1. Bölüm: Son cümle

30 2 1
                                    

15 yaşındaki Jessica hala odasında bilgisayarın başında oturmuş en sevdiği eseri yazıyordu.

Eserinin son cümlesini yazarken birden annesinin ona seslendiğini duydu:
-Jessica.
-Evet anne,- diye seslendi annesine.
- Hazırlan, birazdan babaannene gideceksin.
-Tamam,-diye Jessica işini bitirmeden bilgisayarın arkasından kalktı ve çantasını hazırlamaya başladı. İşini bitirdikten sonra eserinin son cümlesini yazmak için bilgisayarın başına geçti.
Eserinin son cümlesi şuydu: "...Artık kimseyi affedemez."
Jessica daha sonra bilgisayarı kapatır ve yardım için annesine gider.
- Anne, eserimi yazmayı bitirdim ve çok mutluyum. Tahmin etsene, bir gün her yerde "Solgun Gül" konuşulacak.
-Evet. Tebrikler.. Çantanı hazırladın mı?
- Evet, sana yardıma geldim.
- O zaman bu sepetleri al ve babana ver.
- O benim babam değil. O kişiye her seferinde o kelimeyi söylemekten hoşlanmıyorum.
-Jessica, o zaten...
- HAYIR. O benim babam değildi, olmayacak. O çok kötü bir insan ve bizi hiç sevmiyor.

Jessica öfkeyle odadan çıktı.

Annesi Diana:
- Sepetleri kim taşıyacak?
- Bırak o alsın. Zaten ona daha çok güveniyorsun.
- Nereye gidiyorsun?
"Güya bizimle ilgileniyor musun?"- dedi Jessica ve kardeşi Oliver'ın yanına gitti.

Oliver de her zamanki gibi TikTok için videolar çekiyordu. Jessica'nın odaya girdiğini görünce videoyu durdurur.
- Ne oldu Jessica?
- Hiç. Annemle yine "babam" konusunda tartıştık.
- Bırak gitsin
- Hayır, yapamıyorum. Ahhh. Her neyse. Bu hakda daha fazla konuşmak istemiyorum. Oh, sen neden hazır değilsin?
- Neden hazır olayım?
- Annem sana babaannenin evine gideceğimizi söylemedi mi?
- Sen ve "babam" gideceksiniz. Annem ve ben burada kalacağız.
-Ne? Bunu nasıl yapabilir?

Jessica bunu duyunca çok sinirlendi ve hemen annesinin yanına gitdi.
- Anne, bu ne anlama geliyor? "Babam" ile nasıl giderim? Sen ve Oliver gitmiyor musunuz?
- Öyle olmalı.
- Nasıl? Sen...
"Jessica, gelmiyor musun?" diye seslendi üvey babası Howard.
Jessica öfkeyle annesine son sözlerini söyledi: "Seni affetmeyeceğim."

Sonra Jessica çantasını aldı ve evden çıktı...

Gitme zamanı gelmişti.
- Hoşçakal, Oliver.
- Hoşçakal, Jessica.

Jessica, kızgın olduğu için annesiyle konuşmadı.
- Hoşçakalın. Bir hafta sonra görüşürüz,- Howard, Diana ve Oliver'a veda etti. Daha sonra arabaya binip evden uzaklaştılar. Arabanın evden uzaklaşmasını izleyen Oliver ve Diana birbirleriyle konuşmadılar, birbirlerinin yüzlerine bile bakmadılar. Oliver acıklı halde:
"Keşke Howard'la gitmesini engelleyebilseydim," dedi. Ama yine Diana:
-Böyle olmalıydı,- dedi ve içeri girdi.

Üvey mi ? Öz mü?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin