İşin sonunda üniformayı önemseyen kimse kalmadı. Saat akşam 11'i gösterirken yükselen dalgalar ikisinin de kıyafetlerini sırılsıklam bırakmıştı. Gecenin soğuk rüzgarlarından ürperdikçe birbirlerine daha da sıkı sarıldılar. Sonunda nefes almak için bir kez daha ayrıldıklarında Rosaria alnını kucağındaki kızın boynuna gömdü.
"Deniz gibi kokuyorsun." dedi kokusunu zihnine kazımak ister gibi derin bir nefes alırken.
"Nedeni sensin." diye mırıldandı Sucrose nefes nefese.
Başını kaldırıp diğer kadının kızarmış yüzüne baktı. "Üzerini ıslatmak istememiştim..."
"Hayır, şey, ondan bahsetmiyorum."
Yeşil saçlı kadın meraklı bakışları görmesiyle devam etti. "Angel's Share'de çalışmaya başlama nedenim sensin."
Rosaria gülümsedi. "Kendini bir şeyler anlatmaya zorlama."
"Bitirmeme izin ver." dedi Sucrose parmakları onun omuzlarında gezinirken.
"Geçen yıl o barın üst katında arkadaşım kendini vurdu." Hatırlamasıyla bile yaşların yavaşça gözlerine dolduğunu hissedebiliyordu. İlk kez seslice anıyordu onu, hep sessiz tutmuştu yasını.
"O tek arkadaşımdı, ona büyük saygı duyardım. Yani o gidince ben..." Sesi kısık bir hıçkırık kaçtı ağzından.
Rosaria göz yaşlarıyla ıslanan yanakları yavaşça öperken neyden bahsettiğini biliyor gibi görünüyordu, yüzüne kederli bir ifade çöktü ancak sessiz kalarak anlatmasına izin verdi.
"Öldüğünü söyledikleri yere bir ay sonra geldiğimde boşlukta gibi hissediyordum. Sadece onu düşünmek istemiştim, aklından ne geçtiğini bir kez olsun anlamak ve belki de son anlarında yüzüne baktığı adamı bulmak.
İçtim biraz, dağıldım. Sonra sen çıktın sahneye. Sarhoş zihnimi hoş sesin kapladı. Hipnoz olmuş gibi hissettim, ışığa bakakalan bir tavşan gibi. Sonraki hafta tekrar izlemeye geldim, ondan sonraki ay tüm performanslarındaydım. Sanki sessizce hayran olabileceğim başka birini bulabildim gibi hissettim, sahnede göz alan o figüre tutundum. İyileşme gücünü senden aldım, iyileştikçe daha çok hayret ettim mükemmel varlığına. Daha çok görmek istedim, seni bir insan olarak tanımak istedim. İş ararken buranın ilanını gördüğümde ne yapmam gerektiğini biliyordum."
Akmayı bırakamayan yaşlara rağmen tebessüm etti. "Üzgünüm, uzaktan bir hayran gibi izledim. Ancak inan bana, yakından bir aşık gibi seviyorum seni."
Beklemediği iki kelime Rosaria'nın ağzını açık bırakırken Sucrose, gece rüzgarının soğuğuna karşı sıcacık gülümsedi. "Biraz ani gelmiş olabilir ancak ne hissettiğimi analiz etmekte başarılıyımdır. İstiyorum ki güven sevgime ve istiyorsan bunun bilinciyle bırak beni."
"Evet, ani oldu ancak..." Soluk tenine yavaş yavaş pembelik geldi. "Ancak sen böyle güzel söylediğinde inanmamak mümkün değil."
Kollarındaki kadın hafifçe kızarmış açık kahverengi gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. "Rahatladım."
Rosaria birkaç saniyelik sessizliğin ardından onun dudaklarına tekrar yaklaştı. "Ve ben; tüm zaman boyunca varlığının farkında olan, sahnede gözleri seni arayan, orada oluşunda huzur bulan ben de seni seviyorum."
"Bu..."
"Bu aşk hakkında inandığım her şeye aykırı olsa da kalmadı bahanem."
Sucrose kıkırtısına engel olamadı, bu kadar yüksek sesle gülmeyeli seneler olmuştu belki de. "Hadi gidelim buradan, hasta olacağız." demeden önce son bir kez öptü aşık olduğu kadını. Yüzünde bir sevinç tebessümü ve tüm tutkusuyla, aylardır içinde biriktirdiği her damla özlemle, saat tam 12'yi vurduğunda.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
art cr : telamii_ on instagram
Ve böylece bu birden fazla bölümü olan ve bitirebildiğim ilk wlw oluyor🎉
Ben sevdim, umarım siz de sevmişsinizdir!!
Şimdi birkaç düzeltme yapıp chiscara yayınlama zamanı✊🏻