Alarmın sesine uyanmış mükemmel! olan hayatıma gözlerimi açmıştım.
Yine uyandım yine aynı düşünceler aynı kaygılar aynı sorumluluklar aynı ben tanrım değişen tek bir şey bile mi olmaz.
Sıkıldım bu rutin hayattan.
Yatağımda doğrulup etrafıma baktım yerde hayvan gibi yatan yoongiyi görmemle "alarm kulağının dibinde bunada uyan artık öküz"diye bağırmıştım yorganın altında elini çıkartıp orta parmak çekmiş uykusuna geri devam etmişti.
Yataktan kalkıp bi tane tekme atmıştım sonra havlumu alıp koşarak banyoya girdim
Arkamdan küfür seslerini duymamla kıkırdadım bu çocukla uğraşmayı seviyorum.
15 dakikalık bir duşun ardından banyodan çıkmış saçlarımı kurular bir vaziyette hala yerde yatan yoongiye bakıyordum "oğlum ayı mısın kış uykusuna mı yattın anlamıyorum ki"
Daha fazla aldırış etmeden üstüme bi t-shirt altımada siyah eşofman geçirmiş saçlarımıda arkaya savurarak işimi bitirmiş mutfağa geçmiştim dolaptan muzlu süt almış onu içerken telefonumda geziniyordum.
Aklıma dün geceki olay gelmişti ne zaman yazmalıydım ne demeliydim bu kadar çekinmemin sebebi garip biri olmasıydı tepkilerini ölçemiyordum bunu dün gece gayet iyi anlamıştım.
Çok fazla takmayarak süt kutusunu çöpe atmış askılıkta duran çantamı alarak kapıya yönelmiştim bi an duraksayarak bağırmaya başladım "yoongi ben çıkıyorum derse geç kalma az daha uyursan ölüceksin resmen"
Diyip kapıyı çekip çıkmıştım.
Dersin başlamasına 1 saat vardı ama ben erken çıkmış sahilde yürüyüş yapıyordum
Sabah yürüyüş yapmak hoşuma gidiyordu en azından bazen gerçekten nefes aldığımı ve yaşadığımı hissediyorum.
Yanımdan geçen satıcıdan bir tost almış onu yiyordum çalan telefonumla elimi cebime attım.
"Efendim yeonjun"
"Alo jungkook nerdesin"
"Sahildeyim, noldu?"
"Bir şey yok gelince konuşuruz beni bekle"
Diyip suratıma kapatmıştı bunlar iyice alıştılar sinirleniyorum artık biraz daha ilerdeki banka yürümüş ve oturmuştum 10 dakika sonra ise yeonjun yanımdaydı.
"Selam"
"Selam yeonjun"
"İsim kullanma geriliyorum"
Göz devirerek "ee noldu söyle hadi bana işin düşmese buralara kadar gelmezsin"
"Haklısın, öyle"
"Yüzsüz müsün inkar et bari"
"Jungkook bi dur amk direk konuya giriyorum bizim bölümde bi çocuk var yunan tanrısı gibi herkes altına girmek için deliriyor"
"Ee yeonjun burda beni bağlayan konu ne"
"Seni bağlayan konu o çocuğun numarasının sende olması"
"Ne"
"Salak mısın jungkook çocuğun kartını bulmuşsun barda numrasını vermiş falan şaşırtıcı ama neyse"
Şaşkın gözlerle ona bakıyordum
"Sen bunlrı nerden öğrendin"
"Yoongi sağ olsun"
Göz devirerek
"Onada bir şey denmeye gelmiyor birda en yakın arkadaşım olucak"
"Aslında olay şöyle gelişti ben ona yunan tanrısı çocuğu anlatırken fotoğrafını gösterdim tanıdı oda öyle anlattı"
