla. Son dedikleri onu endişelendirmişti. Öğrenmiş olabilir miydi?
"Bugün o neşeli şeyle vakit geçirirken anladım, beterin beteri varmış. Berry gibi, bi' oraya gidiyor, bi' buraya. Senin değerini bir kez daha anladım." diyip geri çekildi Seungmin. Ardından Chan'ın dudaklarına doğru uzandı.
Chan ileri uzanıp dudaklarını birleştirdi, içlerindeki birbirlerine karşı olan sevgiyi bu sayede yansıtabiliyorlardı. Belki başka yolları da vardı ancak onlar, en çok bunu seviyor ve tercih ediyordu.
Diller araya girdiğinde Seungmin yaramaz bir çocuk gibi Chan'ın penisine sürtünmüştü. Bu hareketi sayesinde Chan'dan bir inleme kazanmıştı; hareketlerini hızlandırırken Chan, Seungmin'i kendine daha da çok bastırdı. Dudaklarını ayırdı ve alınlarını birbirine yasladı:
"Gerçekten de aşırı yorgunmuşsun güzelim."
Seungmin sırıttı: "Tüh ya, tüm yorgunluğum geçmiş. Senin etkin işte."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ex Teacher || ChanMin
Fanfiction[christopher bang & kim seungmin, skz] ☂︎︎☂︎︎☂︎︎☂︎︎ [New Teacher -Chanmin- KİTABININ İKİNCİSİDİR!] [psikolog masraflarinizi karsilamiyorum.] ☂︎︎☂︎︎☂︎︎☂︎︎ Başka bir hayatta dahi birbirlerini bulacaktı onlar. Daima birbirlerinin olacaklar, daima yıldı...