Pencere

699 47 81
                                    

[ 10-15 dakika sonra ]

Küçük çocuk

☆ Uf, şimdi napıcağım ? Bi türlü gitmiyor. Niye bu kadar ısrarcı.

diye düşünürken büyük beyefendi,

☆ Bu çocuk birine çok benziyor ama çıkaramadım.

diye düşünüyordu.

Büyük beyefendi küçüğüne seslen'di.

"Pşt, küçük suratını bana dönsene bi."

"Bana küçük demeyi keser misin ? Bu hoşuma gitmiyor."

"Evet evet, aynen"

Büyüğü küçüğünün yanağına elini koydu. Ve yavaşça küçüğünün yüzünü kendine çevirdi.

"2 dakika böyle kal."

Büyük, telefonunu cebinden çıkardı, whatsappa girdi. Ona fotoğrafı atılan çocuğun
fotoğrafını açtı ve yaklaştırdı.

Bir küçüğüne bir'de fotoğraftaki çocuğa baktı.

☆ Bunlar galiba aynı kişi falan ?

Küçüğü seslen'di.

"Noldu ?"

Büyüğü ise, küçüğünü duymamıştı.
Hâlâ fotoğrafları karşılaştırıyor'du.

"Ya noldu diyorum duyuyor musun beni !?"

"Bağırmasana be !"

Küçük, sesini olması gerektiğin'den daha fazla yükselttiğini fark etti.
Yere baktı sesini alçaltarak,

"Üzgünüm, bağırmak istememiştim.."

Büyüğü ise, küçüğünün kırıldığını hissetti.
Ve kendini bundan dolayı kötü hissetmişti.
Normal'de hissetmez'di, haksız olsa bile kendini asla suçlu hissetmez'di noldu ona ?

"Senin suçun yok, asıl ben özür dilerim. Benim bağırmamam gerekiyor'du. Seni dinlemeliydim."

☆ Dur bir dakika ben az önce küçük bir veletten özür mü diledim-

"Alındın mı ?"

"Yoo ne alıncam.."

"Ailen gelmiyecek gibi seni eve bırakmamı ister misin küçük ?"

☆ Sanırım itiraf etmem gerekiyor...

"Bayım uhm şey ben..."

"Bayım mı ? Şimdi'de kocan mı oldum ?"

Büyüğü güldü,

"Konumuz o değil! Burda sana önemli bir şey söylemeye çalışıyorum!!"

Küçüğünün sinirlenmesi büyüğünün hoşuna gidiyor'du.
Büyüğü umursamaz bir şekilde,

"Sakin ol küçük."

"Ben evden kaçtım, eve'de geri dönmeye korkuyorum.."

"Ne ?!"

"Bağırma ya"

"Peki dışarda napıcaksın ? Dilencilik mi ?"

"Bilmiyorum..."

Büyüğü iç çekti ve saate baktı.

"Saat geç oluyor."

"..."

"Neden evden kaçtın ?"

"Şiddet, ayrımcılık, küfürler, iftira, daha sayıyım mı ?"

"Bence kaçmana gerek yoktu, zaten evde'ki sonun günün'dü"

"Ne demek istiyorsun ?"

"Baban sana bu konu'da bir şey söylemedi mi küçük ?"

"Yani, kardeşim bana yarın senden kurtulacağız zaten gibisine bir şeyler söylemişti'de- Dur bi dakika sen bunu nerden biliyorsun?!"

"Sinirlenme ama , baban seni bana sattı."

"Ne ? Dalga mı geçiyorsun canım ?"

"Yarın seni almaya gelecektim ama sen evden kaçmışsın."

Küçüğün gözleri doldu, duyguları aniden değişiyor'du.

"Ama babam bana bunu yapamaz..."

Büyüğü küçüğünün yanağından akan göz yaşlarını, elini yanağına koyarak sildi.

"Neden ağlıyorsun ? Benimle daha mutlu olabilirsin."

Küçüğü, büyüğünün eline vurdu çekmesi için.
Ve uzaklaştı.

"Ya sen'de bana onlar gibi davranırsan ? Hatta daha kötüsü.."

"Davranmam gerçekten.."

"Söz ver."

"Söz veriyorum."

"Peki.."

"Seni evine bırakayım mı ? Zaten sabah seni 7.30'ta alacakmışım."

"Oha, 7.30 mu ? Ben o kadar erken kalkamam ki.."

"Evime gelince senin için hazırlanmış odada yine uyursun küçük."

"O zaman çabuk gidelim. Geç olucak, uykumu almalıyımm!"

Büyüğü gülümsedi ve ayağa kalktı.
Büyüğünün ayağa kalkmasıyla küçüğü'de kalktı.

Yol aldılar, ve küçüğün evinin önüne geldiler. Küçük pencereyi bir şey olursa diye açık bırakmıştı.

"Kapıyı çalamayacağına göre, Tırmanıcak mısın ?"

"Ee uçup pencereden içeri giremeyeceğime göre ?"

Büyüğü iç çekip, küçüğünün tırmanmasın'da yardımcı oldu.

Küçük pencereden içeri girdi.
Ve büyüğüne "görüşürüz" anlamın'da el salladı büyüğü ise göz kırptı ve gitti.

Öhm hayatınız'da görebileceğiniz en absürt fic olabilir o yüzden şimdiden kb

[ 493 kelime ]

Allah'ım, şunun yakışıklılığına bakın !!! Çok yakışıklı 😻😻

Jungkooku ficler'de nasıl daha çoğunlukla uke yapabiliyorsunuz-

Baskın taraf tipi var çoğunluklaa

Küçük | Taekook DaddykingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin