~Felix"Kafayı mı yedim acaba?"
Gerçekten kafayı yemiş olmalıydım. Tanımadığım bir adamla öpüşmüştüm ve üstelik ısırdığı yer ve boynum hala kanıyordu.
"Ah siktir."
Hemen parmağımı dudağıma bastırdım. Hem boynum hem de dudağım durmadan kan akıtmaya devam ediyordu. Bazı doktorlar hastalığımın hemofili bazıları ise bunun bir hastalık olmadığını tıp dünyasında alışılmadık bir şey olduklarından bahsediyorlardı. İlaçlarımı almalıydım fakat yanımda hiç bir şey yoktu.
"Biraz etrafa mı baksam acaba belki ilaç falan bulurum."
İlacımı almazsam ya da kanı durdurmayı başaramazsam geberip giderdim herhalde. Kapıyı yavaşça araladım ve etrafa baktım. Uzun bir koridor vardı kitaplarda geçen vampir evlerinden daha çok modern bir evdi. Bir sürü oda vardı fakat birinin kapısı farklı bir renkteydi. Bir sürü kilidi vardı kapının.
"Önemli bir şey olsa gerek."
Omzumu silktim ve merdivenlere yöneldim. Aşağıdan sesler geliyordu. Aşağıya doğru indiğimde lobide yaklaşık 5 kişi vardı ve hepsi de bana dönmüştü.
"Hah sonunda çıkmaya cesaret etmişsin." dedi çekik gözlü uzun saçlı kız göz devirerek.
"Vay vay vay bu güzellik mi bizim biricik aweramız?"
Hyunjin yanıma doğru ilerledi ve eliyle yanağımı okşadı.
"Nasıl hissediyorsun, iyi misin?"
Olabildiğince göz temasından kaçınarak "Evet, daha iyiyim." diyebildim.
Gülümsedi. O gözleri kısılanada kadar...
"Kanın hala durmamış yardım edeyim mi?"
Üstüm feci halde kan içerisindeydi ama ona rağmen halsiz hissim gitmişti daha da enerjik hissediyordum.
"İlacımı almam lazım fakat bulamıyorum."
Hyunjin kaşlarını kaldırdı.
"İlaç mı, ne ilacı?""Bu kanın durmasını sağlayan reçeteli bir ilacım vardı fakat şuan yanımda değil."
Arkadan yüksek bir sesle kahkaha duyuldu.
"Sen cidden şaka falan mısın? Ne hastalığı bunun için bir de ilaç mı vermişler?" diyip gülmeye devam etti.
Hyunjin göz devirerek "Kes sesini Jhope daha hiç bir şey bilmiyor."
"Ne bilmem gerekiyor?" dedim anlamamış bir şekilde.
Sarı saçlı kız yanıma doğru ilerleyip
"Şöyle ki canım sen bir awerasın bize gönderilen büyük bir mucizesin."dedi daha sonra gözleriyle beni süzerek
"O yüzden uslu dur ilaç falan alma çünkü kanına karışıyor tanrım..." dedi yüzünü ekşiterek.
"Shuhua yeter artık gerçekten Felix gel benimle."
Hyunjin kolumdan tutarak beni odaya doğru sürükledi ve üstüme kapıyı kapattı. Dolaptan birkaç temiz kıyafet çıkardı.
"Üzerini değişebilirsin."
"Kan hala akıyor değiştirirsem onlarda kirlenicek."
Hyunjin gözleriyle beni süzdü.
Başını sallayarak "Haklısın ilk kanı durduralım bekle beni burda." dedi ve odadan çıktı.