Dedi ve birden duraksadı, suratı kıpkırmızı olmuştu sadece çok güzel olmuşsun dese pek dert etmeyecekti aslında ama daha dün tanıştığı birisine tatlım demesi.. şey onun için biraz garip. Tabiki Jisoo da çok şaşkındı ne diyeceğini bilemiyordu, tek diyebilceği şey teşekkür etmekti.
Jisoo; *Boş bir gülümsemeyle* T-teşekkür ederim.
İkiside bir anlığına duraksadılar sonra Jennie "Artık girmeliyiz." diyerek atıldı. Beraber kafeye girdiler. Daha sonra kahvaltılarını ederken Jisoo'nun telefonu çaldı. Arayan patrondu. Jisoo telefonu açtı ve şunları söyledi.
Patron; Jisoo, 13.30'da olan çekimimizi 12.30'a aldık. Jennie'yi de bilgilendirirsen sevinirim.
Dedi ve telefonu kapattı. Jisoo, bu bilgiyi Jennie ile paylaştı. Yemeklerini yediler ve saate baktılar, saat 10.43'dü. Kafeden çıktılar ve Jisoo, Jennie'yi evine davet etti. Jennie çok ama çok heyecanlandı. Yüzü kızarmıştı ve bunun farkındaydı ama belli etmemeye çalışıyordu. Bu olay Jisoo'nun dikkatini çeksede bir şey demedi.
Jisoo; Ee bir şey demeyecek misin?
Jennie; Aa şey pardon, tabi seve seve gelirim.
Birlikte eve yürümeye başladılar. Nedense yolda hiç konuşmamışlardı. Eve vardıklarında Jisoo, Jennie'ye evi gezdirmeye başladı. Jennie evi çok beğenmişti. Özellikle Jisoo'nun odasına hayran kalmıştı. Yatağının arkasındaki posterler, makyaj masası, küçük koltukları hepsi çok güzeldi.
Jennie; Evin ne kadar da güzelmiş, özellikle odan.
Jisoo; Teşekkür ederim. Bende odamı çok severim.
Dedi. Jisoo içecek bir şeyler getirdi ve bir süre onları içtiler, iş hakkında konuştular. Saat 11.18 olmuştu ve Jisoo, Jennie'nin kolundan tutup onu kaldırdı ve "Hadi gel." dedi. Onu odasına götürdü ve makyaj masasına oturttu. Makyaj malzemelerini çıkarttı ve Jennie'ye makyaj yapmaya başladı. Gerçekten de çok fazla makyaj malzemesi vardı, çok güzel de makyaj yapıyordu. Makyajı bitirdi. Jennie ona teşekkür etti ve artık evden çıkmaları gerektiği için çıktılar. Şirkete vardılar ve hazırlıklar başladı. Jisoo kamerayı hazırlıyor, Jennie de giyiniyordu. Herkes işini halletti ve çekimler başladı. Jennie, Jisoo'ya bakarak sürekli gülümsüyordu. Arada bir de utandığından dolayı gözlerini kaçırıyordu. Mola verdiler ve Jisoo içecek almak için mutfağa gitti. Jennie'yi gördü, Jennie diğer çalışanlarla konuşuyordu. Jisoo, Jennie mutlu olduğu için sevinmişti, Jennie çok çabuk uyum sağlamıştı bu yüzden de Jisoo onunla gurur duyuyordu. Sırıtarak yürümeye başladı ve içeceğini alıp Jennie'nin yanına geçti. Bulundukları ortamda yaklaşık 10 kişi vardı, çok güzel de sohbet ediyolardı. Birisi içecek almak için dolaba yöneldi sonra ayağı takıldı ve Jisoo'ya çarptı. Jisoo, Jennie'nin üstüne düşmek üzereydi ki Jennie onu tuttu. Birbirlerine çok yakınlardı. Jennie'nin kalbi çok hızlı atıyordu hiç bu kadar heyecanlanmamıştı. Jisoo da öyleydi çok heyecanlı ve gergindi. Çarpan kişi onların önüne geçip özür dileyince o ortam bozuldu. *Çarpan kişiye Minji diyelim*
Minji; Çok ama çok özür dilerim. İstemeden oldu.
Jennie ve Jisoo gülerek "Önemli değil." dediler. Jisoo, Jennie'ye karşı rezil olduğunu düşünüyordu. Ama Jennie mutluydu, sonuçta ilk defa sevdiği kızla bu kadar yakınlaşmıştı. Çekimler bitti ve herkes evine dağıldı. Jennie ve Jisoo yine beraber yürüyorlardı. Jisoo, bugün olanlar için özür diledi. Jennie de hiç önemli olmadığını söyledi. Evlerine çok yaklaşmışlardı ve Jisoo şunları söyledi..
Jisoo; Bugün benim evimde kalmaya ne dersin?
Jennie heyecanlanmıştı, bu yüzden ne diyeceğini bilmiyordu.
Jisoo; Gelmek istemezsen sorun değil tabi.
Jennie; Hayır öyle değil. Gelmek istiyorum.
Dedi. İkiside gergindi. Beraber Jisoo'nun evine girdiler. Saat 19.51'di ve yiyecek, içecek bişeyler alıp dizi izlediler. Dizi bittiğinde saat çok geç olmuştu bu yüzden yatacaklardı.
Jennie; Sen bana yastık ve battaniye ver ben kendim yatağımı hazırlarım.
Jisoo; Şey ben beraber yatarız diye düşünmüştüm senin için sorun mu?
Jennie; Aa demek öyle düşünmüştün. Ee şey o zaman tamam hadi yatalım.
Odaya gittiler ve Jisoo, Jennie'ye pijama verdi. Yatağa girdiler ve yattılar. Jennie çok ama çok gergindi, bir o kadar da heyecanlıydı, kalbi o kadar hızlı atıyordu ki nerdeyse yerinden çıkıcaktı. Jisoo için de durumlar aynıydı. O kadar heyecanlı ve gergindi ki. (Y/n; çok fazla gergin ve heyecanlı kelimelerini kullandım kusura bakmayın) Neyse bir şekilde uyudular ve sabah kalktıklarında.. Jisoo ve Jennie birbirlerine sarılmış şekilde uyuyordu, birbirlerine çok yakınlardı. Jisoo uyandı ve bu durumu gördü fakat Jennie uyanmasın diye hareket etmedi. Aslında o halinden memnundu. Yarım saat sonra Jennie de uyandı ve sarılmış olduklarını gördü çok utandı, terlemeye başladı. Çünkü ikisi burun burunalardı. Jennie de hareket etmedi halinden memnundu. Jisoo'nun uyuduğunu zannetti ve uyandırmak istemedi. İkisinin de gözü kapalıydı arada bir gözlerini açıp karşısındakinin uyuyup uyumadığına bakıyordu. Birden ikisi de aynı anda gözlerini açtı. Ve ikiside utandı. Jennie gülümsedi ve kalkmaya çalışırken Jisoo kolundan tuttu ve kendine çekti. Yine burun burunalardı.
Jisoo; Biraz daha böyle yatabilir miyiz?
Jennie; S-sey t-tabi neden olmasın?
Yine sarılarak yattılar ama bu sefer çok daha yakınlardı. Jennie, terliyordu, gergindi çünkü Jisoo ile ilk defa bu kadar yakındı, şirketteyken bile bu kadar yakın değillerdi. Jisoo da naptığının farkında değildi neden böyle bir hareket yaptığını bilmiyordu ama yaptığı için mutluydu. En sonunda ikisi de kalktı ve kahvaltı ettiler.
Jennie; Ben şimdi eve gideyim duş almam gerek de.
Jisoo; Burda alabilirsin ben sana kıyafet veririm.
Jennie; *çekingen bir şekilde* Tamam olur.
Jennie, banyoya gitti ve üstünü çıkartmaya başladı. Jisoo odadaydı ve odasının banyosunda Jennie olduğu için diğer banyoya girdi. Ama Jennie odadaki banyoda değildi.. . . . Merhaba bu bölüm de bu kadardı. Aslında daha uzun yapmayı düşünüyordum ama böyle bir yerde kesmek istedim. Yorum yapıp oy vermeyi unutmayınn💓
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
