Yaşamak... Gerçekten garip bir kavram. Hayatımın her döneminde, her yaşımda, her gülüşümde, ağlayışımda çok sevmiştim yaşamayı. Tüm acılara, streslere, korkulara rağmen; olumsuz tüm gidişatlara rağmen ne olursa olsun geleceğime hep umutla bakmış, hep gülmenin bir yolunu bulmuştum. Ama şuan, yaşadığım tüm onca zamanda, ilk defa hayata karşı bu kadar savunmasız hissediyordum. Biliyordum, korkunç bir yas sürecinden geçiyordum ve zamanla her şeyi atlatacaktım. Sorun şu ki ne kadar zamanda atlatacağımı bilmiyordum. Kafamı meşgul etmek her zamankinden daha zordu, mutlu olmak her zamankinden daha zordu. 2 ay öncesine kadar neredeyse hayatımın her evresini verdiğim adam beni terk etmişti. Artık yoktu ve ben bunu asla kabul edemiyordum. Artık ne için yaşıyordum sahi? Amacım neydi? Her şey yolunda gitse bugün evleneceğim adam hayatımda sanki hiç var olmamış gibi çıkıp gitmişti. Gerisinde bıraktığı yeri doldurulamaz bir boşlukla...
Kaderin cilvesi bu ya; bugün gençlik hayallerimi gerçekleştireceğim gün olması gerekirken çocukluk hayallerim ve ideallerimi gerçekleştirmek için bir başka adım daha atacaktım. Tüm gençliğim boyunca ilmek ilmek işlediğim hayallerimin son düğümleriydi artık. En azından onları gerçekleştirebilmiştim.
Kısa bir süre önce bir iş başvurum kabul almıştı. 2 ay önce olan o lanet olaydan sonra değil aynı şehirde, aynı ülkede bile kalmak istemediğim eski nişanlım yüzünden deli gibi iş başvuruları yapmıştım yurt dışına. Türkiye içinde prestijli bir başlangıç yapmış genç ve idealist bir akademisyen olmam işimi kolaylaştırmıştı. Her zaman uğruna savaştığım bilime hayatımı adama idealim için mükemmel bir fırsat olmuştu. 3 dil bilmem, yüksek lisans ve doktora tezimin kalitesi bana müthiş bir artı sağlamıştı başvuru sürecimde. Üzerinde çalıştığım projeyi fonlamayı Almanya'da benzer konularda araştırmalar yürüten bir üniversite kabul etmişti. Sıkıntı şuydu ki, Almancam hiç yoktu. Üniversitem bana yaz boyu öğrenim göreceğim bir dil okulu ayarlamıştı. İngilizce ve İspanyolca bildiğim için kolayca sökebileceğimi düşünüyorlardı. Bundan pek emin olmasam da Almanların ne kadar dillerinde konuşmaya direktken olduklarını biliyordum ve bunun öğrenmemi hızlandıracağına emindim. Ne yazık ki dil öğrenimim sürecinde çalışamayacağım için para sıkıntısı çekecektim. Kuru da baz alınca oradaki aile dostumuz dışında kalacak başka bir yer seçeneğim yoktu. Zaten düğün için kenara atıp biriktirdiğim paralar dışında param da yoktu ve iş sürecim başlayana kadar bir şekilde idare etmem gerekecekti.
Havalimanında Arif Bey ve küçük oğlu karşıladı beni. Yol boyu hoş sohbetler eşliğinde Almanya'nın temiz ve düzenli sokaklarını izledim.
Evleri bir nevi Türk mahallesi gibi bir yerde, şehir merkezinden uzaktaydı. Emine Hanım kapıda güler bir yüzle karşıladı beni. Bana karşı her zaman çok nazik, çok sevecen bir insandı Emine Hanım. Genel olarak ailecek öyle insanlardı. Sevecen ve saygılı. Yılların arkadaşlığına rağmen anneme de babama da hep saygı hitaplarıyla yaklaşırlardı. Aynı şekilde ailem de bu tutumu onlara karşı kullanırdı (Zaten sırf bu yüzden çocukluktan gelen bir alışkanlıkla onlar benim için Arif Bey ve Emine Hanım'dı) . Kendi kurduğum arkadaşlıkları düşününce bu durumu gerçekten kıskanıyordum.
Arif Bey ve küçük oğlu Batı eşyalarımı içeri alırken Emine Hanım sımsıkı sarıldı bana. Yaşadığım süreci cümle alem gibi o da biliyordu ve sanki ne kadar sıkarsa içimden o ağırlık o kadar çıkacakmış gibi sarılıyordu. Dramatik olmamaya çalışıyordum. Gülmeye, neşeli gözükmeye. Ama acım öylesine tazeydi ki her ufak bakış, her ufak hareket bana olanları hatırlatıyordu. Unutmak, kafamdan silip yok etmek istiyordum. Biliyordum ki soracaktı hislerimi. Sormasın istiyordum, merak etmesin. Hiç kimse benim için bir şey yapmasın, beni düşünmesin. Tek istediğim onun beni düşünmesiydi, onun bir şeyler yapmasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAK IŞIKLAR
Romance20'li yaşlarının sonlarında olan Ece 11 yılını harcadığı ilişkisinden haksız bir şekilde koparıldığında hayatını toparlamakta zorlanmaktadır. Uzun yıllar sonra kendini bulduğu yalnızlıkta ne yapacağını bilemeyen Ece yeni bir hayata başlamak için ülk...