Felix performans ödevi için masasına geçer, birkaç dakika sonra elektrikler kesilir. Performans ödevini tamamlayamayan sözelci Felix, telefonunun ışığı ile dairesinden çıkıp binanın da elektrikleri gitmiş mi diye bakınmaya başlar.
O sırada binanın...
yeni bir fic yayınladım ve ilk iki bölümünü yayınladım. ona da bakmayı unutmayın. (güncelleme : taslağa kaldırdım)
umarım onu da seversiniz~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
⌗⌗⌗
"Günaydın çocuklar. "
Mutfağa giren Felix ve Jeongin'e bakıp gülümsedi Minho.
"Günaydın hyung. "
Jeongin sandalyelerden birine geçti. Minho yeni uyanmış fakat gözlerini açamayan Jeongin'e bir bardak su verdi. Felix gülerek Jeongin'e bakıyorken Hyunjin geldi.
Felix'in gülümsemesi daha da büyürken Hyunjin ifadesizce raftan bir bardak alıp su doldurdu. Minho ikili arasında ki gerginliğin farkındaydı.
Barışmalarını herkesten çok istiyorken ikili, inat edip konuşmuyordu bile.
"Ben kahvaltıya kalmayacağım. "
Minho kaşlarını çattı.
"Ne demek kahvaltıya kalmayacaksın? Nereye peki bu saatte? "
Hyunjin başını tutup yüzünü buruşturdu.
"Biraz başım ağrıyor hyung. Eve gidip dinlenmek istiyorum. Sonra telafi ederim."
Minho onaylar biçimde kafa salladı. Biliyordu ki karşı çıksa da o kendi istediğini yapacaktı.
"Biraz otur, uykun açılsın. Hatta dur. Chan hyung ile birlikte gidin. Uykulu uykulu yola çıkma. "
Hyunjin elini kaldırınca güldü ve saçlarını karıştırdı.
"Hazırlan gidelim. "
Hyunjin mutfaktan çıkıp odasına ilerlerken Chan kahvaltı hazırlayan Minho'ya döndü.
"Eksik bir şey varsa hazır dışarı çıkmışken alayım. "
Minho buzdolabına baktı. Ardından Chan'a döndü.
"Yumurta kalmamış. Gelirken onu alsan yeterli. Diğerleri var zaten. "
Chan kafasını sallayıp mutfaktan çıktı. Felix ve Jeongin de salona geçip televizyon izlemeye başlamışlardı. Birkaç dakika sonra Felix yerinden kalkıp Hyunjin'in kaldığı odaya gitti.
Kapısı açıktı. Felix kapıya yaslanıp Hyunjin'i izlemeye başladı.
"Kolyeni unutma. "
Hyunjin arkasından gelen sesin sahibine ve bir de komidinin üstünde duran kolyesine baktı. Uzanıp kolyesini aldı ve boynuna taktı. Kendine büyük gelen siyah bir tişört giydiğinden boynu açıkta kalıyordu.
