KALBE MAHKUM( Yârim) TÖRE

(B:2)Karşılaşma

'Kirli Bir Camdan Bakıp Ve Her Şeyi Kirli Sanıyorsunuz...'
'Franz kafka'

~°°°°°°°°°°~
Aynur doğan : dâr hejiroke
°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Ve beni wattpad'dan takip etmeyi unutmayın :Ebru_Yazar

Keyifli okumalar...

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•
19 yıl sonra...

Zaman geçti ,yıllar değişti ama insanoğlu bir türlü değişmeyi bilemedi.

Hayat ne mücadelerle geçti kimi pişman ,kimi değişti, kimi ise hâlâ yasını tutuyor.
Kimileri sevdi, kimi sevdasından vaz geçti...

Çektikleri ısdırab çektikleri yanlızlık onları çaresizliğe sürüklemişlerdi.

Edilen yeminler verilen sözler , edilen ihanetler.
Değişen hayatlar. Değişen insanlar değiştiren ise hayatları.

Küçük bedenler büyüdü kimi delikanlı oldu kimi genç kız , zaman la kaybettikleri sevdikleri bile oldu.

Çocukluğunu yaşayamayan hevesleri kursağında bırakılanlar .

Dostluğunu sıkı sıkı tutanlar , sırtında bıçaklayanlar, güvenini kaybeden .

Umutsuz bekleyişler bazen umuda dönüştü. Mutlu günler oldu mutsuz günler . Göz yaşı kaç gün ya da kaç yıl döküldü .
Heba olan yılar cefasını çekenler sefasını yaşayanlar. Tükenen yaşlar .

Acı çektirmek insanlar için çok kolay geliyordu.
Acıyı yaşayan ise hayatları boyunca binlerce yaralarıyla yaşadılar unutmak istediler. Belki unuturan birilerini beklediler .

İnsanlar gece karanlığından gündüzü beklerken.
Dilan için gündüzleri bile gece karanlığından bir farkı yoktu.

Sabah saat erkenden kalkıp mutfağa geçen Dilan dün gece odasına su götürmeyi unutmuş ve kalkmaya üşenmişti.
Şimdi susuzluğunu gidermek için mutfakta su içiyordu.

Dilan suyunu içtiğinde bardağı tekrar yıkayıp yerine koyup tekrar uykulu gözlerle yukarı doğru çıkıyordu.
Dilan teras katına geldiğinde yüzüne vuran serin ve bir okadarda narin esen rüzgarla gözlerini kapatım derin bir nefes alarak rüzgârın yüzüne vurmasına izin verdi.

Sonradan ise aklına gelen fikir ile gözlerini açıp etrafa baktı , etrafta kimsenin olmadığını görünce de hızlı bir şekilde odasına girdi ardında kapıyı kapatıp dolabına doğru yürüyüp içinde beyaz peçe alıp acele ile giyindi ve odadan çıktı.

Dilan tekrar etrafına bakarak merdiveni temkinli bir şekilde inmeye başladı . Konağın arkasında ki bulunan ahırda doğru yürüdü atı yara'yı görünce dudaklarında bir gülümseme oluştu Yaraya yaklaşıp geminden tutup sesiz şekilde ahırdan çıkartı. Acele etmesi gerekiyordu bu saatlerde babasının uyanması an meselesiydi.

Dışarı çıkar çıkmaz yaranın yelesini okşayıp kulağına yaklaşarak."Özür dilerim beni yine üstünde taşıyacağın için" dedi ve yüzüne bir öpücük bırakarak hızlı hareket ile üstüne bindi Yaranın.

Yaraya komut vermeden önce peyaz peçe ile yüzünü kapatı.

Ayaklarıyla Yara'ya yavaş bir şekilde komut verdiğinde Yara Mardinin dar ve taş sokaklarında yavaş bir şekilde gidiyordu.

Dilan yara'yı gitikçe arazilere doğru sürdüğünde Yara'yı biraz hızlandırdı yaranın gemini bıraktı ve kolarını iki yana açtı esen rüzgarın kahverengi beline kadar gelen saçlarını savurmasına izin verdi.